Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/499 E. 2020/558 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/499
KARAR NO : 2020/558
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2017
NUMARASI : 2016/631 Esas, 2017/1102 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin otomatik kapı sistemleri konusunda faaliyet gösterdiğini, davalının otelin kurulmasından önce otelin yerinde bulunan outlet binasının kapılarını yaptığını, davalı şirket müvekkilini 2012 yılında tekrar arayarak outlet yerine otel yapıldığını ve yeniden otomatik kapı sistemlerinin yapılması, montaj ve sair işlemler için hizmet talebinde bulunduğunu, müvekkilinin 2012-2013 yıllarında davalı otel inşaatının bulunduğu adrese giderek outlet binasının yıkıldığını ve müvekkilin daha önce taktığı kapıların kapalı bir alana atılır gibi kaldırıldığı görülerek tarafların inşaatın tamamlanan kısımları için kapı sistemlerinin uygulanmasına geçilmesi hususunda anlaştıklarını, depoya kaldırılan 15 adet kapının incelenerek maliyeti düşürmek için 6 tanesinin onarım ile kullanılabileceğini ifade ettiğini, onarılacak 6 kapıya ilave davalı tarafın 4 yeni kapı uygulaması siparişi verdiğini, eskiye dayalı güven ilişkisi nedeniyle yazılı sözleşme yapılmadığını, inşaat ilerledikçe otomatik kapı uygulamaları yapılmış tadili kararlaştırılan kapılar da onarılarak montajının sağlandığını, faturaya söz konusu ürünlerin şantiye ortamından dolayı oluşan çizilme ve kırılmalara karşı bedel alınmaksızın 5 adet servis formuyla değişim ve servis hizmeti verildiğini, yaşanan 3,5 yıllık süreçte davalının talep ettiği tüm işlerin eksiksiz tamamlandığını, ihtilafa rağmen 30.01.2016 tarihinde tüm kapıların periyodik bakım ve ayarlarının da yapıldığını, 2015 yılı Mayıs ayından itibaren davalıdan tahsilat yapamadıkları, davalının bir süre idare edilmesi ricasında oldukları ve bu konuda davalı şirket sahibi asistanının göndermiş olduğu SMS görüntülerinin dilekçe ekinde olduğunu, zamanla firma sahibi ve asistanının telefonlara da çıkmadığını, fatura kesilmesi için fatura bilgilerini de paylaşmadıklarını, bu konuda e-posta ile bilgi istenmesine rağmen cevap alınamadığını fakat kendi imkanları ile fatura bilgilerini temin ederek davalıya faturanın kargo ile gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine 29.03.2016 tarihinde noter ihtarı ile borç ödemesinin tekrarlandığını, ihtarnamenin 06.04.2016 tarihinde davalıya tebliğ edilerek davalının temerrüde düşürüldüğünü, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu şirketin %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında yazılı ve şifahi herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığını, davacının yaptığını iddia ettiği işlerinin varlığını kabul etmediklerini, tanık ve keşif yapılmasına muvafakatlarının olmadığını, davacının iki veya üç kez sorunlu kapılara servis hizmeti verdiğini ancak yeni kapı üretip takmadığını, davacının sunmuş olduğu mail ve mesaj yazışmalarının, servis raporlarının ve kapı taslak çizimlerinin ticari ilişki ve sözleşmenin kurulduğuna dair herhangi bir delil mahiyeti bulunmadığını, elektronik postanın davacı tarafından tek yanlı gönderildiği ve cevabı bulunmadığını, davacı faturalarının müvekkili şirkete tebliğ edilmemiş olup ticari kayıtlarında yer almadığını belirterek davanın reddine, karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davalının talebi doğrultusunda dava konusu yerde bulunan otelde kullanmak üzere siparişte bulunulduğu, keşif zamanında görüldüğü üzere davacının tanık anlatımları ile de ispatladığı gibi eser sözleşmesi kapsamında 4 yeni otomatik kapı yaptığı ve 6 kapının da önceden kullanılan kapıların gerekli tamirat ve düzenleme yapılarak takıldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmış olduğundan davacının bilirkişi tarafından yapılan hesaplama itibariyle 43.813,40.-TL’lik alacağının bulunduğu, bu miktarın ödenmediği anlaşıldığından bu miktar itibariyle davacının davasının kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, alacak konusu faturaya dayalı olması sebebiyle haksız kötüniyetli itiraz ile takibin durmasına sebebiyet verilmiş olmasından dolayı yüzde yirmi icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının davasının 43.813,40.