Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/394 E. 2020/104 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/394
KARAR NO : 2020/104
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2017
NUMARASI: 2016/892 Esas, 2017/764 Karar
DAVANIN KONUSU:Alacak
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında atık su ve içme suyu yenileme ve rehabilitasyon işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı yüklenici şirket nezdinde çalıştırılan işçilerin işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle icra yoluyla işçilere ödenen bu bedellerin rücuen davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu iş nedeniyle davalı yüklenici şirket yanında çalışan … ve …’in ilgili iş mahkemelerinde alt işveren davalı … İnşaat … Şirketi ile üst işveren davalı … Genel Müdürlüğü aleyhine işçilik alacaklarının tahsili için açtıkları davalarda iş bu davadaki taraflar aleyhine talep edilen bedele hükmedildiği ve takip sonrası iş bu alacakların davacı İski tarafından ödendiği ihtilafsızdır. Mahkemece, gerek sözleşmede ve gerekse sözleşmenin eki niteliğinde olan YİGŞ.’nin 35. Maddesinde yüklenici şirket çalışanlarının işçilik alacaklarından kimin sorumlu olacağı konusunda bir hüküm bulunmadığı belirtilerek 6098 sayılı TBK’nın 167. Maddesi hükmü gereğince tarafların eşit olarak sorumlu olacağı kabul edilerek bilirkişi raporunda belirlenen bedelin yarısı olan 53.390,09 TL’ye hükmedilmiş olup karara karşı davacı idare vekili süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı idare vekili istinaf talebinde özetle; sözleşmenin 30.maddesi atfı ile YİGŞ’nin 25. Maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun hükümleri gereği davalı yüklenicinin tüm işçilik alacaklarının tamamından tek başına sorumlu olduğu belirtilerek kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf edenin sıfatına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık yüklenici nezdinde çalışan işçilerin işçilik alacaklarından kimin sorumlu olduğu noktasındadır. Mahkemece, taraflar arasında buna ilişkin bir hüküm bulunmadığı belirtilerek TBK’nın genel hükümleri uyarınca (m.167) bu durumda tarafların eşit oranda sorumlu olacakları kabul edilerek işçilere yapılan ödemenin yarısına hükmedilmiştir. Taraflarca düzenlenen ve ihtilafsız olan 05.05.2011 tarihli sözleşmenin 8. maddesinin 8.2.1. bendinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin sözleşmenin eki olarak sayıldığı, 30.maddesinde ise”yüklenicinin sözleşme konusu işte çalıştırılacağı personelle ilgili sorumlulukları ve buna ilişkin şartlarda YİGŞ hükümlerinin uygulanacağı” düzenlemesine yer verildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede yüklenci işçisi olarak çalışan personelin işçilik alacaklılarından kimin sorumlu olduğuna ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığına göre atfı yapılan YİGŞ hükümlerinin değerlerilmesi gerekir. Bu kapsamda, YİGŞ’nin yüklenicinin çalıştırdığı personelin hakları başlıklı 35.maddesine göre maddenin üçüncü paragrafında yüklenici veya alt yükleniciler tarafından ücretleri ödenmeyenlerin bulunması halinde bu ücretleri yüklenici hakedişlerden ödenmesinin sağlanacağı belirtilmiş devam eden bentlerde ise bunun prosedürü düzenlenmiştir. İş bu hüküm ve tüm dosya kapsamına göre yüklenici yanında çalışan işçilerin işçilik haklarından yüklenicinin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece, davanın tümden kabulü ile, sözleşmenin eki olan ve atfı yapılan YİGŞ hükümlerine göre yüklenicinin işçileri lehine hükmedilen ve kesinleşen bedelin tamamına hükmedilmesi gerekirken, sözleşmede işçilik alacaklarından kimin sorumlu olacağı hususu düzenlenmediğinden bahisle genel hükümlere göre (TBK m.167.) eşit oranda sorumlu olacakları kabul edilerek yazılı şekilde yarısına hükmedilmiş olması hatalı olup kararın bu nedenlerle kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmek üzere yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1-Davacı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2017 tarih ve 2016/892 Esas, 2017/764 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KABULÜ ile, 113.345,41 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek TC. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiziyle birlike davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 7.742,63 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.935,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.806,98 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yapılan 1.935,65 TL peşin harç, 178,00 TL posta ve tebligat, 600,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 2.713,65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 14.717,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 32,50 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 118,20 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 21/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.