Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/400 E. 2020/195 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/400
KARAR NO : 2020/195
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2017
NUMARASI : 2016/647 Esas, 2017/1028 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 06/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin kararlaştırılan sürede teslim edilmemesi iddiasına dayalı gecikme (kira) tazminatı talebine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sırasında keşfen alınan bilirkişi heyet raporu hükme esas alınarak taraflar arasındaki sözleşme ve ek sözleşmelere göre inşaatın kararlaştırılan sürede teslim edilmediği, davacının sözleşmede belirlenen aylık 150.000,00 USD cezai şartı isteyebileceği belirtilerek ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile gecikilen ilk ay için 433.905,65 TL’nin 06.01.2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı yüklenici şirket vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.Davalı şirket vekili istinaf talebinde özetle, müvekkili şirkete TMSF tarafından yönetim kayyımı atandığından 670 sayılı KHK’nın 6. Maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, gecikmelerin davalı kusurundan kaynaklanmadığını, ilgili belediye tarafından muhtelif sebeplerle ve müteaddit zamanlarda inşaatın durdurulması nedeniyle gecikmenin yaşandığını, inşaatın en son 30.03.2012 tarihinde durdurulduğunu (imar planlarının iptali nedeniyle), müvekkili şirketin mali sorunlar nedeniyle 17.09.2012 tarihinde iflas erteleme başvurusunda bulunduğunu, 2014 yılında kat irtifakı tapularının çıkartıldığını, inşaatın %80 ‘i aşan seviyede tamamlandığını, mücbir nedenlerden dolayı müvekkili şirketin inşaatları tamamlayamadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın belirtilen sebepler nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı arsa sahibi şirket vekili istinafa cevabında; 670 ve 675 sayılı KHK’ların kapatılan ve tüzel kişiliği sona erdirilen kurumlar ve kuruluşlar için geçerli olduğunu, davalı şirketin kapatılmadığını, davacı tarafça davaya cevap verilmediğinden, istinafta ileri sürülen sebeplerin yargılamayı genişletme ve değiştirme niteliğinde olduğunu, davalı tarafça gecikme sebebi olarak ileri sürülen nedenler yönünden bunları bilmesi veya bilmesinin gerekmesi gerektiğini belirtilerek davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında 25.11.2009 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile süre uzatımını öngören 20.05.2013 tarihli ek sözleşme imzalandığı ihtilafsızdır. Uyuşmazlık gecikilen süre nedeniyle davalının kusurlu bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davalı taraf o zamana kadarki gecikmelerin tümünü dikkate alarak davacıya çektiği 25.03.2013 tarihli ihtarname ile ilave süre talebinde bulunmuş, davacının da kabulü ile 20.05.2013 tarihli ek sözleşme ile davalının talep ettiği toplam 560 günlük süre sözleşme süresine eklenmiştir. Davalı taraf ek sözleşmeyle tanınan ilave sürede dahi işi ifa etmediği gibi ek sözleşme tarihinden sonrası için de gecikmeye sebep olan yeni bir neden ileri sürmemiştir.O halde, davalının kendi kusuru ile kararlaştırılan sürede edimini ifa etmediğinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen kabul kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı şirket vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/10/2017 tarih ve 2016/647 Esas, 2017/1028 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davalı taraf harçtan muaf olduğundan ve istinaf harcı alınmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.