Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/615 E. 2020/648 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/615
KARAR NO : 2020/648
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2017
NUMARASI : 2016/91 Esas, 2017/819 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 29.06.2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalı şirketin … Limanı yapım işinde Elektrik ve Mekanik İşleri ve Bu İşlere Bağlı Genel İşlerin Yapım Sözleşmesi gereği imalat ve montaj işlerini yaparak teslim ettiğini, davalının işi asıl sahibi olan Ulaştırma Bakanlığı Demiryolları Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü’ne teslim ettiğini, bu teslim sonrası tesisi işletecek olan … işi kabul ederek tesisi işletmeye başladığını, teslim sonrası 21.07.2014, 25.08.2014, 09.10.2014 tarihli 3 adet fatura bedeli toplamı olan 564.309,81TL’nin 519.805TL’lik kısmının ödendiğini, bakiye 44.504,81TL ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapmak zorunda kaldıklarını ancak davalının itrazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin, Ulaştırma Bakanlığı Demiryolları Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü ile imzaladığı yap-işlet-devret modelinde sözleşme ile …Limanı projesinin yapım ve işletmesini üstlendiğini, yat limanının kaba inşaatının tamamlandığını, hayati önem taşıyan havalandırma ve yangın sistemlerinin yapımı konusunda ise davacı şirket ile Elektrik ve Mekanik İşleri ve Bu İşlere Bağlı Genel İşlerin Yapım Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davacının söz konusu sistemlerin imalat ve montaj işlerini üstlendiğini, davacının bu işleri tamamlamadığı gibi, kısmen yaptığı işlerde de aksaklıklar, arızalar bulunduğunun tespit edildiğini, kabul manasına gelmemekle birlikte bir an için işin yapıldığı varsayılsa bile, müvekkilinin, eseri kabulden kaçınma hakkı doğduğunu, gerek işin eksik bırakılan kısımlarının tamamlanması, gerekse tespit edilen aksaklıkların giderilmesi konusunda müvekkili şirketin proje müdürü tarafından davacı şirket yetkililerine defalarca şifahen ve elektronik posta yoluyla bildirimler yapıldığını, davacının işi teslim etmemesi (ve bir an için işi yaptığı varsayımında, ayıplar nedeniyle müvekkilin sahip olduğu kabulden kaçınma hakkı) nedeniyle müvekkilinin karşı edimi olan bedel ödeme borcunun doğmadığını, bununla birlikte, taraflar arasındaki Sözleşmenin “Nakit Teminat Kesintisi ve Kati Teminat Mektubu” başlıklı 13. maddesine göre Sözleşme kapsamında aylık hak edişlerden %5 oranında nakit teminat kesintisi yapılacak olup, 40.madde ile “Geçici kabul ile kesin kabul arasında geçecek süreye teminat süresi denir. Genel olarak on iki aydır.” denmek suretiyle bir teminat süresi öngörüldüğünü, sözleşmeye göre bu süre içerisinde sözleşme konusu işte ortaya çıkan eksiklik ve kusurların yüklenici tarafından tamamlanmaması halinde işverence yaptırılması hususunda yapılan masrafın iki misli yüklenicinin kati teminatından kesileceğinin kararlaştırıldığını, davacının davaya konu icra takibi ile talep ettiği 44.504,81TL’nin, sözleşme uyarınca yapılan nakit teminat kesintisi olduğunu, alacağın likit bir alacak olmadığını savunarak davanın ve icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunduğu, alt işveren olarak hem … hem de … şirketlerinin çalıştığı, davalının akdi ilişkiyi inkar etmediği, davacının düzenlediği 3 adet faturanın davalı tarafından defterlerine işlenip takip konusu miktar dışındaki kısmın ödendiği, iş yeri sicil dosyasının … adına açıldığını, … firması işçi çalıştırmadığından SGK primlerinden de mesuliyeti olmadığı, işin tamamlanıp kabulü yapıldığından, davacı … adına işyeri dosyası açılmadığından davacının SGK prim borcundan sorumluluğu bulunmadığından davalının nakit teminat kesintisini alıkoymakta