Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/688 E. 2020/890 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/688
KARAR NO : 2020/890
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2017
NUMARASI : 2015/511 Esas, 2017/1239 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından yapılan işe karşılık düzenlenen faturadan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, takip 80.949,57 TL üzerinden başlatılmış ise de, davadan önce yapılan cari hesap kontrolüne göre müvekkilinin alacağının 50.949,57 TL gözüktüğünden bu miktar üzerine takibin devamını talep ettiklerini, davalı tarafça somut bir itiraz ileri sürülmediğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile … A.Ş arasında 08.03.2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile müvekkiline ait otel inşaatına sauna, hamam, kese odası, ılıklık, buhar odası ve yüzme havuzunun malzeme, mekanik sistemi ve ince inşaat işlerinin malzeme temini, proje, montaj işlerinin yapılması konusunda anlaşıldığını, buna ek olarak 13.05.2014 tarihinde davacı şirket ile imzalanan sözleşmeyle bu işlerin tamamının 115.500 Euro + KDV bedelle davacı şirket tarafından yapılması konusunda anlaşıldığını ve sözleşmenin davacı şirkete devredildiğini, davacı şirketin imalatlarını eksik yaptığını, eksikliklerin Küçükçekmece 4. SHM’nin 2015/39 D.iş sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini, o dosyaya sunulan raporun bazı kısımlarında eksiklikler bulunduğundan buna itiraz ettiklerini, davacı tarafın imalat tam bitmeden sözleşmeye göre yazılı imzalı kesin hakediş onayı alınmadan fatura düzenlediğini, eksiklikleri tamamlamadığını, müvekkili şirketin davacı şirketin yapması gereken bir takım imalatları onun hesabına yaptırarak faturalarını davacı şirkete gönderdiğini, fakat bu faturaların ödenmediğini, davacı tarafça gönderilen 24.04.2015 tarihli mail ile kendisine ait olan kısmın hesaptan düşürülmesini sağlamak için miktarın öğrenilmek istendiğini, aynı şekilde otel inşaatının mimarı Ahmet beyin 589,60 Euro’luk işi diğer mermerciye yaptırdığını bildiren 24.04.2015 tarihli mail metni de bulunduğunu, şayet davacı adına bir hakediş çıkacak ise davacı adına yaptırılan imalatlara ilişkin tutarların hesaplanan miktardan düşürülmesi gerektiğini, buna ilişkin toplam düzenlenen faturanın 7.811,60 TL olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini, aksi halde davacı hesabına yaptırılan imalatların toplamı KDV dahil 7.811,60 TL’nin buna ilişkin faturanın düzenlenerek davacıya gönderildiği andan itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte hesaplanacak davacı alacağından mahsubunu talep etmiştir.Mahkemece, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 50.949,57 TL alacağı bulunduğu, davalı tarafın defter kayıtlarına göre ise 43.137,97 TL davacıya borçlu olduğu, bu farkın davalı tarafça düzenlenen 31.03.2015 tarihli 7.811,60 TL’lik fiyat farkı açıklamalı iade faturasından kaynaklandığı, bu faturada belirtilen eksik işlerin giderilme bedelinin 29.05.2017 ve 25.09.2017 tarihli inşaat mühendisi bilirkişi raporlarına göre kadri maruf olduğundan davacı alacağından mahsubu gerektiği, aynı şekilde yine aynı rapora göre sauna ahşap eksikliklerinin giderilmesiyle ilgili davalı tarafından üçüncü kişilere yaptırılan 3.540,00 TL tutarındaki fatura bedelinin de davacı alacağından tenzil edilmesi gerektiği, buna göre eksik ve kusurlu imalat bedelleri düşüldükten sonra davacının davalıdan bakiye alacağının takip tarihi itibariyle 39.597,97 TL olduğu gerekçesiyle, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından davacı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mali bilirkişi incelemesi yerine inşaat bilirkişisi raporunun esas alınmasının hatalı olduğunu, inşaat bilirkişisi tarafından belirtilen kusurlu imalat ve benzeri indirim tutarının afaki olarak belirlendiğini, raporun denetime elverişli olmadığını, 7.811,60 TL’lik iade faturasının yasal süresi içinde geri iade edildiğini, davalı tarafın bu miktarda iadeyi haklı gösterecek masraf ve hasarı ispat edemediğini, bu nedenle iade faturası tutarında indirim yapılmasını kabul etmediklerini, Küçükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/39 D.iş sayılı dosyasında mali bir hesaplama yapılmadığını, sonradan yapılan hesaplamaların ise tamamen afaki olduğunu, müvekkili tarafından işin bitirilip kesin tesliminin yapıldığını, davalının sonradan havuz kullanımına geçtikten sonra farklı taleplerle müvekkilini zora soktuğunu, icra inkar tazminat taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkiline borçlu olduğunun açık olduğundan itirazının kötü niyetli kabul edilmesi gerektiğini, icra takibinden sonra müvekkiline ödeme yaparak