Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/51 E. 2018/897 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/51
KARAR NO : 2018/897
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2017
NUMARASI : 2012/9 Esas, 2017/480 Karar,
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/06/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacılar vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dilekçesinde, davacı müvekkillerinin …-… Ticaret Ltd.Şti. ortak girişimi şeklinde kurulan adi ortaklığın ortakları olduğunu, müvekkillerinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nce ihalesi yapılan yol ve asfalt işlerine ortak girişim kurup ihaleye girdiklerini ve ortak girişim şeklinde 5 adet işi üstlendiklerini, davacılardan …’ın ortak girişim haricinde kendi adına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca ihale edilen İzmit ilçesi, …. Yol yapım işini üstlendiğini, davalı şirket ile taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin taşeronluk sözleşmesi gereğince bu işi üstlendiğini, davalı şirkete sözleşmenin bedeli olarak hakediş bedellerinden 1.500.000,00-TL temlik verildiğini, davalı şirketin bu işin yapımını gereği gibi süresinde yapamayınca tarafların karşılıklı olarak sözleşmeyi feshettiklerini, bunun üzerine davalı şirket yetkililerinden …n müvekkili …’dan diğer ortak girişim yaptığı ….Şti. İle yapmış oldukları çek alışverişi neticesi dolmuş olduğunu iddia ettiklerini, zararlarını istediklerini, davacı …’ın çek alışverişinin kendisi ile alakalı bir durum olmadığını söylemiş ise de, davalı şirket yetkilileri tarafından devamlı tehdit gördüğünü, müvekkili …’a “senin başka işlerde ortakların bizi mağdur etti, bu çeklerden açılan icra takiplerinde bizde borçlu gözüküyoruz, söyle ortaklarına bu çek bedellerini ödesinler ya da borcu yapılandırsınlar” şeklinde tehdit ettiklerini, davalı şirket yetkilisi …’ın 03/06/2011 tarihinde davacı …’ı arabasına alarak Umut tepe denilen ıssız bir yere götürdüğünü, silahını çıkarıp mermiyi ağzına sürerek ” ya beni öldüreceksin yada bu senetleri imzalayacaksın” şeklinde sözleriyle müvekkilini ölümle tehdit ettiğini, müvekkilinin de korkarak senetleri imzalamayı kabul ettiğini, davalı şirket yetkilisi …’ın davacı …’a bu senetleri işleme koymayacağını sadece … ltd.Şti.’nin ve kendilerinin de borçlu göründüğü, karşılıksız çeklerden dolayı yapılan icra takipleri yapılandırılırsa iade edeceğini söyleyerek 7 adet senedi müvekkiline imzalattığını, müvekkilinin de bir protokol tanzim ederek, sadece senetlerin … ltd.Şti. çeklerinin yapılandırılması için alındığını, 3.kişilere ciro edilemeyeceğini protokole yazılarak imzaladığını, müvekkilinin 7 adet bononun fotokopisini aldığını, müvekkili …’ın daha sonra Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına giderek davalı şirket yetkilisi Metin Aymak’tan şikayetçi olduğunu, davalı şirket yetkililerinin dava dilekçesinde dökümü verilen 7 adet bonoyu aldıktan sonra takip yaptıklarını, bu davanın dayanağı olan Kocaeli 7. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4928 Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde belirtilen bonolardan 28/02/2011 tanzim, 28/02/2011 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli, 21/03/2011 tanzim, 28/03/2011 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli, 27/03/2011 tanzim, 04/04/2011 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli bononun takibe konulduğunu, toplam 600.000,00-TL bedelli 3 adet bononun üzerine sahte …-…Tur.Tic.Ltd.Şti. Ortak girişimi kaşesi yaptırarak basıldığını ve bonolardaki borçlu sayısını arttırdığını belirterek takibe konu edilen borçlusu …, … – … Taah. …Tur.Tic.Ltd.