Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/684 E. 2020/650 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/684
KARAR NO : 2020/650
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2018
NUMARASI : 2016/234 Esas, 2018/54 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 29.06.2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinin davacı tarafça haklı olarak feshedildiğinin tespiti ile avans olarak ödenen iş bedelinin iadesi talebine ilişkin olup, mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında bir adet süt tankının izolasyon ve kaplama işinin yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, sözleşme gereğince 8.500TL’nin avans olarak 15.08.2016 tarihinde davalının banka hesabına gönderildiğini, yapılan anlaşma gereğince izolasyon yapılacak süt tankerinin davalı şirkete 12.08.2016 tarihinde teslim edildiğini, işin bitirme tarihinin 16 iş günü olarak kararlaştırıldığını, işin kararlaştırılan sürede bitirilememesi üzerine davalının iş yerine gidildiğinde izolasyon işinin istenilen özelliklerde yapılmadığının tespit edildiğini ve tankerin izolasyon yapılmadan müvekkiline iade edildiğini ileri sürerek davalıya iş avansı olarak gönderilen 8.500TL nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin sözleşme konusu izolasyon işini sözleşme şartlarına uygun olarak eksiksiz olarak yaptığını, davacı şirket temsilcileri tarafından müvekkilinin iş yerine 19.09.2016 tarihinde gelindiğinde süt tankının üzerinde müvekkili şirket tarafından yapılan izolasyon malzemeleri olduğu halde hiçbir evrak verilmeden götürüldüğünü, izolasyon işinin getirildiği noktaya kadar olan emek-işçilik ve sermaye masrafının faturalandırarak davacı şirkete gönderildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 21.08.2017 tarihli bilirkişi raporu dayanak alınmak suretiyle, davacının davalı ile aralarında imzalanan sözleşmeden hal ve vaziyet gereği eseri imal edilmeden teslim alarak feshettiği, fesih işlemini oluşturan davranışın haklı olduğu, zira sözleşmenin süresinde ve gereği gibi davalı tarafından ifa edilmediği, bu nedenle ödenen iş bedelinin iadesinin gerektiği gerekçesiyle açılan davanın kabulüne, Toplam 8.500TL alacağın dava tarihi olan 22/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, işin süresinde bitirilememesinin nedeninin davacı şirketin sözleşme ile anlaşılan malzemelerde değişiklik yapma talebinden kaynaklandığını, bu durumu gösterir ve tarafların kabulünde olan malzeme değişikliklerine ilişkin yazışmaların mahkemeye sunulduğunu, ancak bu delilerin mahkemece göz önüne alınmadığını, müvekkili şirket tarafından işin yapımı sırasında davacı şirketin ziyareti sırasında süt tankerinin üzerinde müvekkili şirket tarafından yapılan izolasyon malzemeleri olduğu halde müvekkili şirket tesisinden hiç bir belge verilmeksizin ve adete kaçırılırcasına çıkarıldığını, izolasyon işinin tamamlanmasının davacı şirketin hukuka aykırı fiili nedeniyle imkansız hale geldiğini, bu durumun aydınlatılması için olay günü şirket içinde görevli olan personellerin tanık olarak dinlenilmesinin talep edilmesine rağmen mahkeme tarafından tanıkların dinlenmediğini, süt tankeri üzerindeki malzemelerin müvekkili şirkete ait olduğunu, malzemelerin süt tankının izolasyonu için kullanıldığını ve müvekkili şirket tarafından faturalandırılan malzemeler olduğunu, mahkemece dayanak yapılan bilirkişi raporunda bu malzemelerin değerinin 6.780,73TL olarak belirlendiğini, TBK’ nun 484.maddesine göre , sözleşmeyi tek taraflı fesheden davacının yapılmış olan kısma ilişkin bedeli müvekkiline ödemesi gerektiği halde mahkemece verilen kararda bu durumun gözetilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Taraflar arasında imzalanan 12.08.2016 tarihli Tanker İzolasyonu Yapılması Sözleşmesi ile davalı yüklenici d30mm olarak davacı şirkete ait bir adet süt tankerinin izolasyon ve kaplama işini 16 iş günü içerisinde yapmayı üstlenmiştir. İşin bedeli KDV dahil 20.060TL olarak belirlenmiş, iş bedelinin 8.5500TL’sinin avans olarak işin başında ödeneceği, 4.000TL sinin işin ortasında, geri kalan bedelin de iş bitiminde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme formu ekinde