Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/593 E. 2019/1357 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/593
KARAR NO : 2019/1357
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2017
NUMARASI : 2013/37 Esas, 2017/604 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 02/04/2008 tarihli sözleşmenin 21. Maddesi gereğince davalının ödemesi gereken damga vergisini ödemediğinden, vergi dairesince gönderilen ceza ihbarnamesi üzerine müvekkilinin gecikme faiziyle birlikte toplam 114.303,54 TL’yi 04/01/2013 tarihinde ödediğini, ihtara rağmen davalı tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığını, Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmede damga vergisinin müvekkilince ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, müvekkili tarafından davacı aleyhine açılan Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/129 esas ve Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/290 esas sayılı dava dosyaları nedeniyle müvekkilinin alacaklı olduğunu, söz konusu dava dosyalarından doğacak alacak ile takas ve mahsubu gerektiğini belirterek, davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bekletici mesele yapılan ve davalının takas mahsup talebine konu dava dosyalarında davaların reddine karar verildiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede vergiden davalının sorumlu olacağının açıkça yazılı olduğu ve vergi dairesi tarafından toplam 114.303,54 TL vergi bedelinin davacıdan tahsil edildiği, sözleşme gereği vergi cezasından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile yapılan takipteki davalı itirazının iptali ile takibin 114.303,54 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, sözleşmenin 21. Maddesinde damga vergisinin müvekkilince ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, kaldı ki davacıdaki nüsha için müvekkilinin ödeme yükümlülüğü olmadığını, taraflar arasındaki Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/129 esas ve Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/290 esas sayılı dosyalarında takas ve mahsup talep ettiklerini, söz konusu dosyaların kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında düzenlenen 02/04/2008 tarihli eser sözleşmesinin 21. Maddesinde; vergi, resim ve harçların yükleniciye ait olduğu hükme bağlanmıştır. Dosyaya sunulan ödeme makbuzlarına göre iş sahibi tarafından 14/01/2013 tarihinde 56.740,40 TL damga vergisi ve 57.563,14 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 114.303,54 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Yüklenici tarafından açılan ve takas mahsup talebine konu edilen Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/375 Esas, 2015/915 Karar sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiği ve Yargıtay aşamalarından geçerek kesinleştiği, yine Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/129 Esas, 2016/1204 Karar sayılı dosyasında verilen 07/12/2016 tarihli karar ile de davanın reddine karar verilerek Dairemiz’in 2018/379 esas, 2019/601 karar sayılı kararı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilip, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2019 tarih ve 2019/2250 esas, 2019/3765 karar sayılı kararı ile Dairemiz hükmünün onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin 21. Maddesi gereğince damga vergisini ödemekle yükümlü olan yüklenicinin ödeme yapmadığı, davacı iş sahibince ödeme yapılmasına ve ihtarla iadesinin istenmesine rağmen, davalı yüklenicinin ödenen bedeli davacıya iade etmediği, yapılan icra takibine itiraz ettiği, davalının damga vergisinden sorumlu olduğu anlaşıldığından yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Davalı vekili her ne kadar açtığı davalar nedeniyle takas mahsup talebinde bulunmuş ise de, her iki davanın da reddine karar verilip, Yargıtay aşamasından da geçerek kesinleştiği anlaşıldığından takas mahsup konusu bir alacağın bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2017 tarih ve 2013/37 Esas, 2017/604 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 7.808,07 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.952,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.856,07 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 05/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.