Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/611 E. 2020/678 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/611
KARAR NO : 2020/678
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2017
NUMARASI: 2016/193 Esas, 2017/1213 Karar,
BİRLEŞEN DOSYA BAKIRKÖY 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2016/528 ESAS 2017/958 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/07/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı tarafça asıl davada itirazın iptali, birleşen davada menfi tespit talebine ilişkin açılan davada mahkemece asıl davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatının reddine; Birleşen davanın reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuşur. Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı adına düzenlenen 12.08.2015 tarihli faturadan kalan 14.153,50 TL’nin tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, borçlunun itiraz dilekçesinde borcun varlığını kabul etmekle birlikte ödediğini iddia ettiğini, borçlunun bu beyanının ikrar mahiyetinde olduğunu, borcu ödediğini yazılı belgeyle ispatlaması gerektiğin belirterek, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın takip dosyasında 78.023,86 TL üzerinden haksız icra takibi yaparak dava dilekçesinde 14.153,50 alacağa karşılık takip başlattığını beyan ettiğini, faturadan kaynaklı 28.951,60 TL’den alacaklı olmadığını ikrar ettiğini, dilekçeye ekli olarak sunulan muavin defter dökümünde davacının takibe konu yaptığı … ve … faturalardan kaynaklı borçlu olmadığını, müvekkilinin davacı …’dan alacaklı olduğu 13.468,94 TL için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını belirterek, davanın reddine, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret 2015/528 Esas 2017958 Karar sayılı dosyada davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, ancak davalı ile hesap mutabakatı yapılamadığından borcun varlığının tespit edilemediğini, taraf defter ve kayıtlarının incelenmesi ile birlikte sair deliller sonucu davalı yana müvekkilinin borcu olmadığının tespit edileceğini belirterek, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı müvekkili aleyhine açılan haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ile davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; asıl davada davacının davalıya 13.468,94 TL borçlu olduğu, birleşen dosyada da davacının davalıya 13.468,94 TL borcunun bulunduğu belirtilerek; asıl davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatının reddine; birleşen davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; bilirkişi raporunda davacı şirket defterlerinin kapanış tasdikleri olmadığı için kendi lehine delil olma vasfını kaybettiğini belirttiği, ancak defter içeriklerine bakılması gerektiğini; davalı itirazına göre borcu ödediğini davalının ispatlaması gerektiğini; davalının düzenlediği 27.622,45 TL faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini, bu nedenle deftere kaydedilmediğini, birleşen dosyaya konu icra talebinde yanlış adrese tebligat yapıldığını esas dava ile öğrenmeleri üzerine dava açtıklarını, mahkemenin eksik inceleme yaptığını belirterek, esas ve birleşen davada kararın kaldırılmasını ve dosyanın mahkemesine geri gönderilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile, istinaf eden davalının birleşen menfi tespit davasında teminat yatırdığını, takibin durdurulduğunu, İİK 72/3-4. maddesi gereği %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek esas davada 78.023,86 TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatına ve vekalet ücretine hükmedilmesi, birleşen davada %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile alacaklı … tarafından borçlu … şirketi aleyhine … nolu fatura bedeli 28.951,60 TL ve 842,37 TL işlemiş faiz ile … nolu fatura bedeli 46.990,12 TL ve 1.239,77 TL işlemiş faiz için toplam 78.023,86 TL alacağın yasal faiz ile tahsili için takip yapıldığı; alacaklı vekili tarafından 07.12.2015 tarihinde alacağın 14.153,50 TL olduğu belirtilerek bakiyesinden feragat edildiği; borçlu tarafından borcun bulunmadığı belirtilerek borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E sayılı takip dosyası ile de alacaklı … Şti.tarafından borçlu … aleyhine cari hesap bakiyesi 13.468,94 TL’nin tahsili için ilamsız takip yapıldığı; borçlunun tebligata şikayetinin Bakırköy … İcra Mahkemesinin … E … K sayılı dosya ile reddedildiği