Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/477
KARAR NO : 2019/1424
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2017
NUMARASI : 2016/460 Esas, 2017/998 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 22/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette yeni kurulmuş olan kompresörler için pano montajını yaptığını, malzeme ve işçilik ücreti için iki adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığını, ihtara rağmen tüm ödemenin yapılmadığını ileri sürerek bakiye 19.095,73 TL’nin fatura tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ile, yapılması istenen işlerden bir tanesinin de kompanze panosunda bulunan ayrılabilir akım trafosunda yapılan yer değişikliği olduğunu, davalı şirket görevlilerince bu yer değişikliğinin yapılarak trafoda bulunan K ve L uçlarını bağladıklarını, bu uçların bağlı olduğu trafonun görevinin reaktif bedelinin faturaya yansımasını önlemek olduğunu, bu tür büyük işletmelerde elektrik dağıtıcı firmanın reaktif elektrik oranına bir limit getirdiğini, bu limitin aşılması durumunda kullanıcının ceza ödemekle mükellef olduğunu, reaktif güç kompanzasyonu kullanıldığı takdirde sistemin reaktif elektrik çekimini minimuma indirgediğini, reaktif elektrik kullanımında kompanzasyon sisteminin öneminin bu şekilde ortaya çıktığını, davacı firmanın imalatını ve yer değiştirmelerini yaptığı panonun yerinin değiştirilmesi ve yeni yerine takılırken yanlış takılması sonucu müvekkiline elektrik satın aldıkları … tarafından 49.173,10 TL ek reaktif bedeli yansıtıldığını, kompanzasyon sisteminin davacı firma çalışanları tarafından yanlış bağlanması sonucunda bu bedelin ödenmesi zorunda kalınıldığını, davacı firma ile kusurları nedeniyle oluşan zarara ilişkin görüşmeler yapıldığını ancak sonuç alınamadığını akabinde davacı tarafça bakiye iş borcu ödenmesi iddiası ile müvekkiline ihtarname gönderildiğini belirterek davanın reddini talep etmiş, mahkemece, faturalarda belirtilen imalatın davacı tarafça yapıldığı ve fatura bedellerine hak kazandığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 19.095,73TL’nin 27/10/2015 tarihinden itibaren temerrüt faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.Davalı vekili, davacı firmanın imalatını ve yer değiştirmelerini yaptığı panoda yer alan kompanzasyon panosunun yerinin değiştirilmesi ve yeni yerine takılırken K-L uçlarının olması gerektiği gibi takılmaması sonucunda müvekkil şirkete … tarafından toplamda 49.173,10 TL ek reaktif bedeli yansıtıldığını, davacı tarafça kusurlu iş yapıldığını bu nedenle bakiye iş bedelinin ödenmediğini, davacının kusurlu yaptığı işe rağmen bakiye bedeli talep etmesinin haksız olduğunu, taraflarınca kusurlu iş nedeniyle oluşan zararın giderilmesi için davacı şirket hakkında Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/1046E. sayılı dosya ile dava açtıklarını, bu dava açıldıktan sonra bekletici mesele taleplerinin mahkeme tarafından kabul edilmeyerek davanın kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararın kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu ve işin yapılıp teslim edildiği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf; yapılan işin kusurlu/ayıplı yapıldığından bahisle bakiye iş bedelinin ödenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki iddiası yönünden Uyap üzerinden yapılan incelemede, bu dava dosyası ile birleştirilmesi talep edilen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1046 Esas sayılı dava dosyasının derdest olup, duruşmasının 07/01/2019 tarihine ertelendiği tespit edilmiştir.Hal böyle olunca; davalı vekilinin istinaf talebindeki itirazı doğrultusunda, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1046 Esas sayılı dava dosyası getirtilip incelenerek gerektiği takdirde dava dosyalarının birleştirilerek yargılamaya devam edilmesinin düşünülmemesi isabetsiz olmuştur.Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usul yönünden kabulü ile diğer esasa ilişkin itirazlar incelenmeksizin mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2017 tarih, 2016/460 Esas, 2017/998 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.