Şti. ortak girişimi, alacaklısı …Ltd. Şti. olan 3 adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesine eklenen protokol incelendiğinde, davacı … ile davalı şirketin imza ve kaşelerinin bulunduğu belge içeriğinde…Ltd. Şti.’nin … İnşaattan aldığı çekler karşılığında 1.400.000,00-TL senet (1.400 TL şeklinde yanlışlıkla belirtilmiştir) …’dan başka amaç için kullanılmamak şartı ve 2. ve 3. şahıslara rücu ve temlik edilmemek kaydıyla söz konusu çeklerin yapılandırılması amacıyla alındığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça ibraz edilen dava dilekçesine ekli ortaklık sözleşmeleri incelendiğinde, bu sözleşmelerde pilot ortağın … (… İnşaat) özel ortağın ….Ltd.Şti. olduğu, başka bir anlatımla davacılar olduğu, bu sözleşmelerdeki işlerin hepsinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nce ihaleye çıkarılan işler olduğu ve bu işlere ortak girişim olarak müşterek teklif veren ve ihale mevzuu iş ortaklık üzerinde kaldığı takdirde müştereken hareket etmek için özel ortaklık kurulduğu görülmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkil şirketin davacı tarafın iddia ettiği gibi sadece ….caddesi işine yönelik sözleşme akdetmediğini, aksine davacı adi ortaklığın birden fazla yerde almış olduğu ihalelere konu yerlerin yapım işlerine ilişkin sözleşme akdettiğini, cevap dilekçesinde belirtilen ve dosyaya ibraz edilen sözleşmeler incelendiğinde bu sözleşmelerdeki iş sahibinin …-….Tic.Ltd.Şti. Adi ortaklığı olduğunun görüleceğini, davacı adi ortaklığın Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığından almış olduğu ihaleleri başka bir firma veya kuruluşa devir ve ciro etme hakkı olmadığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu 5 adet yapım işinin ihalesini alan ve işleri taşeronluk sistemiyle yaptıran bu hususta sözleşme akdeden ve ihale makamı Belediyeye karşı hukuki sorumluluk alan tarafın davacı adi ortaklık olduğunu, durum böyleyken adi ortaklığı oluşturan …-…. …c.Ltd.Şti. İhaleye konu yapım işlerini ihale alıcısı sıfatı konumuyla ticari, hukuki ve organik bağları olduğu, ….Ltd.Şti.’ne devretmişler gibi göstererek müvekkili şirket ile yapmış oldukları sözleşmeleri feshetmek suretiyle aynı gün ve tarihte … ..Ltd.Şti. ile sözleşme yaptıklarını, davacıların tek amacının yapım işlerini müvekkiline yaptırmak ancak hakedişlerin ise ödememe amacıyla hareket ettiklerini, ödemelerin yapılmaması nedeniyle işçilerin ödemelerinin ve malzemelere ilişkin ödemelerin yapılamaz hale gelmesi üzerine çalışmayı bırakmak zorunda kaldıklarını, davacı adi ortaklık tarafından kötü niyetli ve bilinçli olarak hukuka aykırı yapılan devir neticesinde, ihale alıcısı konumuna gelen …i.’nin de müvekkili şirketin hakedişlerini ödemediğini, takip ve davaya konu bonoları adi ortaklığın borcuna yönelik yetkilisi …’ın davalı şirketin alacağına yönelik verdiğini, davacı …’ın takibe ve davaya konu bonoları hem kendi adına hem de adi ortaklık adına tanzim ederek verdiğini, davacıların takibe konu bonolardaki imzalara itiraz etmediklerini, takibe konu bonoların kendileri tarafından verildiğini kabul ettiklerini, takibe konu bonolara kaşenin sonradan basıldığı iddiasının temelsiz olduğunu, davacıların dayanak olarak gösterdiği belgelerin fotokopiden ibaret olup, delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, sonuç olarak takibe konu bonoların davacılar tarafından borçlarına yönelik verildiğini, bu bonoların ödenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili delil listesi ekinde 5 tane sözleşme ibraz etmiş, bu sözleşmelerden bir tanesi … ile davalı şirket arasında imzalanmış olup, sözleşmede davalı şirket yüklenici, davacı … ise iş sahibidir. Diğer kalan 4 tane sözleşmenin tarafları ise, yüklenici davalı şirket, iş sahibi ise …-…Ltd.Şti. İş ortaklığı ile …Tic.Ltd.Şti.’dir. Sözleşmeye konu işler ortak girişimin yüklenimi altındaki işlerdir.
