Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/409 E. 2020/196 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/409
KARAR NO : 2020/196
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2017
NUMARASI : 2015/1385 Esas, 2017/927 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 06/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, telli terbiye ve file sistemleri yapım işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan sözleşme kapsamında imal edilip satışı yapılan tel örgü ve filenin kurulumunun ayıplı olarak yapıldığı iddiasına dayalı uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.Mahkemece, yargılama sırasında keşfen alınan bilirkişi heyet kök ve ek raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, iş bu karar davalı yüklenici vekili tarafından süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davalı şirket vekili istinaf talebinde özetle; tanıklar dinlenmeden ve delilleri toplanmadan, sunulan deliller de değerlendirilmeden karar verildiğini, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak malzemeleri temin ettiğini ancak sulama sisteminin kurulması ve filelerin inşası için gerekli işçilik bedeli ödenmediğinden işçilik faaliyetinin müvekkili tarafından yapılmadığını, sistem kurulumunun müvekkili şirketin bilgisi ve oluru dışında 3.kişilere yaptırıldığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. Davacı iş sahibi, dava ve sözleşmeye konu sistem kurulumunun davalı tarafından ayıplı olarak ifa edildiğini belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak tesbit raporuyla belirlenen 44.090,94 TL zarar bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı taraf ise işçilik bedeli ödenmediği için kurulum işinin kendileri tarafından yapılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, zararın kurulumunun hatalı olarak yapılması nedeniyle oluştuğu belirterek zarar miktarının da 90.024,44 TL olduğu belirlemiş, mahkemece taleple bağlı kalınarak 44.090,94 TL ‘ye hükmedilmiştir.Taraflar arasında, teklif-kabul sonrasında 16.09.2013 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşme bedelinin sistem ve file işçiliği dahil 66.167,91 TL (KDV dahil) olarak kararlaştırıldığı, davalı tarafından toplam 51.000,00 TL ödeme yapıldığı, zararın kurulum hatası nedeniyle oluştuğu ve zarar miktarı konusunda uyuşmazlık olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf sistem ve file kurulum işinin davalı yüklenici tarafından yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Davalı taraf, kurulum işinin işçilik bedelinin ödenmemesi nedeniyle kendileri tarafından yapılmadığını iddia etmiştir. Sözleşme bedelinin işçilik dahil belirlendiği ve davalı tarafça düzenlenen faturaların da işçilik dahil kesildiği ve kurulum işinin de yapıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Eser sözleşmesinde, sözleşmeye konu işin yüklenici tarafından yapılarak tamamlandığı karine olarak kabul edilir. Somut olayda davalı yüklenici şirket kurulumun kendisi tarafından yapılmadığını, davacı tarafından 3.kişilere yaptırıldığını ve bu nedenle sorumlu olmadığını savunmuştur. Davalı cevap ve 2.cevap dilekçesinde herhangi bir delil bildirmediği gibi ayrıca verilmiş bir delil listesi de bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre zarara sebep olan kurulum işinin davalı tarafından yapıldığının anlaşılmasına göre mahkemece verilen kabul kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olup davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2017 tarih ve 2015/1385 Esas, 2017/927 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.011,85 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 752,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.258,88 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 06/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.