Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/570 E. 2020/404 K. 16.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/570
KARAR NO: 2020/404
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2017
NUMARASI: 2014/282 Esas, 2017/914 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/03/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen sözlü eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davalının dava dışı …A.Ş.’nin Bursa Timsah Arena stadı çelik konstrüksiyon-UCR-SBR’ye ait çelik kutuların yapım işinin tamamını üstlendikten sonra çelik kutuların yapım işinin bir kısmını müvekkili şirkete verdiğini, taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi gereğince tüm işlerin davalıya ait işyerinde yapılacağının, malzemelerin davalı tarafça bu iş için gerekli personele ait tüm işçilik masraflarının da müvekkili tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, kaynak kutuları ile UCR-SBR’lerin kaynak ve taşlama işlerine ait kg fiyatının kaynak işlerinde 0.90TL, taşlama işinde ise 0.07TL üzerinden anlaşıldığını, bu sözleşme kapsamında 19 adet UCR proje koduyla, 8 adet SBR proje koduyla, çelik kutuların ön imalatı, kaynak ve taşlama işlerininin müvekkili tarafından yapıldığını, yapılan kutuların … A.Ş. onayından sonra davalıya teslim edildiğini, davalı firma çalışanları tarafından imalatı ve kaynağı yapılan 6 adet SBR çelik kutusu ile 2 adet UCR çelik kutuların taşlama ve temizleme işlerinin de müvekkili tarafından yapılarak davalıya teslim edildiğini, davalının bu işler için toplam 5 adet fatura tanzim ettiğini, davalının ilk üç fatura bedelini ödediğini, kalan 2 fatura bedelini ise ödemediği, teslim edilen çelik kutuların kg tonajı ile kg fiyatının davalı tarafça kabul edilmediğini, davalının kendi belirlediği tonaj üzerinden fiyat tespiti yaparak müvekkilini mağdur ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Bursa 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/115 D.iş sayılı dosyasından delil tespiti talebinde bulunulduğunu, alınan tespit raporunda, müvekkilinin yaptığı kaynak işlerinin tonajının 570.680 Kg, SBR çelik kutuların ise 134.750 kg, davalı firma tarafından yapılan çelik kutuların taşlama ve temizleme tonajının 153.030 kg, kaynak işlerinde birim fiyatın 60 kuruş, taşlama işlerinin kg fiyatının 7 kuruş olarak tespit edildiğini, bu delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre müvekkilinin davalı firmadan olan bakiye alacağının 252.829,51TL olarak belirlendiğini, belirlenen bu miktarın tahsili için müvekkili tarafından davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının davacı firmadan 69.756.11TL cari hesap alacağı olduğunu, davacının 27/09/2013 tarihli hak edişe konu UCR-19/2 ve SBR-12/2/3 kodlu ürünlerle ilgili hak edişe ilişkin 17.289,71TL hak ediş alacağının bulunduğunu, davacının bu faturayı tanzimi sonrasında 52.466,40TL borcu kalacağını, bu bedelin tahsili için yasal yollara başvurma haklarını saklı tuttuklarını savunarak davanın reddine ve davacı hakkında %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; tarafların sözlü olarak anlaştıkları götürü eser sözleşmesinde iş bedeli ve miktarını bu aşamada kanıtlayamasalar da davacının Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı tespit davası ile mahkemece yapılan keşif sonucu işin miktarı ile rayiç birim fiyatlarının tespit edildiğini, yapılan işin bedeli olan 433.970.10TL’den davalının ihtilafsız ödemesi olan 262.000TL tenzil edildiğinde davacının davalıdan 171.970.10TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davalının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 171.970,10TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak olan 171.970,10 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına, alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve davalının takibe itirazında tamamen haksız ve kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden icra inkar tazminatı ödenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin kararının yalnızca icra inkar tazminatı taleplerinin reddine dair kısmı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde, davacının davalıya kestiği faturalarda işin birim fiyatının 0,40TL olmasına karşılık iş bittikten sonra kabul görmüş olan birim fiyata itiraz edildiğini, tespit bilirkişisi tarafından yeni birim fiyat üzerinden hesaplama yapılarak müvekkilinin borçlu çıkarıldığını, davacı tarafın iddiasını ispatlamak zorunda olduğunu, davacının dayanağı olan faturalarda birim fiyatların silinerek sahtecilik girişiminde bulunulduğunu, faturalarda tahrifat yapıldığını ve mahkemece bu itirazlarının araştırılmadığını, yargılamaya fesat karıştırıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında tanzim edilen sözlü eser sözleşmesi ile, davalının yüklenicisi olduğu Bursa Timsah Arena Stadı çelik konstrüksiyon imalatının UCR-SBR’lere ait çelik kutuların yapım işi davacı