Davacılar vekili cevaba cevap dilekçesinde, davalı şirket yetkilileri olan … hakkında davaya konu bonolar üzerinde tahrifat yaptıkları iddiasıyla dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/50 Esas sayılı dosyasında dava olduğunu, davalı şirket tarafından delil olarak sunulan sözleşmelerin karşılıklı olarak feshedildiğini, davanın müvekkillerine karşı yapmış olduğu bir iş olmadığını ve davacıların davalıya herhangi bir borçları bulunmadığını, davalı ile 3.kişi olan …. arasındaki ticari ilişkinin müvekkillerini bağlamadığını, zira davalının ….’nden bir alacağı varsa ona karşı dava açması gerektiğini, davalının başkalarıyla olan ticari ilişkisini müvekkilleriyle irtibatlandırmaya çalışmasının kötü niyetin göstergesi olduğunu, müvekkilleri tarafından ortak girişim olarak yapılan hiç bir işin …ne temlik veya devir edilmediğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya ibraz edilen sözleşme feshi başlıklı belge incelendiğinde, fesih belgesinde iş sahibi olarak davacı …Tic.Ltd.Şti. İle …-…c.Ltd.Şti. İş ortaklığının iş sahibi, davalı şirketin yüklenici olduğu, taraflar arasında imzalanmış 25/06/2010 tarihli 4 tane sözleşmede adı geçen işlerin tamamının farklı 2 firmayla hiçbir hak kaybı olmaksızın aksine daha yüksek fiyatlarla yeniden sözleşmeye bağlandığından karşılıklı rıza ile ve her iki tarafça da herhangi bir alacak ve borç talep edilmeden feshedildiğini, 25/06/2010 tarihinden sonra hükümsüz olduğu belirtilmiştir.
İnceleme konusu dosyaya …Ticaret Ltd. Şti ile davalı şirket arasında düzenlenen sözleşmeler ibraz edilmiş, bu sözleşmeler incelendiğinde 26.10.2010, 20.09.2010 ve 25.06.2010 tarihli olduğu, davalı şirkete yüklenici …ise iş sahibi olduğu görülmüştür.
Davaya konu olayla ilgili Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/50 Esas sayılı dosyasında karar verildiği, davacı …’ın bu davada katılan, davalı şirket yetkilileri …ın ise sanık olduğu resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılıktan dava açıldığı, kararda her iki sanığın da beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında mali müşavir bilirkişinin raporundan bahsederek, davacıların davalı ile 5 adet taşeronluk sözleşmesi imzaladığını, sonradan sözleşmelerin feshedildiğini, davalının bu kez dava dışı . …n Tic Ltd Şti ile sözleşme imzaladığını, bilirkişi raporuna göre davalı şirketin …dan 1.966.000,00 TL alacaklı olduğu, dosyaya sunulan protokole göre senetlerin ….nın davalıya olan borcuna karşılık olarak verildiği, her ne kadar son bilirkişi rapor ve ek raporunda davalı şirketin davacıdan yada iş ortaklığından ticari defterlere göre alacağı mevcut değilse de davacının dava dışı … alacaklı olduğundan bu durumda senetlerin takibe konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığının kabul edildiğini, dava konusu senetlerdeki iş ortaklığına ait kaşelerin sonradan ilave edilip edilmediği konusunda ayrıca inceleme yapılmasına gerek görülmediğini, zira senedin ön yüzündeki keşideci imzası dışındakilerin aval veren durumda olduğunu, borçtan keşideci ile birlikte sorumlu olduğunu, netice olarak dava konusu senetlerden dolayı davacıların keşideci ve aval veren sıfatı ile sorumlu oldukları, senetlerin zorla imzalatıldığı iddiasının gerek savcılıkça gerekse Ağır Ceza Mahkemesi’nde değerlendirildiği takipsizlik ve ve beraat kararı verildiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir.
