Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/357 E. 2019/1223 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/357
KARAR NO : 2019/1223
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2017
NUMARASI : 2015/985 Esas, 2017/774 Karar
DAVANIN KONUSU: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçe ve beyanlarında özetle; Müvekkili ile davalı arasında 24.01.2014 tarihinde Dekorasyon Sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşmenin 3.1 maddesi uyarınca davalının müvekkiline 435.000 TL ödeyeceğini, davalının 243.550 TL ödediğini, fakat kalan 191.450 TL borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının haksız itirazının reddi gerektiğini, davalının yetki itirazının reddi gerektiğini, konu olan alacağın sözleşmeden kaynaklanan borca ilişkin olduğunu, davalının müvekkiline asıl alacak ve faiz olarak 199.573,33 TL toplam borcu bulunduğunu, davalı tarafından bakiye ile ilgili bir ödeme yapılmadığını, davalının borca itiraz etmesindeki amacın alacağı sürüncemede bırakmak olduğunu, davalının böyle bir borcu olmadığına dair bir belge ibraz edemediğini, borcun sözleşmesel ve yasal olduğunun açık ve net bir şekilde ortaya çıkacağını, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek, 191.450 TL üzerinden itirazın iptaline takibin devamına ve % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında özetle; Taraflar arasında 24/01/2014 tarihli “Dekorasyon Sözleşmesi” ile aynı sözlşemenin eki olarak “Dekorasyon Sözleşmesi Ek Hükümleri ” adı ile eser sözleşmesi akdedildiğini, Davacının iç dekorasyonun yapılmasını üstlenmiş, müvekkilinin de bunun karşılığında bedelinin ödenmesi konusunda anlaşmış olduklarını, bu sözleşme uyarınca davacının … içinde mevcut 218 nolu dairenin iç dekorasyonunun yapılması işini 90 gün içinde bitirerek müvekkiline teslim etmeyi taahhüt ettiğini, bunun karşılığında davacıya 435.000 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, konu olan bedelin KDV dahil ve anahtar teslimi olarak ödeneceğini, davacıya toplamda 243.550 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından sözleşme ve eki teknik şartnameye aykırı birçok imalat yapıldığını, davacıdan bunların düzeltilmesinin talep edildiğini ancak bir değişiklik yapılmadığını, sözleşmeye konu mahalde tespit edilen eksik ve ayıpların sıralandığı gibi olduğunu, 6098 sayılı TBK nun 470. maddesinde eser sözleşmesinin tariflendiğini, yine TBK 471. maddesi gereği yüklenicinin eseri iş sahibine teslim etme borcu olduğunu, işte pek çok ayıplı imalatın gerçekleştirildiğinin görüldüğünü, davacının belirlenen sürede de işi teslim edemediğini, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak iş bu davayı ikame ettiğini, yine davacı yanca talep edilen faizin de hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda 02/11/2017 tarihli karar ile; “…taraflar arasında 24/01/2014 tarihli eser sözleşmesi yapıldığı, davacının bu sözleşmenin yüklenicisi olduğu, sözleşme gereğince işin davalıya teslim edildiği, davacının teslimden sonra … nolu 01/12/2014 tarihli ve 191.450,00 TL bedelli faturayı davalıya teslim ettiği, davalının bu faturaya itiraz etmediği, iade etmediği, ancak borcu da ödemediği taraflar arasında tartışmasızdır.Davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında … nolu 01/12/2014 tarihli ve 191.450,00 TL bedelli faturaya dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve fer’i lerine itiraz ettiği,ancak borcun ödendiği yada bulunmadığı konusunda belge sunulmadığı, mahkememiz dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise; davalının