Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/429 E. 2019/1324 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/429
KARAR NO : 2019/1324
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2017
NUMARASI : 2016/809 Esas, 2017/702 Karar
DAVANIN KONUSU: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 31/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçe ve beyanlarında özetle; müvekkilinin taraflar arasında imzalanan 05/02/2014 tarihli sözleşme gereğince Aydın Kuşadası’nda yapımı devam eden davalılara ait … inşaatının elektrik işlerinin yapımını üstlendiğini, sözleşmenin 12. Maddesi gereğince yaptığı imalatların metrajlarına paralel olarak hak ediş raporları düzenleyeceğinin ve iş veren tarafından onaylanan hakediş bedellerinin 30, 60 ve 90 günlük çekler ile ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili firmanın 8 adet hakediş raporu düzenlediğini, bunlardan 7 tanesine ilişkin fatura kesildiğini, bu fatura bedellerinden kısmi ödemeler alındığını, hazırlanan 8.hakediş raporunun iş veren tarafından haksız yere onaylanmadığından faturasının kesilemediğini, alacak miktarlarının daha fazla olmasına rağmen işverenin bazı kesintileri olabileceği düşünülerek alacaklarının 80.000-TL’lik kısmı için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhinde %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında özetle; davacı şirket ile müvekkilleri arasında 05/02/2014 tarihli … Otel inşaat yapım işinin elektrik işleri sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme gereğince üzerine düşen edimleri yerine getiremediğini ve işi tamamlayamayacağını beyan ettiğini, bunun üzerine davacı şirketin sözleşmenin ifası için gerekli malzemelerin tamamının müvekkili … ŞİRKETİ tarafından satın alındığını, dilekçe ekinde sunulan 13 adet faturanın iş bu durumu ispatladığını ayrıca 2014 ekim ayından itibaren davacı şirket bünyesinde çalışan personelin iş akdine son verilerek sözleşmeye konu işte çalışmak isteyen personelin müvekkili … ŞİRKETİ’nde çalışmaya başladığını, müvekkili … ŞİRKETİ’nin davaya konu sözleşmeye ilişkin olarak borçlu sıfatının bulunmadığını bu nedenle şirkete karşı icra takibi ve dava yöneltilemeyeceğini, bu davalı yönünden davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, 2014 Ekim ayı itibarıyla sözleşme gereği tüm iş ifası, malzeme temini ve personel ücreti gibi giderlerin müvekkili … ŞİRKETİ tarafından yerine getirilerek işin tamamlandığını dolayısıyla davacının müvekkili şirketlerden hakedişinin bulunmadığını, davacı şirketin iddiasını ispata yarar her hangi bir delil ibraz edemediğini, dava konusu takibin dayanağı olan cari hesap ilişkisinin davacı şirketin kendi ticari kayıtlarına göre oluşturulduğunu, taraflar arasında imzalanmış böyle bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını belirterek davanın reddini ve davacı şirket aleyhinde %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda 19/09/2017 tarihli karar ile; 09/06/2017 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunmadığı ve icra takibine konu alacağın hangi hakediş raporuna istinaden talep edildiğinin davacı tarafça somut olarak gösterilmediği gibi fatura edilen bu alacağın ifa edilip teslimatın yapıldığını belgelendirilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.Davacı 25/12/2017 tarihli istinaf dilekçesi ile; mahkemece tarafların ticari defterlerinin 24/05/2017 tarihinde incelenmesine karar verildiğini, davalılar vekilince 24/03/2017 tarihinde müvekkillerinin adreslerinin istanbul dışında olduğu bildirilerek defterlerinin talimatla incelenmesine karar verilmesini talep ettiğini, mahkemece davalılar vekilinin bu talepleri hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmeden bilirkişi tarafından sadece müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenerek rapor hazırlandığını, hazırlanan raporda da müvekkili şirketin ticari defterlerinin yasaya uygun olarak tutulduğu, kesin delil vasfının taşıdığı, cari hesap ilişkisi için de 3.565.708,64-TL alacaklı gözüktüğü tespit edildiği halde, bilirkişinin uzmanlık alanı dışına çıkarak fatura konusu mal hizmetlerinin davacı tarafından davalılara verildiğinin somut delil ve belgelerle ispatlanması gerektiğinin belirtilmesi karşısında mahkemece davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların vergi dairesine verdikleri BA ve BS formlarının ilgili vergi dairelerinden istenilmesi yönündeki taleplerinin dikkate alınmadığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamındaki işlerin yapılmadığıyla ilgili davalıların bir itirazlarının bulunmadığını, işin yapılarak otelin hizmete açıldığının sabit olduğunu, davalı … OTELCİLİK vekilinin 22/01/2014 tarihinde müvekkili şirkete 350.000-TL ödemede bulunduklarını belirttiği, bu ödemenin cari hesap borcuna mahsup edildiğinin bilirkişi tarafından tespit edildiğini, bu hususun taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının kanıtı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Taraflar arasında 05/02/2014 tarihli birim fiyat bedelli … OTEL İNŞAATI YAPIM İŞİNİN ELEKTRİK İŞLERİ SÖZLEŞMESİ’nin imzalandığı, bu sözleşme ile Kuşadasında yapımı devam eden … OTELİ’nin elektrik tesisatının KDV hariç 4.950.000-TL bedelle davacı tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı, yer tesliminin davacıya 05/02/2014 tarihinde yapıldığı, işin tamamlanma tarihinin 30/10/2014 tarihi olarak belirlendiği, sözleşmenin davacı şirket tarafından “alt yüklenici”, davalı … ŞİRKETİ tarafından “iş veren” diğer davalı … ŞİRKETİ tarafından ise “yatırımcı-idare” sıfatıyla imzalandığı görülmüştür.Taraflar arasında tanzim edilen 05/02/2014 tarihli sözleşmenin TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında olduğu, davacının yüklenici, davalıların ise iş sahibi oldukları anlaşılmıştır. Mahkemesince taraflar arasındaki sözleşme, düzenlenen ve onaylanan hakedişler getirtilerek hakedişe girmeyen imalat bulunup bulunmadığı ve bunun ispatı konusunda deliller toplanarak yine sözleşme kapsamında kullanılan malzemelerin davacının yada davalının yükümlülüğünde olup olmadığı belirlenerek bu kapsamda davacının alacağından mahsubu gereken ve davacı işçileri yönünden sözleşme gereği davacının yükümlülüğünde olup davalı tarafından ödenen bir bedel olup olmadığı tespit edilerek ayrıca ispatlanan ödeme miktarı da değerlendirilmek suretiyle mahallinde keşif yapılarak davacının talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken yerel mahkemece sadece defter incelemesiyle sonuca gidilmesi isabetsiz olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/09/2017 tarih, 2016/809 Esas, 2017/702 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.