takibin haklılığını teyit ettiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece tespit ile belirlenen kalemlerin mahsup edilmesi gerekirken sadece 7.811,60 TL’lik ve 3.540,00 TL’lik iade faturalarının mahsup edildiğini, davacının eksik ve hatalı imalatlarının tespit raporu, beyanlar ve fotoğraflar ile sabit olduğunu, bozuk olan diğer imalatların tadilatının müvekkili tarafından yapılmadığını, yapılan bir takım tadilatlara ilişkin faturaların dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, bunların otelin ihtiyaçlarını en azından karşılayacak şekilde yapılmış tadilatlar olduğunu, bu eksikliklerin ve hataların işin teslim anından itibaren mevcut olduğunu, bu kalemlerin hepsinin bilirkişi tarafından tek tek değerlendirilip davacının alacağından mahsup edilmesi gerekirken itirazlara rağmen bu hususların dikkate alınmadığını, otelin bir an önce açılma zarureti nedeniyle Spa merkezinin kiraya verilerek faaliyete başlandığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedeli alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali talebine ilişkindir. Davalı ile ilk olarak dava dışı … A.Ş arasında imzalanan 08.03.2013 tarihli sözleşmede iş bedeli 111.500 Euro + KDV olup, taraflar arasındaki sözleşme götürü bedellidir. Sonrasında davacı ile imzalanan 13.05.2014 tarihli ek protokolde ise sözleşme bedeli daha önce … A.Ş’ye ödenen 17.325 Euro (KDV dahil) + kalan 100.817,79 Euro + KDV şeklinde kararlaştırılmıştır. 08.03.2013 tarihli sözleşmenin teslime ilişkin 5.maddesine göre, iş sahibi (davalı) 15.04.2013 tarihine kadar kendi yapması gereken işleri tamamlayacak, yazılı olarak yükleniciye teslim edecek, sözleşmeye göre ödeme yapacak, bundan itibaren 45 gün içinde davacı yüklenici işi teslim edecektir. Dosyada gerek davalı tarafından iş yerinin davacıya teslimine gerekse davacı tarafından işin davalıya teslimine ilişkin bir tutanak bulunmamaktadır. Davalı tarafça eksik-ayıplı işlere ilişkin Küçükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/39 D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırılmış, bu dosyaya sunulan 04.06.2015 tarihli raporda eksik ve hatalı yapılan işler ve üniteler 5 madde halinde sayılmış, ancak bunlara ilişkin bir bedel tespiti yapılmamıştır. Davalının sunduğu 02.10.2014 ve 15.11.2014 tarihli tutanaklara göre o tarihlerde halen işin yapımının devam ettiği anlaşılmaktadır. Yine davalının sunduğu maillere göre de 25.04.2015 tarihine kadar da hala eksiklikler giderilmeye devam edilmiş, davacıdan eksiklikler giderilmek istenmiş, davacı tarafça da gönderilen bir kısım maillerde eksikliklerin giderileceği, bir kısım maillerde ise giderildiği belirtilmiştir. Mahkemece tarafların defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, tarafların defter kayıtları iade faturaları haricinde uyuşmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından yapılan işte eksik ve ayıplı işler bulunup bulunmadığına, varsa bunun miktarının ne kadar olduğuna ilişkindir.Mahkemece inşaat mühendisi bilirkişiden alınan rapor ve ek raporlarda, davadan önce yaptırılan tespit dosyasına sunulan tespit raporunda belirlenen eksiklikler belirlenmiş ise de bunların parasal olarak değerlendirilmesi yapılmamıştır. Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, mahkemece, işin götürü bedelli olduğu ve davacının bakiye iş bedeli için takip yaptığı gözönüne alınarak, sözleşme ve ek protokoldeki hükümler de dikkate alınmak suretiyle, ek protokol gereği yüklenici tarafından yapılması kararlaştırılan toplam iş miktarı 100 birim kabul edilip, eksik ve ayıplı işler varsa bunlar da dikkate alınmak suretiyle, yüklenici tarafından bunun kaç birimlik kısmının (% olarak) yapıldığının bilirkişiye hesaplattırılarak, bulunacak bu oranın ek protokolde kararlaştırılan toplam iş bedeline oranlanmak suretiyle yüklenicinin ne kadarlık iş bedelini hakettiğinin belirlenmesi, tarafların defterlerinin eksik ve ayıplar için düzenlenen iade faturaları dışında birbiriyle uyumlu olması nedeniyle belirlenen bu alacağın miktarının 50.949,57 TL’yi geçemeyeceği de dikkate alınarak, davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden talep edebileceği iş bedeli alacağı tespit edilip, yapılan ödemeler düşüldükten sonra yüklenicinin isteyebileceği bakiye iş bedeli alacağının tespit edilmesi ve davacının davadaki talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, belirtilen şekilde araştırma ve değerlendirme yapılıp, sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜNE,2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2017 tarih, 2015/511 esas, 2017/1239 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Taraflar tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.