haklı olmadığı, mahkemenin 2015/1129 Esas sayılı dosyadaki bilirkişi raporuna göre ayıplı iş bedelinin yarısından davalı sorumlu olduğundan 20.400TL düşüldükten sonra bakiye alacak olan 24.104,81 için davacının davalıdan alacaklı olduğu, alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığından ayıplı imalat bedeli bilirkişi raporu ile belirlendiğinden alacağın likit olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 24.104,81TL asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden yasal şartları oluşmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, reddedilen kısım üzerinden de alacak likit olmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkili şirketin sözleşme gereğince imalat ve montaj işlerini eksiksiz bitirerek teslim ettiğini, davalı şirketin işin teslimi, hak ediş belgelerinin düzenlenmesi ve faturaların davalı şirkete tebliği aşamalarında söz konusu iş için hiçbir itirazda bulunmadığını, davalı şirketin işi teslim aldığını, hatta kendisi de bu yapılan işleri Ulaştırma Bakanlığı Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları inşaatı Genel Müdürlüğü’ne eksiksiz olarak teslim ettiğini, bu teslim sonrası tesisi işletecek olan … bu işi kabul ederek tesisi işletmeye başladığını, buna rağmen davalı şirketin ödemesi gereken bedellerin bir kısmını ödemediğini, bilirkişi raporunda bakiye borçtan, 20.400TL ayıplı imalat onarım bedeli düşülmesinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, yerel mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme yapıldığını, dava konusu ayıplı imalatların liman kullanılmaya başladıktan sonra ortaya çıktığını, mahkemenin hüküm kurarken henüz istinaf incelemesinde olduğundan kesinleşmemiş olan 2015/1129 Esas sayılı dosyadan alınan bilirkişi raporu ile dosyadan verilen karara dayanmasının hukuka uygun olmadığını, dosyaların taraflarının farklı olduğunu, davalarda karşı tarafta bulunan şirketlerin grup şirketler olarak anılsa da müvekkili şirket ile karşı taraftaki şirketler arasındaki ticari ilişkilerin her iki davada zamansal olarak farklı zaman dilimlerine ilişkin olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Yüksek Planlama Kurulu’nun 12.07.1995 tarihli kararı gereğince … Limanı İnşaatı Projesi, Yap-İşlet-Devret modeli ile 05.08.2009 tarihinde Ulaştırma Bakanlığı’nca … Limanı İşletmeleri toplam 40 yıllığına 9.750.000 ABD tutarı karşılığında ihale edilmiş, şirket ile 10.08.2010 tarihli sözleşme imzalanmıştır. 10.08.2010 tarihli … Yat Limanı Projesi Sözleşmesi’nin konusu, “… Limanı” nın ekli Genel Vaziyet Planında gösterildiği şekilde muhtelif boy ve su çekimine haiz minimum 190 yatı aynı anda barındırabilecek şekilde ihtiyaç duyulan alt yapı inşaatları ile gerekli olan üst yapı tesislerinin uygulama projelerinin hazırlanması, inşaatı, gerekli ekipmanların temini ve tesisi, işletilmesi ve her türlü borçtan ari, bakımlı ve kullanılabilir durumda bedelsiz idareye devridir. İşin yapımını üstlenen davalı … Tic. A.Ş. tarafından yat limanının kaba inşaatı tamamlandıktan sonra havalandırma ve yangın sistemlerinin yapımı konusunda davalı şirket ile davacı … arasında birim fiyat esaslı bila tarihli … Limanı Yapım İşinde Elektrik Ve Mekanik İşleri Ve Bu İşlere Bağlı Genel İşlerin Yapım Sözleşmesi imzalanmıştır. Dosya kapsamından davacı şirketin sözleşme gereği üstlendiği imalat ve montaj işlerini bitirerek davalı şirkete teslim ettiği, davalı şirketin de işi, asıl iş sahibi olan Ulaştırma Bakanlığı Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğüne teslim ettiği, bu teslim sonrası tesisi işletecek olan … Şirketi tarafından işin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, sözleşme ve içeriğine, işin grup şirketler olan davacı ve dava dışı … tarafından teslim edildiğine, işin teslimi