Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/658 E. 2020/618 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/658
KARAR NO : 2020/618
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2017
NUMARASI : 2016/614 Esas, 2017/928 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 23/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, yastık üretimini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı bakiye bedel alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı taraf ile yapılan anlaşma gereği artan kumaştan 1155 adet daha yastık üretildiğini, toplam 7.155 adet için kesilen faturadan 6.000 adeti için ödeme yapıldığı halde kalan miktarın ödenmemesi nedeniyle tahsili için girişilen takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini; davalı iş sahibi ise, 6000 adet için sözleşme düzenlendiğini, fazlası için herhangi bir anlaşma yapılmadığını, üretimi yapılıp kendilerine teslim edilen 6000 adet ürün bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiş; mahkemece, sözleşmede ilave üretimin gerekmesi halinde bunun için de yazılı bir anlaşma yapılması gerektiği hususunun kararlaştırıldığını, buna yönelik bir belge sunulmadığını, davalı tarafça faturaya itiraz edilmemiş olmasının alacağının doğduğu anlamına gelmediğini belirterek davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici vekili istinaf talebindeözetle, davaya konu takip dayanağı faturaya konu ürünün davalıya sevk irsaliyesi ile teslim edildiğini ve faturanın da davalı tarafından itiraz edilmeyerek ticari defterlerine işlendiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki davada eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedel alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Sözleşmeye konu 6.000 adet yastık üretiminin yapıldığı ve bedelinin de ödendiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Davacı sözleşmede belirlenen miktardan (6.000) 1.155 adet daha fazla üretim yaptığını, hepsi için (7.155 adet) tek fatura keserek sevk irsaliyesi ile davalıya teslim ettiği halde 1155 adet için ödeme alamadığını ve tahsili için yapılan takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini; davalı ise, sözleşmede ilave üretim yapılması halinde bunun için de yazılı bir sözleşme yapılacağının kararlaştırıldığını, oysa bu konuda bir akid yapılmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiş; mahkemece, ilave sipariş konusunda sözleşmede kararlaştırılan hüküm gereği bir yazılı anlaşma yapılmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına ve özellikle bilirkişi raporuna göre, dava konusu imalatı da kapsar şekilde bütün ürünler için tek fatura kesildiği ve davalı tarafça bu faturaya itiraz edilmeksizin ticari defterlerine işlendiği, malların da davalıya sevk irsaliyesi ile teslim edildiği sabittir. Davalı ticari defterlerine göre davalının dava tutarı kadar borçlu olduğu da bilirkişi raporuyla belirlenmiştir. Taraflar arasında ilave üretim nedeniyle sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde yazılı bir akid yok ise de bu ürünlere ilişkin faturanın itiraz edilmeksizin davalı tarafça ticari defterlerine kaydedilmiş olması ve ürünlerin davalıya sevk irsaliyesi ile teslim edildiği de gözetilerek taraflarca bu hususta sözlü akdi ilişkinin kurulduğunun kabulü gerekir. O halde, yapılan açıklamalara göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olup, belirtilen gerekçe nedeniyle kararın kaldırılarak davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2017 tarih ve 2016/614 Esas, 2017/928 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KABULÜ ile, davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, 4-İtiraz edilen kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 496,09 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 124,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 372,06 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 124,03 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Davacı tarafından yapılan 151,20 TL tebligat ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 951,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,2-Davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 31,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 129,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 23/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.