Yerel mahkeme kararına karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, istinaf dilekçesinde diğer istinaf sebepleriyle; mahkemece tesis edilen gerekçeli kararda, davanın reddi gerekçesi olarak davalı şirket yetkilileri hakkında Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, davalı şirket yetkililerinin beraat etmesinin gösterildiğini, ancak Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/50 E. Sayılı dosyası ile verilen karar henüz kesinleşmediğini, kesinleşmemiş bir kararın hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine dair kararın kaldırılarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşma aşamasında ilk derece mahkemesince 07.05.2013 tarihli celsede davalı vekili beyanında; fesihnamedeki imzaya bir itirazları olmadığını, ancak iş ortaklığının belediyeden ihaleleri aldıktan sonra müvekkili ile dosyada bulunan sözleşmeleri yaptığını, yine aynı gün iş ortaklığının kendilerine ihalenin …. Şti tarafından alındığını söyleyerek bu kez yapılan sözleşmeleri fesih etmemizi, …. Şti ile yeni sözleşme yapılacağını bildirdiğini, müvekkilinin de güvenerek fesih belgesini imzaladığını, yine aynı gün davacı iş ortaklığının öğrendiklerine göre …Şti ile müvekkilinin anlaştığı işler için taşeronluk sözleşmesi yapmış sanki işleri de … ŞTi yapmış gibi hareket ettiğini, oysa işleri yapanın müvekkili şirket olduğunu, …i ile sözleşme yapıldığını icra takiplerine giriştikten sonra öğrendiklerini beyan etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi … aynı celse beyanında; vekilinin beyanlarına katıldığını, iş ortaklığı tarafından ihalenenin … Ltd. Şti üzerinde kaldığı söylenince yaptığı sözleşmeleri fesih ettiğini bir hafta sonra da …. Şti ile de yeni sözleşmeler yaptıklarını, işleri yapmaya başladıklarını ve ….. Ltd. Şti ‘nin kendilerine yaptıkları hak edişlere karşılık çekler verdiklerini, çeklerin ödenmediğini, bunun üzerine … ile görüştüklerinde bu çekleri, … Ltd. Şti’nin borçlarını, …. Şti’nin borçlarını kendisinin ödeyeceğini söylediğini, ve dava konusu senetler ile birlikte toplam 7 adet 1.400.000,00 TL lik senetleri verdiğini, senetler ödenmeyince takip yaptıklarını beyan etmiştir.
Ayrıca davalı şirket yetkilisine duruşmada sözleşmenin feshi başlıklı belge gösterilmiş, bu belgedeki imzanın vekaletle işleri yürüten … ‘a ait olduğunu, fesihnameyi ihaleyi … Ltd. Şti aldı denildiği için düzenlediklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili son duruşmada beyanında; müvekkili şirketin takibe koyduğu ve dava konusu edilen senetlerin müvekkili ile davacılar arasındaki sözleşme feshedildikten sonra davacıların yükümlendiği işin vatan peyzaj şirketine devredildiği davacılar tarafından belirtilip davacıların müvekkile olan borçlarının da vatan peyzaj şirketinin işi ile birlikte devralması üzerine, sözleşmelerin vatan peyzaj şirketi ile yapılıp bu borca karşılık vatan şirketinin müvekkiline verdiği çekler karşılıksız çıkınca davacı …’a müvekkilinin müracaatı üzerine karşılıksız çıkan çekler yerine müvekkiline davacı tarafın davaya konu senetleri verdiğini, bu senetlerin fesihten çok sonra düzenlendiğini ve senetler nedeniyle müvekkilinin davacılardan alacaklı olduğunu beyan etmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı iş ortaklığı ile davalı şirket arasında eser sözleşmesi imzalandığı ve sonrasında da feshedildiği tarafların kabulündedir.
Yine taraf beyanları ile sözleşmeye konu işlerin …. Ltd. Şirketi’ne taşeron olarak verildiği, … Ltd. Şti ile davalı arasında alt taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, dosyaya sunulan sözleşmelerden anlaşılmaktadır.
Davacının davaya konu senetlerin tehdit ve baskı ile alındığı iddiasına dayalı eldeki davayı açtığı anlaşıldığı gibi bu iddiaya dayalı Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapmış olduğu şikayet üzerine Ağır Ceza Mahkemesi’ne kamu davasının açıldığı Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08.04.2014 tarih, 2012/50 Esas, 2014/132 Karar sayılı kararı ile sanık … yönünden atılı suçları (resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık) işlemediği sabit olduğundan sanığın her iki suçtan ayrı ayrı beraatine karar verilmiş ise de, sanık …’ın bu suçlardan dolayı sanık ile müştekiler arasında uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, bu nedenle sanığın eylemlerinde atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından her iki suçtan beraatine karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Ancak Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamıştır. Ceza yargılamasında verilecek mahkumiyet kararı iddia edilen vakıa yönünden hukuk hakimini bağlayacaktır.
İstinafa konu eldeki davada iddia; senetlerin zorla ve tehditle imzalattırıldığı iddiasına dayalı olup, açılan ceza davasındaki kararın kesinleşmesi zorunludur. Kesinleşecek ceza dosyasındaki karara göre eldeki davadaki iddia ve delillerin değerlendirilmesi gerekeceğinden ceza davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gereklidir.
Açıklanan nedenlerle HMK 353/1-a-6 uyarınca mahal mahkemesi kararı kaldırılarak Ağır Ceza Mahkemesi’nce açılan davanın sonucu beklenilerek hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2017 tarih, 2012/9 Esas, 2017/480 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/06/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.