Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/479 E. 2020/301 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/479
KARAR NO : 2020/301
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2017
NUMARASI : 2015/1205 Esas, 2017/1018 Karar
DAVANIN KONU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, itirazın İptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, muhtelif faturalardan kaynaklı ödenmemiş 16.168,47 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, davalının yetki faiz ve esasa ilişkin itirazının yerinde olmadığını belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetkiye itiraz ettiklerini, borcu kabul etmediklerini, ispat yükünün davacıda olduğunu, faturaların bazılarında isim imza bulunmadığını, bazı faturalardaki kaşelerin müvekkilleri firmaya ait olmadığını, malların teslim edildiğinin ispatlanamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davalı tarafın ticari kayıtlarını sunmadığı, davacının ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının davalıdan 16.168,47 TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği, toplam 14.984,59 TL tutarlı faturaların altında teslim alan imzası bulunduğu, üç adet faturada ise imza bulunmadığından bu faturaların teslim edildiğinin ispatlanamadığı, davacı tarafa yemin hakkının hatırlatıldığı, davacı tarafın yemin teklifinde bulunup yemin metnini hazırladığı, davalı şirket temsilcisine usulüne uygun yemin teklifinde bulunulmasına rağmen yemine icabet olunmadığından söz konusu faturaların da teslim edildiğinin kabul edildiği, davacı tarafın takibe konu alacağını ispat ettiği, alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına; alacağın likit olması ve itirazın haksız olması nedeniyle asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanan 3.233,69 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece yetki itirazının gerekçe gösterilmeden verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu; davacının fatura ettiği malın ve faturanın taraflarınca teslim alındığının kanıtlanamadığı, takibe dayanak yapılan faturalar altındaki kaşelerin davalı firmaya ait olmadığı gibi, altında isim ve imzası bulunan kişinin şirket imzaya yetkili kişisi veya vekili olmadığı, 04/10/2016 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bu hususu açıkça belirtmiş olmalarına rağmen fatura altında isim ve imzası bulunan kişilerin bu özelliği araştırılmadan eksik inceleme ile ve hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmek sureti ile yerel mahkemece karar verildiğini; salt ticari defterlerin ibraz edilmemesi sebebine dayalı olarak davacı lehine karar vermenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının takibe konu faturaların davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü bulunduğunu ve ticari defterlerin bunun ispatı için yeterli olmadığını, alacağın likit olmasının icra inkar tazminatına hükmedilmesi için yeterli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verimesini istemiştir. Somut olayda, Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağına dayalı 16.168,47 TL alacağın yıllık 10.25 oranından az olmamak üzere avans faizi ile tahsili için başlatılan takibe borçlunun süresi içinde Lüleburgaz icra müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek yetkiye borca ve ferilerine itiraz ettiği, HMK’nın 10.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği, işin yapıldığı yer Beylikdüzü adresine göre Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğu, mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli denetime açık olduğu, bilirkişinin tespit ettiği imzasız üç adet fatura konusu malın teslim hususunda davacı tarafça davalıya yemin teklif edildiği ve davalı şirket temsilcisine usulüne uygun yemin tebligatına rağmen yemin için duruşmada hazır olmaması karşısında mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar yerinde ise de, dava konusu alacak yargılama ile belirlendiğinden ve likit olmadığından davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2.bendi gereğince kaldırılmasına, davanın kabulüne ve icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A) 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2017 tarih ve 2015/1205 esas, 2017/1018 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KABULÜ ile, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, 4-Yasal şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 1.104,46 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 195,28 TL ve icra veznesine yatırılan 80,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 828,34 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 195,28 TL peşin harç, 165,40 TL posta ve tebligat gideri, 450,00 TL bilirkişi ücreti ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 838,38 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 276,11 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,2-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 73,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 171,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 25/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.