Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/647 E. 2020/671 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/647
KARAR NO : 2020/671
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI: 2015/1000 Esas, 2017/967 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 01.12.2014 tarihinde akdedilen sözleşme uyarınca davacı tarafın, mevcut kompresör, hava tankı ve hava kurutucularını bulundukları yerden sökmeyi ve gösterilen adreste monte etmeyi ve basınçlı hava ring sistemlerini kurmayı, davalı tarafın da yapılan işin karşılığı olarak 88.500.TL ödemeyi borçlandığını; davacı yanın sorumluluğunu yerine getirdiğini ancak davalı tarafın ücret borcunu ödemeyerek sözleşmeye aykırı hareket ettiğini; tarafların 01.12.2014 tarihli sözleşmede ücrete ilişkin olarak, Kompresör Tesisatı Fiyatı için 16.000.TL toz emme ve Hava Besleme fiyatı için 59.000.TL ve KDV için de 13.500.TL olmak üzere toplamda 88.500.TL üzerinden anlaşma yapıldığını, daha sonra sözleşme konusu işe ilişkin ek bir takım işlerin de yapılması gerektiğinden tarafların 3 adet vantem sehpası için 779 kg x 3,60 TL =2.804,40 TL, ek kompresör tesisatı malzeme bedeli için 1.419,00 TL olmak üzere toplamda KDV dahil 4.983,62.TL üzerinden anlaştıklarını, sözleşme uyarınca iş tesliminden sonra bakiye ödemenin 05.01.2015 tarihinden sonraya 60 ve 90 günlük çeklerle ödeneceği kararlaştırıldığını, buna göre son ödeme tarihi 05.04.2015 tarihi olduğunu; davalı tarafın ücret borcuna ilişkin olarak davacı müvekkili şirkete yaptığı kısmi ödeme sonrası bakiye 52.183,61.TL daha ücret borcu bulunduğunu ve davalı tarafın tüm uyarılara rağmen bakiye borcunu ödemediğini belirterek, bakiye 52.183,61 TL iş bedeli alacağının son ödeme tarihi olan 05.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan tespite göre davacının edimlerini ayıplı ve eksik ifa ettiğini; müvekkili şirketin dava konusu husumetten doğan zararını tespit için Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/18 D.iş ve 2015/117 D.iş dosyalarında bilirkişi incelemeleri yapıldığını; davacının açmış olduğu davanın, bilirkişi raporlarınca tespit edilen masrafların ödenmesi husunu içeren ihtarnamenin çekilmesi sonrasında kötü niyetli şekilde açıdığını; davalı tarafın haklılığını ispatlayan yeterli delilin dava dosyasında mevcut olduğunu, bu delillerin davanın aydınlatılması hususunda değerlendirilmesi ve usul ekonomisi ilkesi gereğince davayı uzatmaya yönelik işlemlerin yapılmasının mahkemece engellenmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece: taraflar arasındaki geçerli sözleşme kapsamında davacının ifasının ayıplı olduğu, bu durumda tamirat bedel talep edemeyeceği, davalının usule uygun ayıp ihbarının mevcut olduğu, ayıbın giderilebilmesi için davalı yanca yapılan harcama tutarının indirilmesi gerektiği, harcama için bilirkişi raporlarıyla sabit olan 29.618.TL lik ayıp giderim bedeli bulunduğu; bu durumda toplam borcun 88.500 – 29.618 = 58.882.TL olacağı; bu tutardan davalının davacıya yaptığı 47.250.TL lik ödemenin davalı yanın 15.03.2016 tarihli dilekçede ki 47.200.TL lik kabulü doğrultusunda 47.200 TL nin indirilmesi ile 11.682.TL olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 11.682,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İstinaf yoluna başvuran davalı dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği yüklenici firmanın üstlendiği işi 3 hafta içerisinde tamamlamadığını, yapılan işin standartlara uygun olarak yapılmaması ve işin yarım bırakılması üzerine karşı tarafa ihtarat yapılarak ve davacının onayı/kabulü ile başka firmayla anlaşıldığını; davacı tarafın bir bakıma yapılan işin eksik olduğunu kabul ettiğini; Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/18 D.iş ve 2015/117 D.iş dosyalarıyla yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporlarında davacı tarafın sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşmeye aykırı, ayıplı ve eksik iş yaptığının ispatlandığını, müvekkil şirketin tüm tesisatı yeniden başka firmaya yaptırdığından davacının teslim ettiği işlerin hiçbir etabının kullanılmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında akdedilen 1.12.2014 tarihli sözleşme uyarınca davacı yüklenici, mevcut kompresör, hava tankı ve hava kurutucularını bulundukları yerden sökmeyi ve gösterilen adreste monte etmeyi ve basınçlı hava ring sistemlerini kurmayı borçlanmıştr. Davacı yüklenici tarafından, sözleşmeye dayalı yapılan ödemeler sonrası kalan iş bedelinin davalı iş sahibinden tahsili talebine ilişkin dava açılmış, davalı ise yapılan işin eksik ve ayıplı yapıldığını savunmuştur.Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar pararın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir. Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474 ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi, eserin ayıplı olması, eserin iş sahibi tarafından kabul edilmemiş veya kabul edilmek zorunda olunmaması, eserin iş sahibi tarafından muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmiş olması, eserdeki ayıbın iş sahibinin tutumundan kaynaklanmamış olması ve son olarak ayıplı teslimden doğan hakların süresi içinde kullanılması gerekmektedir. Ayıp, teslim edilen eserde sözleşme ile kararlaştırılmış olan veya dürüstlük kuralına göre olması gereken ya da kanunun öngördüğü niteliklerin bulunmaması olarak nitelendirileceğinden ayıplı bir eserin imali ve teslimi sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini gösterir. Eserin teslim alınmasından sonra açıkça görülen veya usulüne göre yapılan bir muayene ile görülebilen ayıplar açık ayıp, bu şekilde tespit edilemeyen ancak zaman içerisinde eser kullanılırken ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilir. TBK’nın 474/1.maddesi gereğince açık ayıplar bakımından iş sahibi işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve uygun bir süre içerisinde tespit ettiği ayıpların yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. İş sahibi bu külfetleri yerine getirmezse ayıp dolayısıyla kendisine tanınan haklardan yararlanamayacaktır. Bu külfetlerin yerine getirilmemesi iş sahibinin yükleniciye karşı sorumluluğunu gerektirmemekte, sadece ayıplı eser teslimi dolayısıyla sahip olduğu haklardan yararlanamaması sonucunu doğurmaktadır. TBK’nın 477/1. maddesi gereğince gizli ayıplar açısından ise, ayıbın varlığı zaman aşımı süresi içerisinde vakit geçirilmeksizin yükleniciye bildirilmelidir. Davalı tarafından davacıya gönderilen Kadıköy … Noterliği 28.10.2015 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile, işin eksik yapıldığı, Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/18 D.iş ve 2015/117 D.iş sayılı dosyasıyla tespit yapıldığı ve Kadıköy … Noterliği 18.02.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtar ile sözleşmenin haklı gerekçe ile fesih edildiği belirtilerek kurulan tesisatın buna bağlı müştemilatın 7 gün içinde teslim alınması ve 41.350,00 TL olarak ödenen bedelin iadesi ihtar edilmiştir. Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/18 D.iş sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda keşif mahallinde eksiklerin tespit edildiği, toz emişi, toz kaçağı gibi ayıplı imalatın bulunduğu ve belirlenen işler için toplam 15.000,00 TL harcama gerektiği, işin aciliyeti nedeniyle … firmasına yaptırılan işler için ödenen 9.558 TL ile birlikte yapılan işlerdeki eksikliklerin 24.558 (KDV) olduğu; Büyükçekmece 2015/117 D.iş sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda mühendislik hatası olduğu, yanlış malzeme seçimi yapıldığı, davalı tarafından sözleşme hükümlerine göre hak ediş yapılmadığı, işin ne kadarının bitirildiğine dair görüş bildirilemiyeceği, işin tamamlanması için 25.gün ve hataların giderilmesi için ikinci firmaya ödenen 8.100+KDV ile birlikte eksikliklerin 17.000 + 8.100 = 25.100 + KDV 29.618,00 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece keşif yapılmaksızın, dosya üzerinde tespit raporları esas alınarak yapıtırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 13.10.2017 tarihli raporda, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraf defterlerinin cari hesap ilişkilerinin birbirleriyle örtüştüğü, davalı tarafından davacıya 31.250,00 TL nakit ve 16.000,00 TL çek olarak toplam 47.250,00 TL ödendiği, 50.000,00 TL borç gözüktüğü, D.iş dosyaları bilirkişi raporu kapsamında yapılan işin tam fonksiyonlu çalışmadığı, ayıplı kabul edildiği, yapılan eksikliğin giderilmesi için yapılacak işler için 17.000 TL ve davalının … firmasına yaptırdığı işler için ödediği 8.100 TL olmak üzere toplam 25.100 + 4.512 = 29.618 TL KDVdahil bedel egerektiği belirtilmiştir.Mahkemece alınan bilirkişi raporunda tespit raporunda belirlenen hususlar da göz önüne alınarak, yüklenici tarafından yapılan işte 29.618,00 TL eksik ve ayıplı işler bulunduğu belirlenmiş olup davalı tarafından süresinde ayıp ihbarı yükümlülüğünün yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede iş bedelinin 88.500,00 TL olarak kararlaştırıldığı, davalı tarafından 47.200.00 TL ödeme yapıldığı, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde tespit edilen 29.618,00 TL eksik ve ayıplı işler bedeli düşüldüğünde davacı alacağının 11.682,00TL olduğu, mahkemece bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde yerel mahkemece delillerin dosya kapsamına uygun olarak değerlendirilmek suretiyle verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmış ve istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 tarih ve 2015/1000 esas, 2017/967 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 797,99 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 176,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 621,79 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.