Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/478 E. 2020/322 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/478
KARAR NO : 2020/322
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2017
NUMARASI : 2015/81 Esas, 2017/1071 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, elektrik işlerini konu alan taşeron sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı şirket vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici şirket, yapımını üstlendiği inşaat projesinde elektrik işlerini yapan davalının kusuru sonucu sonradan meydana gelen yangın nedeniyle ticari itibarının zedelendiğini belirterek 40.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş; davalı taşeron ise, olayda kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş; mahkemece, yargılama sırasında keşfen alınan bilirkişi heyet raporuna itibar edilerek meydana gelen yangında davacı ve davalının müştereken kusurlu oldukları kabul edilerek ayrıca davalı tarafından ticari itibarının zedelendiği ve portföyünün azaldığının da somut olarak ispatlanamadığını belirterek davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı şirket vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı yüklenici şirket vekili istinaf talebinde özetle; meydana gelen yangın sebebiyle davalının asli kusurlu olarak sorumlu olduğunu, bu olay nedeniyle müvekkili şirketin algılanan imajı ve aleyhine açılan davalar nedeniyle ticari itibarının bir hayli sarsıldığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında dava eser sözleşmesi ilişkisine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, salt sözleşmeye aykırılık halleri manevi tazminat istemini haklı kılmaz. Ancak, manevi tazminat isteminin haklı sayılabilmesi için, gerçek kişilerde olduğu gibi, tüzel kişiler bakımından da kişilik haklarına saldırılmış olması nedeniyle tüzel kişilerin sosyal ve ekonomik olarak kişisel değerlerinin ihlal edilmiş olması gerekmektedir. Davacı taraf, davacı şirketin kişilik haklarının ihlal edildiğini yasal delillerle kanıtlamış değildir. Bu nedenle, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2017 tarih ve 2015/81 Esas, 2017/1071 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 18,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 26/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.