Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/421 E. 2018/306 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/421
KARAR NO : 2018/306
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1035 Esas,
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, Milas-Bodrum Havaalanı Hava Aracı Bakım Onarım Tesisi Hangar Kompleksi yapım işi nedeniyle iş bedelinin tahsili talebine ilişkin olup; davacı taşeron, davalı yüklenici (işsahibi)dir.
Davacı vekili, sözleşmeye konu işin yapılıp teslim edildiği halde iş bedelinin ödenmediğini, davalının yabancı sermayeli, yabancı kontrollü bir şirket olduğunu hissedar ve idarecilerinin Türkiye ile rabıtasız olduklarını, vergi numarası almadıklarını, davalının 19/10/2017 tarihli belge ile borcunu ikrar ettiğini, 6.000,000,00-TL’ye yakın alacaklarının olduğunu belirterek davalının ana işveren olan Devlet Hava Müdürlüğü İşletmesi Genel Müdürlüğü nezdindeki Milas Bodrum Havalimanı Hangar Binası yapım işinden kaynaklı ve diğer 3. Kişiler nezdindeki hak ve alacakları ile Türkiye’de varsa menkul ve gayrimenkul mallarına dava sonuçlanıncaya kadar müddeabihi teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep etmiştir.
Mahkemece, 2017/1035 Esas ve tarihsiz ara kararı ile davanın alacak davası olması, tedbir talep edilen hak, alacak ve malvarlığının uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle koşulları gerçekleşmediğinden bahisle ihtiyati tedbir isteminin reddine dair oy çokluğu ile verilen karar davacı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinden özetle, koşulları oluştuğu halde tedbir talebinin reddine ilişkin mahkeme kararına karşı itirazlarının kabulü ile talep edilen alacak, hak ve mallara dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır.
Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve belirtilen hükümlere göre somut olaya bakıldığında, dava eser sözleşmesi kapsamında iş bedelinin tahsili talebine yönelik olup, davacı dava konusu alacağı teminen alacak, hak ve menkul-gayrimenkul mallarına tedbir konulmasını talep etmiştir. Alacak davasında, alacağı teminen davaya konusu olmayan hak ve mallara yönelik ihtiyati tedbir konulamayacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karar yasa ve dosya kapsamına uygun olup, davacı istinaf talebinin reddi ile, ihtiyati haciz talebinin ise mahkemesince değerlendirilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1035 Esas sayılı tarihsiz ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, ihtiyati haciz talebinin ise mahkemesince değerlendirilmesine,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 20/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.