taşeron tarafından yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Davacı tarafından davalı şirket aleyhinde Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/115 D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu dayanak gösterilerek sunulan 02/10/2013, 01/10/2013, 26/07/2013 (2adet) ve 26/08/2013 tarihli faturalar gereğince 252.829,51TL alacağın tahsili için 05/05/2014 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun vekili aracılığıyla sunduğu 23/05/2014 tarihli dilekçesiyle borca ve takibe itiraz ettiği, bu itiraz üzerine takibin durdurulduğu, davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibinin dayanağı olan Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/115 D.iş sayılı dosyasından alınan 21/04/2014 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda, dava konusu kaynak ve taşlama işlemlerinin yapıldığı tarihteki mahalli rayiçlere göre kaynak işlemleri için ortalama 60 kuruş/kg, taşlama işlemleri için ortalama 7 kuruş/kg civarında olduğunu, dava konusu olan kirişlerin toplam ağırlıklarının; kaynak ve taşlama işlemi gerçekleştirilmiş 19 adet UCR kirişinin işlem sonundaki toplam ağırlığının 570.680 kg, kaynak ve taşlama işlemi gerçekleştirilmiş 8 adet SBR kirişinin işlem sonundaki toplam ağırlığının 134.750kg, sadece taşlama işlemi gerçekleştirilmiş 2 adet UCR ve 8 adet SBR kirişinin işlem sonundaki toplam ağırlığının 153.030 kg olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamında bulunan mali müşavir …, inşaat mühendisi … ve makine mühendisi … tarafından hazırlanan 10/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ancak davalının defterlerinde ihtilaf konusu olan faturanın yer almaması nedeniyle defterlerin taraflardan her hangi birinin lehine delil niteliğinde olmadığı, tarafların aralarındaki eser sözleşmesi gereğince davacının defterlerinde davalıdan alacaklı gözüktüğü 617.553,71TL için davalının da kendi kayıtlarında gözüken 69.756,11TL için karşılıklı ihtarlarda bulunmuş olsalar da her iki tarafın ihtilaf konusu işin miktarı ve birim fiyatını somut delillerle ispatlayamadığı, tespitin Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/115 D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporundaki mahalde yapılan tespitlere göre yapıldığı, buna göre bu tespitler dikkate alınarak yapılan işin bedelinin 433.977,10TL olarak hesaplandığı, bu miktardan ihtilafsız olan 262.000TL’lik davalı ödemesi tenzil edildiğinde, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 171.970,10TL alacaklı olduğunu, davacının takip tarihinden önce faiz talebinde bulunmadığından takip tarihi itibariyle avans faizi oranının geçerli olduğunu belirtmiştir. Taraflar arasında 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu çekişmesizdir. Eser sözleşmelerinde, kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesinde; “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmayıp, iş bedeli konusunda taraflar da anlaşmamışlarsa, iş bedelinin, yasanın sözü edilen bu hükmü uyarınca, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu genel açıklamalar ışığında somut olaya gelince, taraflar arasında çekişme konusu olan husus; iş bedelinin hesaplanmasından kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmasa da sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu konusunda bir ihtilaf yoktur. Bu sebeple, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından ve işin bedeli önceden kararlaştırılmayıp iş bedeli taraflar arasında çekişme konusu olduğuna göre dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesi uyarınca iş bedelinin yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi ve belirlenen bu iş bedelinden de iş sahibi tarafından yasal delillerle ispatlanan ödemelerin düşülerek sonuca gidilmesi gerekir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02.11.2017 tarih, 2016/5060 E. 2017/3793 K. Sayılı ilamı) Yerel mahkemece, taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, iş bedeli konusunda taraflarca anlaşma sağlanamadığı gözetilerek iş bedelinin, yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlendiği tespit raporu ile heyet bilirkişi raporuna göre 433.977,10TL olarak bulunan iş bedelinden davalı tarafça ödendiği ihtilafsız olan 262.000TL’nin mahsup edilmesi suretiyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 171.970,10TL alacaklı olduğu yönünde hüküm tesis edilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2017 tarih ve 2014/282 Esas, 2017/914 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 54,40TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90TL’nin mahsubu ile bakiye 18,50TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yatırılması gereken 11.747,27TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 2.936,82TL harcın mahsubu ile bakiye 8.810,45TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 16/03/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.