-TL’lik kısmının kabulü ile itirazın iptaline takibin bu asıl alacak üzerinden devamına, davacının davasının 189,06.-TL’lik kısmının reddine, alacak likit olduğu anlaşıldığından 8.762,68.-TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili; taraflar arasında sözlü ve yazılı olarak herhangi bir anlaşma yapılmadığına dair iddialarının mahkemece nazara alınmadığını, basiretli tacirin yazılı bir sözleşme ile anlaşma şartlarını detayları ile malların ya da yapılacak işin nicelik ve niteliklerini belirlemek ve eğer iş teslim edilecekse teslim belgesi ya da hakediş ve kabul belgesi düzenlemek ya da mal teslim edilecekse ise de sevk irsaliyesini usulüne uygun teslim etmesi gerektiğini, davacının iddialarına ilişkin sözkonusu belgelerin dosyada mevcut olmadığını, bilirkişi raporunda davacı faturasının müvekkili şirkete tebliğ edilmemiş olduğunun tespit edildiğini, kargo şirketi tarafından müvekkili şirkete teslim edilen gönderinin sadece bir dosya olduğu yönünde kayıt olup dava konusu faturaya dair herhangi bir ibare yer almadığını, ihtarname ekinde gönderilen faturanın sadece başlatılacak icra takibine dayanak oluşturma amacı ile gönderilmiş olduğunu, faturaya itiraz edilmemesinin sözleşmeye geçerlilik kazandırmayacağı gibi müvekkilini gerek iddia edilen alacağın ödenmesi gerekse de ispat yükü açısından herhangi bir sorumluluk altına sokmayacağını; ispat için muvaffakat etmemeye rağmen mahkemece usul yasasına aykırı olarak yapılan keşif neticesinde hazırlanan raporda alternatifli hesaplama yapılmış olduğu, öncelikle 10 kapı takıldığı iddia edilen yerde iki kapının sökülmüş olduğunun tespit edildiğini, eğer incelemeye konu edilecekse davacı tarafından gösterilen ve takıldığı iddia edilen sadece servis hizmeti yapıldığı belirtilen 8 kapı üzerinden değerlendirme yapılması gerektiğini, mahkemece sadece davacı defter kayıtları ile ikinci kez icra takibine dayanak oluşturmak amacı ile gönderilen ihtarname dayanak alınarak kapı bedellerinin talep edilen fatura bedelinden kat be kat az olarak tespit edildiği teknik bilirkişi raporu dahi nazara alınmaksızın karar verildiğini, davacının fahiş bedellerle kapı bedellerini dava konusu faturaya yansıtma nedenleri üzerinde düşünülmediğini, teknik bilirkişi raporunda yapılan hesaplama ile davacı yanın talep ettiği fatura bedelinin uyuşmadığını, alacağın likit olmadığını icra inkar tazminatının kabulü yönünde verilen kararın yasal dayanağı olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 06.05.2016 tarihinde 43.813,40 TL asıl alacak ve 189,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.002,46 TL nin tahsili için davacı tarafından davalı borçlu aleyhine 03.02.2016 tarih ve 105131 nolu faturaya dayalı başlatılan takibe borçlu tarafından itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, mahallinde keşif yapılarak tanıkların beyanları alınmış ve bilirkişiden alınan kök ve ek raporda; davacı şirketin davalı şirketten isteyebileceği rayiç bedelin 4 adet yeni, 6 adet tadilli kapı takılması durumunda 21.500 TL + KDV, 10 adet tadilli kapı takılması durumunda 17.500 TL + KDV olduğu belirtilmiştir. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; tarafların, 2016 yılına ait ticari defterlerinin HMK. ve TTK. hükümlerindeki unsurlara uygun olduğu, davacı yanın 2016 yılı ticari defterlerine göre davalı yandan, gerek icra ve gerekse dava tarihi itibariyle 43.813,40 TL asıl alacaklı olduğu, davacı yanın icra takibine konu faturasının ve/veya başkaca taraflar arasında mali değeri olan herhangi bir işlemin davalı yanın 2016 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı yanın MK 6.madde gereği teslim edimini veya hizmet ifasını yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, icra takibine konu faturaya ait olmak üzere sevk irsaliyesinin teslim eden bölümünün altında … (davacı yan yetkilisi) yazılı olduğu ve ancak teslim alan bölümünde isim ve imzanın mevcut olmadığını, davacı yanın faturanın davalıya tebliğini