sonrası 21.07.2014, 25.08.2014 ve 09.10.2014 tarihli 3 adet fatura bedeli toplamı olan 564.309,81TL’den 519.805TL’sinin ödendiğine ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, işin eksik ve ayıplı yapılıp yapılmadığına dolayısıyla davalı yüklenici şirketin bakiye iş bedeli olan 44.504,81 TL’yi ödememekte haklı olup olmadığı noktasındadır. Davacı taşeron şirketçe Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasından davalı yüklenici hakkında bakiye iş bedeli olan 44.504,81TL’lik fatura alacağının tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı şirket, eldeki istinafa konu bu davada …Limanı Yapım İşindeki Elektrik ve Mekanik İşleri ve Buna Bağlı Genel İşlerin Yapım Sözleşmesi gereği düzenlenen 3 adet fatura bedelinden ödenmeyen bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise, işin eksik ve gizli ayıplı teslim edildiğini, sözleşme gereğince nakit teminat kesintisi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiş, mahkemece 2015/1129 Esas ve 2017/767 Karar sayılı dosyasından alınan 06.07.2017 tarihli bilirkişi heyet raporundaki hesaplama karara dayanak alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişiler mahkemenin 2015/1129 Esas ve 2017/767 Karar sayılı dosyasına sundukları 06.07.2017 tarihli raporlarında, limanın işletmeci firma tarafından çalıştırılmaya başlanılmasından sonra davalı … San. ve Tic.Ltd.Şti. ile dava dışı … Şirketi tarafından yapılan havalandırma ve yangın tesisatına ilişkin boruların montajından sonra ek yerlerinde 15-20 gün aralıklarla 20 patlağın meydana geldiğini, bu patlakların işçilik hatasından kaynaklandığını, her bir patlak tamirinin malzeme ve işçilik dahil 1.500TL’ye yapılacağını, bu bedelin %50 sinden dava dışı … Şirketi’nin, kalan %50 sinden de dosyanın davalısı …San.ve Tic.Ltd.Şti.nin sorumlu olduğunu, bu nedenle 20 patlaktan davalının payına düşen 10 patlağın tamiri için 15.000TL masraf yapılması gerektiğini, her patlakta 50-60 ton su boşaltılarak tamir işinin yaplılabileceğini, suyun tonunun 9 TL olması nedeniyle 60 ton suyun bedelinin 5.400TL olduğunu, patlak boru tamir bedeline su parası olarak hesaplanan 5.400TL ilave edildiğinde toplam giderin 20.400TL olduğunu belirlemişler, mahkemece bu rapor ve tanık beyanları esas alınarak asıl ve karşı davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğundan dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.Eldeki davada mahkemece, talimat yolu ile mahallinde yeniden keşif yaptırılarak aynı bilirkişi heyetinden yeni bir rapor aldırılması yoluna gidilmiş, bilirkişi heyeti 17.04.2017 tarihli raporlarında, yapılan imalatta mekanik tesisatı yönünden ayıp ve eksiklerin bulunduğu tespit edilmiş ancak tespit edilen ayıp ve eksikliklerin giderilmesi için gerekli harcama tutarı hesaplanmamıştır.Dosya kapsamından, taraf vekillerinin ek rapor aldırılmasına yönelik taleplerinin mahkemece reddedilerek mahkemenin 2015/1129 Esas ve 2017/767 Karar sayılı dosyasından alınan 06.07.2017 tarihli bilirkişi raporunun bu dosyada delil olarak değerlendirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece taraf vekillerinin itirazları konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılıp, itirazların değerlendirilmesi ve giderilmesi yoluna gidilmemiştir. Bu durumda mahkemece aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak ve 2015/1129 Esas sayılı diğer dosya da incelenip, birlikte görülmesinin gerekmesi halinde bu dosya ile birleştirilmek suretiyle, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, henüz kesinleşmemiş dava dosyasında alınan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin usul yönünden kabulü yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2017 tarih, 2016/91 Esas, 2017/819 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.