sözleşmenin 5.mad gereğince teslimden itibaren 45 gün içinde yapması gereken ayıp ihbarında bulunmadığı, eseri teslim aldığı, (keşif sırasında eksik ve ayıplı işleri gösteren, ayrıca dosyaya sunulan mail yazışmalarında ismi geçen, mimar … eksik ve ayıplı iş olarak keşif sırasında bilirkişiye gösterdiği hususları açıklayan ancak davacıya tebliğ edilip edilmediği belli olmayan, tarihsiz “ottomare 218 nolu daire- … iş raporu” ndaki hususlar) davalının ihbar ve muayene külfetini yerine getirmediği, davalının eseri kabul etmiş sayılacağı ve davacı yüklenicinin ayıptan doğan sorumluluğunun TBK 477 maddesi gereğince ortadan kalktığı sabit olmakla,” gerekçesiyle “İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas syılı dosyasında 191.450,00 TL asıl alacak üzerinden İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA fazla istemin REDDİNE, 191.450,00 TL’ye takip tarihinden itibaren takip koşullarında AVANS FAİZİ YÜRÜTÜLMESİNE, Taraflar arasındaki anlaşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığndan davacının KÖTÜ NİYET TAZMİNAT TALEBİNİN REDDİNE” şeklinde karar verildiği görülmüştür.Davalı vekili 24/11/2017 tarihli istinaf dilekçesi ile; “-Taraflar arasındaki sözleşmeye konu edimlerin davacı şirket tarafından zamanında ve gereği gibi yerine getirilmediğini, eserin ayıplı olduğunun mail ile bildirildiğini, ayıplı kısımların 3.kişilere yaptırıldığını, bilirkişi incelemesi ile eksik ve ayıplı kısımların belirlendiğini,” belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Her ne kadar yargılama sırasında mahkemece davalının yetki itirazı değerlendirilmemiş ve davalı vekilince ibraz edilen istinaf dilekçesinde yetki itirazlarının değerlendirilmediği yönünde bir itirazları bulunmamış ise de, takibin yetkili icra dairesinde yapılması dava şartlarından olduğundan, yapılan incelemede tacir olan taraflarca imzalanan sözleşmenin 6.maddesinde SON HÜKÜMLER başlığı altında 6.1.maddesinde “iş bu dekorasyon sözleşmesinden doğacak tüm ihtilafların halli ve alacakların tahsilinde İstanbul (Avrupa yakası) mahkemeleri ve icra daire ve mercilerin yetkilerini kabul eder” şeklinde hüküm bulunduğu HMK’nın 17. Maddesi gereğine takibin İstanbul … İcra Müdürlüğünde yapıldığı bu itibarla takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmış olması nedeniyle usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan incelenmesine geçilmiştir.Taraflar arasında imzalanan 24/01/2014 tarihli DEKORASYON SÖZLEŞMESİ’nin “SÖZLEŞMENİN KONUSU” başlığı altında 2.maddesinde ” işverenin … adresinde sahip olduğu bağımsız bölümün iç dekorasyonun iş bu sözleşme şartları, mahal listesi ve sözleşme eklerine göre … tarafından projelendirilerek yapılması ile bu dekorasyon hizmeti karşılığında işverenin iş bu sözleşmenin 3.maddesinde yazılı esaslar çerçevesinde sözleşme bedelini ödemesi bu dekorasyon sözleşmesinin konusunu teşkil eder”. Sözleşmenin “SÖZLEŞMENİN BEDELİ” başlığı adı altında 3.1.maddesinde “taraflar mahallinde yapılan ön keşif ve bu sözleşmeye ek ürün ve fiyat listesine göre sözleşme bedelini KDV dahil 435.000-TL olarak belirlemişlerdir. İş veren .. iş bu sözleşme ve eki teknik şartnameye ve ürün fiyat listesine göre üstlendiği dekorasyon işi karşılığında iş veren … 435.000-TL ödeyecektir. Sözleşmenin “PROJE UYGULAMA SÜRECİ” başlığı adı altında 4.1.maddesinde … iş bu sözleşme ile ilgili dekorasyon işi taahhüdünün ifası, dekorasyon projelerinin ve dekorasyona kullanılacak malzeme listesinin işveren tarafından onaylanması halinde dekorasyon mahallinin … dekorasyon imalatına uygun bir şekilde anahtarının teslimi ile birlikte başlayacaktır. … dekorasyon işine başlayabilmesi …yerin dekorasyon imalatına uygun olarak … teslim edilmiş olmalıdır. 