iddia ettiği 08.02.2016 tarihli kargo teslim alma belgesinin kargo cinsi, dosya olarak görünmekte olup bu kargo içeriğinde faturanın yer almış olduğun davacı yanın davalıya noter kanalıyla yapmış olduğu noter ihtarında beyan etmiş olduğu, davacı yanca Noterlik kanalıyla davalıya yapılan ihtaratta faturaya itiraz edilmediği gibi ödeme yapılması ihtar edildiğini ve dava dosyasına yer alan Noter ihtarnamesinde yapılan ihtarın davalı yan adına 06.04.2016 tarihinde tebellüğ edildiği görülmüş olup bu kez davalının söz konusu faturaya varsa itirazının davalı yanca ispatı gerekeceği, huzurdaki davadaki asıl çekişmenin temelde davacı yan iddiasına göre 6’sı davalı mülkiyetindeki kapıların onarımı ve 4’ü yeni otomatik kapı uygulaması olmak üzere 10 adet kapının davacı yanca davalı yana hizmet ve satışının ve bedellerinin ne olduğuna ilişkin olduğunu, bu hususta davalı işyerine yapılan keşif sonucu rapor düzenleyen Teknik-Sektör uzmanı bilirkişinin kök ve ek raporları mahkemenin takdirinde olduğu, sektör uzmanı bilirkişinin kök raporunda yapmış olduğu hesaplamada A bendinde yer alan 4 Adet yeni, 6 Adet tadilli kapı takılması durumunda bedelin KDV dahil 25.370,00 TL. olarak (21.500.- TL. x 1.18), B bendinde yer alan 10 adet tadilli kapı takılması durumunda bedelin KDV dahil 20.650,00 TL. olarak (17.500.- TL. x 1.18) hesap ve görüş bildirildiği, işlemiş faiz hesabının yapılmadığını, davacının alacağına hükmedilirse takip tarihinden itibaren asıl alacağını tahsil edene değin ticari avans faiz talep hakkı olduğunu belirtmiştir. Somut olayda, davacı tarafça ibraz edilen email yazışmalarına davalı tarafça cevap verilmiş olduğu, tarafların yazışmalarından aralarında akdi ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Keşif mahallinde davacı tanıkları yapılan işe ilişkin olarak dinlenmiştir. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarına göre davacı defterleri de esas alınarak 4 adet yeni, 6 adet tadilli kapının yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, işin yapıldığı kabul edilmesine rağmen, sadece davacı defterlerinde yer alan 43.813,40 TL alacak kaydı dikkate alınarak karar verilmiş ise de, denetime açık dosya verilerine uygun karar vermeye yeterli bilirkişi raporuna göre yüklenici tarafından yapılan 4 adet yeni, 6 adet tadilli kapı yapımı işinin bedelinin KDV dahil 25.370,00 TL olduğu tespit edildiğinden, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ayrıca, alacak bilirkişi incelemesi yapılıp yargılama ile belirlendiğinden ve likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine; icra takibinin kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda belirtilen esaslar dairesinde, davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A) 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2017 tarih ve 2016/631 esas, 2017/1102 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının Bakırköy…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 25.370,00 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar asıl alacak üzerinden takip koşulları ile DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,4- Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 1.733,03 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 531,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.201,58 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 531,45 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yapılan 179,10 TL tebligat ve posta gideri, 80,00 TL araç ücreti, 221,80 TL keşif harcı ve 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.112,35 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.217,91 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.805,50 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa İADESİNE, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davalı tarafından yatırılan 749,00 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 24,00 TL posta ve müzekkere gideri, 59,10 tehir-i icra karar harcı olmak üzere toplam 181,20 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 09/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.