Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/430 E. 2018/1114 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/430
KARAR NO : 2018/1114
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2016
NUMARASI : 2016/98 Esas, 2016/769 Karar,
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Taraflar arasındaki dava, belediye hizmet binası başkanlık makamı dairesi iç dekorasyon projesi yapım işi nedeniyle eser sözleşmesinden kaynaklanan ve davalı tarafa fazla ödendiği iddia edilen 39.504,00-TL fiyat farkı tutarının tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşme davalarında 2 yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğünü, davacı tarafın fazla ödemeyi en geç Sayıştay kararı ile 14/07/2000 yılında öğrenmiş olduğunu ancak takibin 2 yıllık süre geçtikten sonra 29/08/2013 tarihinde yapıldığını belirterek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı tarafın Sayıştay kararına itirazı sonucu Sayıştay Temyiz Kurulunca davalının temyiz nedenleri kabul edilerek Sayıştay kararının bozulduğunu ve bunun üzerine Sayıştay 6. Dairesi’nin 31/03/2016 tarihli 1613 nolu ek ilamı ile davalının borçlu olmadığına hükmedildiğini belirterek reddedilen kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılarak davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden bahisle vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf istinaf dilekçesine cevabında, Sayıştay kararının davayı konusuz bırakmadığını, aksine borçlu olmadıkları savunmasını doğruladığını, müvekkilinin Sayıştay kararında taraf olmadığını, kararı kendilerinin temyiz etmediklerini, davacı tarafın kararın kesinleşmesini beklemeden haksız yere icra takibi yaptıklarını, yerel mahkeme kararından önce (yargılama devam ederken) Sayıştay kararının davacı tarafça öğrenildiği halde bunu mahkemeye sunmadıklarını belirterek hukuki dayanaktan yoksun davacı taleplerinin reddini talep etmiştir.
Sayıştay 6. Dairesi’nin 11/07/2016 tarih ve 1613 sayılı ilamı ile davalının borçlu olmadığına karar verildiği ve bu kararın davacı … Başkanlığına 28/07/2016 günü tebliğe gönderildiği, takip tarihinin ise (Malatya … İcra Dairesi … Esas) 29/08/2013 olduğu, istinaf konu kararın da 25/10/2016 tarihinde verildiği görülmüştür.
Somut olayda, eser sözleşmesi kapsamında fazla ödendiği iddia edilen fiyat farkı tutarının tahsili için icra takibi yapılmıştır. Mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davanın yasal 2 yıllık sürede açılmadığından bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Eser sözleşmelerinde, ayıplı ifaya ilişkin talepler hariç, başka bir ifadeyle eser sözleşmesinden kaynaklanan ancak ayıp dışında kalan alacaklarla ilgili davalar TBK’nın 147/6 maddesi hükmüne göre 5 (beş) yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
Dosya kapsamından, geçici ve kesin kabul tutanak tarihlerinin 24/03/2009 olduğu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin içtihat ve uygulamasına göre zamanaşımı süresinin başlangıcının kesin kabul tutanağının onayından itibaren hesaplanacağına ilişkin kabul ve değerlendirmesine göre, 29/08/2013 takip tarihine göre henüz 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar hatalı olup, kararın kaldırılmasına, dosya kapsamından fazla ödeme olmadığına ilişkin Sayıştay ilamının varlığı iddiası araştırılarak sonucuna göre davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2016 Tarih, 2016/98 Esas, 2016/769 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.