Teknik Detay verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan 01.09.2016 tarihli e-mailde, taş yünü kalınlığının 60mm düşürüldüğü, poliüretan malzemenin kalınlığının 20mm olarak değiştirildiği, işçiliğin 7 iş günü içerisinde tamamlanacağı, fiyat konusunda değişiklik yapıldığı, son faturaya 750TL + KDV miktarının yansıtılacağı ve toplam faturanın 17.000TL + KDV olacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin içeriği ve bedeli tarafların kabulündedir. Dosyada mevcut Makine Mühendisi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 21.08.2017 tarihli bilirkişi raporunda; tankerin kaplanması işinde kullanılan malzemelere ait faturaların, Marka İzolasyon tarafından davalı şirkete verilen 17.10.2016 tarihli 3.540TL’lik, … AŞ tarafından verilen 05.09.2016 tarihli 2.084,33TL’lik,… Ltd.Şti tarafından dava dışı … Ltd. Şti.’ne verilen 31.08.2016 tarihli 1.156,40TL’lik fatura olup, fatura toplamının 6.780,73TL olduğu, … Ltd. Şirketinin dava dışı … taş yünü için kestiği 23.08.2016 tarihli 1.681,50TL’lik fatura ile …. Ltd.Şti.’nin … Ltd. Şirketine iade ettiği malzemeye ait 01.09.2016 tarihli 538,08TL’lik faturalarda taş yününün kalınlığının 80 mm olarak belirtildiği, bu taş yününün davalı tarafından izolasyon işinde kullanılmadığı, bu nedenle hesaplamaya katılmadığı, izolasyon işinde kullanılan taş yününün 3. sıradaki taş yünü olduğu belirtilmiştir. Yine rapora göre, dava dışı … şirketi tarafından davalı şirkete kesilen 24.08.2016 tarihli 1.794,07TL’lik fatura ile davalı şirketin 05.09.2016 tarihli 1.746,85TL’lik iade faturasında sözü edilen poliüretan levhanın kalınlığının 30mm olarak belirtildiği, bu poliüretan levhanın davalı tarafından izolasyon işinde kullanılmadığı, bu nedenle hesaplamaya katılmadığı, dava konusu tankta kullanılan poliüretan levhanın 2. sıradaki levha olup, kalınlığının 20,50 mm olduğu tespit edilmiştir. Raporun sonuç kısmında, davalı tarafça dosyaya sunulan fotoğraflarda tankerin izolasyonunun yapım aşamalarının gösterilmesine rağmen, davacı tarafın belirttiği olumsuzlukların fotoğraflarda görülmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle tankerin izolasyonunun zamanında yapılamaması olayının tam olarak aydınlatılamadığı, bu nedenle kusurun kimde olduğu konusunda bir oran verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı görüş olarak bildirilmiştir. Mahkemece, bu rapor hükme esas alınarak Marka İzolasyon tarafından davalı şirkete izolasyon işleri için kesilen 3.540TL’lik ve … A.Ş. tarafından davalı şirkete … için kesilen 2.084,33TL’lik ve … Ltd. Şti. tarafından … Ltd.Şti.’ne taş yünü için kesilen 1.156,40TL’lik fatura toplamı olan 6.780,73TL’nin, dava konusu tankerin izolasyonunda kullanılan malzemelere ait olduğu ve davacının davalı ile aralarında imzalanan sözleşmeden hal ve vaziyet gereği eseri imal edilmeden feshettiği, fesih işlemini oluşturan davranışın haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, süt tankeri üzerinde inceleme yapılabilmesi halinde, keşfen inceleme yapılarak, aksi halde dosyadaki bilgi, belge ve fotoğrafların incelenmesi suretiyle, taraflar arasındaki 01.09.2016 tarihli mail yazışmalarında belirtilen teknik özellikler de dikkate alınarak ve işin 17.000,00 TL + KDV götürü bedelli olduğu göz önüne alınarak, sözleşmeyle yapılması kararlaştırılan toplam iş 100 birim kabul edilerek, toplam işten yüklenici tarafından tamamlanan iş yüzdesi bulunup, sözleşmeyle kararlaştırılan götürü bedele uygulanmak suretiyle, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin hesaplanması, ancak tanker izolasyonunda kullanılan malzemelerin sözleşmede kararlaştırılandan farklı malzemeler olması halinde ise, sözleşmedeki malzemelerle kullanılan malzemeler arasındaki değer farkının nefaset farkı olarak hakedilen iş bedelinden düşülerek yükleniciye ödenmesi gereken iş bedelinin bulunulması konusunda aynı bilirkişiden ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik değerlendirme içeren bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar tesis edilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/02/2018 tarih, 2016/234 Esas, 2018/54 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.