4.4.maddesinde … iş bu sözleşme ve ekleriyle üstlendiği dekorasyon işine dekorasyon mahallinin kendisine teslim edildiği tarihten itibaren 90 iş günü içinde bitirmeyi ve işverene teslim etmeyi taahhüt eder.”Sözleşmenin “UYGULAMA ŞARTLARI” başlığı altında 5.2.maddesinde “iş bu dekorasyon sözleşme eki dekorasyon teknik şartnamesinde yazılı seçilen malzemelerden her hangi birinin veya birden fazlasının temin edilememesi halinde … keyfiyeti işverene yazılı olarak ihbar edecektir. Bu ihbardan itibaren 3 iş günü içerisinde iş veren yeni ürün kodu bildirmemesi halinde … aynı ürün cinsinden bir başka ürünü seçerek montaj/uygulama yaptırabilir. 5.3.maddesinde “teknik şartnamede yazılı ürünlerde marka, renk, ölçü, proje tercihi ve kararı belirtilmeyenler … bu konularla ilgili iş verenin yazılı olarak tercihini isteyecektir. İş veren tercihini yazılı olarak talep tarihinden itibaren en geç 1 iş günü sonrasında … ulaştırmalıdır. Aksi durumda … tam yetkili olacaktır.” 5.4.maddesinde “iş bu sözleşme konusu dekorasyon kapsamında kullanılacak malzemeler ile beyaz eşyalar ve elektronik ev aletleri iş veren tarafından seçilmektedir…. yaptığı dekorasyon kapsamında uygulama ile ilgili bir kusuru var ise … bundan sorumlu olacaktır.” 5.5.maddesinde “iş veren dekorasyonu teslim alırken yapılan dekorasyon uygulamasını bizzat veya vekili aracılığıyla inceleyecek, gerek görür ise bilgisi ve ihtisası dışındaki konuları bu konuda uzman kişilere inceleterek teslim alacaktır. İş veren yapılan dekorasyonda kullanımı imkansız kılan veya işin tamamı dikkate alındığında kullanımı önemli ölçüde etkileyen ve tüm dekorasyondan beklenen faydayı ortadan kaldıran nitelikte ayıp ve eksikler olmadığı müddetçe dekorasyonu teslim almaya mecburdur. Bu nitelikte olmayan ayıp ve eksiklikler bir liste halinde teslim esnasında … verilir. … bu eksiklikleri gidermek için gerekli süreyi belirleyerek belirlenen sürede söz konusu ayıp ve eksiklikleri giderir. İş veren ilk bakışta görülemeyen ve tespit edilemeyen ayıplar için ise dekorasyonun kendisine teslim tarihinden itibaren 45 gün içerisinde ayıp ve eksiklik iddialarını … bildirecektir. İş veren bu süreden sonra her hangi bir ayıp ve kusur iddiasında bulunmayacağını kabul ve beyan eder.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.Yine taraflar arasında imzalanan 24/01/2014 tarihli dekorasyon sözleşmesi “EK HÜKÜMLER” başlıklı belgede “iş bu protokol taraflar arasında 24/01/2014 tarihinde akdedilen iç dekorasyon sözleşmesinin bir eki olup, onun ayrılmaz bir parçasıdır. …uygulama projesi kral dairesi konsepti baz alınarak oluşturulacaktır ve ödeme taahhüdü iş bitimi baz alınarak son ödeme 10/05/2014 olarak hazırlanmıştır.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.Taraflar arasında imzalanan 24/01/2014 tarihli dekorasyon sözleşmesi TBK 470.madde gereğince bir eser sözleşmesidir. Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında müteahhidin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar pararın ödenmesidir. Eser sözleşmesinin kurulması ile birlikte müteahhit eseri imal ve teslim etme borcu altına girmektedir. Teslim, tamamlanmış olan eserin sözleşmenin ifası amacıyla verilmesidir. İş sahibi yalnızca eserin ilam edilmesini talep hakkına sahip değildir. Sözleşmede kararlaştırıldığı gibi eseri zamanında ve ayıpsız olarak teslimini talep hakkına sahiptir. İş sahibi eseri teslimde gecikirse iş sahibi borçlu temerrütü hükümlerine başvurabilir. Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474 ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi, eserin ayıplı olması, eserin iş sahibi tarafından kabul edilmemiş veya kabul edilmek zorunda olunmaması, eserin iş sahibi tarafından muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmiş olması, eserdeki ayıbın iş sahibinin tutumanundan kaynaklanmamış olması ve son olarak ayıplı teslimden doğan hakların süresi içinde kullanılması gerekmektedir. Ayıp, teslim edilen eserde sözleşme ile kararlaştırılmış olan veya dürüstlük kuralına göre olması gereken ya da kanunun öngördüğü niteliklerin bulunmaması olarak nitelendirilir. Ayıplı olan her eserde sözleşmeye göre bulunması gereken bir nitelik eksiktir. Bu nedenle ayıplı bir eserin imali ve teslimi sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini gösterir. Sözleşme konusu eserin bütün özellikleri sözleşme ile kararlaştırılmış olmasa dahi yüklenici kullanmaya elverişli ve normal bir eserin değeri kalitesinde taşıyan bir eser teslim etmekle yükümlüdür.Eserin teslim alınmasından sonra açıkça görülen veya usulüne göre yapılan bir muayene ile görülebilen ayıplar açık ayıp, bu şekilde tespit edilemeyen ancak zaman içerisinde eser kullanılırken ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilir.TBK’nın 474/1.maddesi gereğince açık ayıplar bakımından iş sahibi işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve uygun bir süre içerisinde tespit ettiği ayıpların yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. İş sahibi bu külfetleri yerine getirmezse ayıp dolayısıyla kendisine tanınan haklardan yararlanamayacaktır. Bu külfetlerin yerine getirilmemesi iş sahibinin yükleniciye karşı sorumluluğunu gerektirmemekte, sadece ayıplı eser teslimi dolayısıyla sahip olduğu haklardan yararlanamaması sonucunu doğurmaktadır. TBK’nın 477/1. maddesi gereğince gizli ayıplar açısından ise, ayıbın varlığı zaman aşımı süresi içerisinde vakit geçirilmeksizin yükleniciye bildirilmelidir. Görüldüğü üzere, muayene ve ihbar külfetini yerine getirmeyen iş sahibi eseri kabul etmiş sayılır ve yüklenicinin ayıptan dolayı sorumluluğu ortadan kalkar.Yerel mahkemece karara dayanak alınan 20/09/2016 tarihli bilirkişi kök raporu ile 28/06/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda tespit edilen 7 maddelik listedeki ayıpların açık-gizli ayıp olup olmadığı ayrımının yapılmadığı ve mahkemece de bu ayrımın yapılıp yapılmadığının denetlenmediği görülmüştür.Her ne kadar taraflar arasında imzalanan ve yukarıda incelenen sözleşmenin 5.5.maddesinde “işveren ilk bakışta görülemeyen ve tespit edilemeyen ayıplar için dekorasyonun kendisine tesliminden itibaren 45 gün içerisinde ayıp ve eksiklik iddialarını …. bildirecektir. İş veren bu süreden sonra herhangi bir ayıp ve kusur iddiasında bulunmayacağını kabul ve beyan eder” şeklinde düzenleme yapılmış ve yerel mahkemece bu maddeye dayanılarak hüküm tesis edilmiş ise de, belirlenen 45 günlük sürenin gizli ayıp yönünden geçerli olmadığı hususu yerel mahkemece değerlendirilmediğinden isabetsiz hüküm tesis edildiği tespit edilmiştir.Hal böyle olunca, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda hükme esas alınan bilirkişi raporundaki ayıpların açık-gizli ayıp olup olmadığı konusunda denetime elverişli ek rapor aldırılması ve sözleşmenin 5.5.maddesinin gizli ayıplar yönünden geçerli olmadığı hususlarının değerlendirilmesi için davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/11/2017 tarih, 2015/985 Esas, 2017/774 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.