anlaşılmıştır. Mahkemece taraf defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda, davacının 2015 yılı yevmiye defteri kapanış tasdiki bulunmadığı, bu nedenle davacı defterlerinin kendi lehine delil olma özelliği olmadığı, davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı şirket defterinde 2015 yılında davacı yandan 75.941,83 TL tutarında 2 adet fatura alındığı, karşılığında 55 bin TL ödeme yapıldığı ve 34.410,77 TL tutarında 6 adet fatura düzenlendiği, 2015 yılı sonu itibarıyla davacı yanın 13.468,94 TL borçlu olduğu; davacı defterlerine göre, davalı şirketin 14.153,50 TL borçlu olduğu, arada 27.662,45 TL tutarında cari hesap farkı bulunduğu, bu farkın davalının düzenlediği 27/08/2015 tarih 364094 nolu 27.662,45 TL tutarındaki faturanın davacı defterinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, bu fatura üzerinde davacının kaşesi ve imzasının mevcut olduğu ve davalı şirketin BS formunda kayıtlı olduğu, bu şekilde davacının, davalı şirkete 13.468,94 TL borçlu olduğu belirtilmiştir. Asıl dava, eser sözleşmesi nedeniyle yüklenici davacının iş sahibi davalıdan olan alacağı için başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali; birleşen dava ise yüklenici tarafından başlatılan takibe karşı davacı iş sahibi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan karar vermeye yeterli denetime açık bilirkişi raporuna göre davacı yana ait usulüne uygun tutulmayan ticari defterlerinde, 2015 yılında davalı şirkete 75.941,82 TL tutarında 2 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 6.788,32 TL tutarında 5 adet fatura alındığı ve 55.000,00 TL banka havalesi yoluyla tahsilat yapıldığı, 2015 yılı sonu itibariyle davalı şirketin 14.153,50 TL borçlu olduğu; davalı şirketin usulüne uygun tutulan 2015 yılı ticari defterlerinde, 2015 yılında davacı yandan 75.941,83 TL tutarında 2 adet fatura alındığı, karşılığında 55.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı ve 34.410,77 TL tutarında 6 adet fatura düzenlendiği, 2015 yılı sonu itibariyle davacı yanın 13.468,94 TL borçlu olduğu; tarafların ticari defterleri arasındaki 27.622,44 TL cari hesap farkının davalı şirketin düzenlediği 27.08.2015 tarih ve … sıra numaralı 27.622,45 TL tutarındaki reklamasyon faturasının davacı yanın ticari defterlerine kayıtlı olmamasından kaynaklandığı ve faturanın üzerinde davacı yanın kaşesi ve imzası bulunduğu, ayrıca davalı şirketin BS formunda beyan edildiği; davalı şirketin düzenlediği 27.622,45 TL tutarındaki faturanın tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davacı yanın ticari defterlerine kaydedilmediği, davacı şirketin faturanın davalı tarafa kargo ile iade edildiği belirtilmiş ise de bu konudaki ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği; fatura içeriğine itiraz edildiğine dair delil ibraz edilmemesi karşısında, davacı şirketin 13.468,94 TL borcunun bulunduğu anlaşıldığından mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Davacının asıl davaya konu icra dosyasında 78.023,86 TL üzerinden takibin başlatıldığı ancak takip alacağından kısmen feragat edilerek dava açtığı miktar üzerinden harç yatırdığı anlaşıldığından mahkemece harç yatırılan miktara göre vekalet ücretine hükmedilmesi de yerindedir. Alacak bilirkişi incelemesi yapılıp yargılama ile belirlendiğinden ve likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi doğru olmuş; birleşen dosyada menfi tespit davasında mahkemece İİK 72/3 madde uyarınca teminat karşılığı 12/08/2016 tarihinde tedbir kararı verdiği, kararın 17.08.2016 tarihinde icra dairesine ibraz edildiği ancak teminatın 05/10/2016 tarihinde süresinden sonra yatırıldığından tedbir kararının uygulanamayacağı, bu nedenle mahkemece kötü niyet tazminatı hükmedilmemesinin dosya kapsamına uygun değerlendirildiği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2017 tarih ve 2016/193 esas, 2017/1213 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Asıl dava için davacıdan alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Birleşen dava için davacıdan alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Asıl dava için davalı tarafça yatırılması gereken 54,40 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 5- Birleşen dava için davalı tarafça yatırılması gereken 54,40 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 06/07/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.