Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/475 E. 2020/321 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/475
KARAR NO : 2020/321
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2017
NUMARASI : 2015/582 Esas, 2017/964 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, dekorasyon ve uygulama işlerinin yapım işi nedeniyle yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı faturaya bağlanmış bakiye bedel alacağının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici şirket, davalıya ait mağazanın dekorasyon ve uygulama işlerine ilişkin edimini tam olarak ve zamanında ifa ettiğini belirterek sözleşmeyle kararlaştırılan bakiye bedelin ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla başlattıkları takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 ‘den aşağı olmamak üzere inkar tazminatının tahsilini talep etmiş, davalı iş sahibi şirket ise, işin kararlaştırıldığı gibi ve zamanında yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, talimat yolu ile bilirkişi heyetinden alınan rapora itibar edilerek takip tutarı olan 32.296,21 TL’den eksik ve ayıplı işler ile nefaset farklı toplamı olan 3.390,41 TL’nin mahsubu ile takibin 28.905,80 TL üzerinden devamına davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği ve alacağın likit olmaması nedeniyle işlemiş faiz ve inkar tazminatı taleplerinin reddine dair verilen hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici şirket vekili istinaf talebinde özetle, tarafların tacir olduğu ve işin de ticari iş niteliğinde olması nedeniyle temerrüt faiziyle hükmedilmesi gerektiği halde yasal faize karar verilmesinin hatalı olduğunu, takipten önce alacağın tebliğ edilen fatura ile talep edildiğini belirterek temerrüdün gerçekleştiğini kaldı ki TTK m.1530/2 ‘ye göre ihtara gerek olmaksızın temerrüt şartlarının oluştuğunu belirterek kararın bu yönüyle kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında dekorasyon yapım işi nedeniyle eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Mahkemece davaya konu takip ile talep edilen tutardan eksik ve ayıplı işler bedeli düşülerek kalan alacağa hükmedilmiştir. Davacı işlemiş faiz ve faiz türü yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Takipten önce davalıyı temerrüde düşürmek için usulünce bir ihtarname tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması da süre verilerek bir ödeme ihtarı içermediği için borçluyu temerrüde düşürmez. Bu nedenle mahkemece işlemiş faize hükmedilmemesinde bir yanlışlık yoktur. Davacı takiple alacağa temerrüt faizi yürütülmesini istemiş, davayla da bu talebini değiştirmemiştir. Temerrüt faizi talep edilmiş olmakla bunun yasal faiz olduğu kabul edilerek mahkemece yasal faize hükmedilmesi de hukuka uygundur. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davalı iş sahibi vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde ise; davalı taraf takiple talep edilen tutara açıkça bir itirazda bulunmayıp işin eksik ve ayıplı ifa edildiğini ve bunların giderilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında alınan ve tesbit raporu da dikkate alınarak düzenlenen bilirkişi raporunda belirlenen eksik ve ayıplı işler bedeli düşülerek alacağa hükmedildiği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularınnı HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarih ve 2015/582 Esas, 2017/964 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacı tarafça alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından davacı tarafça peşin yatırılan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,00-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça alınması gereken 1.974,56 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 494,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.480,56 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 26/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.