Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/386 E. 2020/275 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/386
KARAR NO: 2020/275
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2016
NUMARASI: 2014/1068 Esas, 2016/1379 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin davalı için çatı onarımı ve inşaat işleri yapıp fatura düzenlemesine rağmen borcun ödenmediğini, davalı aleyhine Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini, itiraza dayanak olarak gösterilen 32.550,00 TL ve 5.000,00 TL bedelli iki adet ödeme dekontun fatura kesim tarihinden önceye ait olduğunu, bu dekontların faturadaki miktardan farklı ve az olduğunu, ayrıca dekontlarda ödemenin ilgili işe ait olduğuna dair bir atıf bulunmadığını belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmeye göre yapılacak işin toplam bedelinin 70.350,00-TL + KDV olduğunu, davacının çatı kaplama ve havalandırma işi ile ahşap çatı karkası ve paratoner işini de malzeme ve işçilik olarak belirtilen bedele tamamlayacağı konusunda anlaştıklarını, malzemelerin müvekkilince karşılandığını, bu nedenle davacıya borçlu olmadıkları gibi, yaptıkları masraf ve cezai şartlardan kaynaklanan alacakları olduğunu belirterek, davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında davalı şirketin ihale ile yükümlendiği Gölcük Donanma Komutanlığı içinde bulunan Tais binasının çatısının onarımı konusunda sözleşme yapıldığı, davacının çatı onarım işini davalıdan 70.350,00 + KDV fiyatıyla alt taşeron olarak yükümlendiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davacı tarafça da her ne kadar fatura tutarının tamamına yönelik takip talebinde bulunulmuş ise de davalının borç tutarının 37.550,00 TL’sini iki ayrı dekont ile ödediği, davacının ödemeyi yok sayarak yaptığı takibinde kötü niyetli olduğu, takip konusu alacağın likit olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının iptaline karar verilen kısım nedeniyle icra inkar tazminatı, davacının da reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine dair hüküm kurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği yapılacak işin malzeme + işçilik olarak 70.350,00 TL + KDV bedelli olduğunu, sözleşmeye göre davacı taşeron firma tarafından sağlanması gereken işlerin tamamı ve keza malzemelerin davalı firma tarafından temin edildiğini, bilirkişi raporunda ihtilaf konusu bedelin 45.463.00 TL olduğunun tespit edildiğini, davacı defter ve belgelerinin usule uygun olduğundan 6100 Sayılı yasa gereğince lehe delil olacağını, bilirkişinin eksik inceleme yaptığını, davacı tarafın, 2014 yılına ait ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 222/son maddesi gereğince müvekkilinin iade faturası gönderdiği hususunun ispatlanmış olduğunu, davacı firmaya borcun olmadığı gibi, davacı firmanın yapmadığı işlerden ve malzemelerden dolayı davalı firmanın yapmış olduğu fazla masraflar ve cezai şartlardan kaynaklanan alacağı bulunduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında, davalı şirketin ihale ile yükümlendiği Gölcük Donanma Komutanlığı içinde bulunan Tais binasının çatısının onarım işinin 70.350,00 + KDV bedel ile yapılması konusunda götürü bedelli sözlü eser sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı tarafından KDV dahil 83.013,00 TL tutarlı faturanın tahsili için icra takibine başlanmış, davalı 37.550,00 TL’sinin ödendiği ve iade faturası kesildiğinden borcunun bulunmadığını belirterek takibe itiraz etmiş, ayrıca davaya verdiği cevapta malzemenin davacı yerine kendisi tarafından alındığını belirterek dosyaya malzemelere ilişkin faturalar ve ödeme belgesi sunmuş, bu hususta tanıklarını dinletmiştir. Mahkemece mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış ise de faturaların kapsamı ve davacının yaptığı işte kullanılıp kullanılmadığı konusunda mahallinde keşif yapılmamış, bu yöndeki savunma açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu nedenle, öncelikle taraflardan davacının yaptığı işin kapsamı ve faturalarda belirtilen işlerde kullanılan malzemelerin neler olduğu ve miktarı açıklattırılmak suretiyle, faturalarda belirtilen malzeme ve işlerin davacının yaptığı iş kapsamında kalıp kalmadığı hususunun mahallinde keşif yapılarak, konusunda uzman bilirkişi kuruluna denetlettirilip, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2016 tarih, 2014/1068 esas, 2016/1379 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.