Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/353 E. 2019/1487 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/353
KARAR NO : 2019/1487
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2017
NUMARASI : 2014/1203 Esas, 2017/826 Karar,
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit, İstirdat
KARAR TARİHİ : 28/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 02.06.2014 ve 10.06.2014 tarihli sözleşmelerle müvekkilinin davalıya ait depo binasının depolama ünitelerinin yapımını üstlendiğini, sözleşme gereği davalıya 30/09/2014 vadeli 250.000,00 TL ve 10/10/2014 vadeli 948.000,00 TL teminat mektubu verildiğini, sözleşme süresinin dolmasına rağmen davalının işi teslim almadığını ve teminat mektuplarını da iade etmediğini, verilen teminat mektuplarının süresinin dolmak üzere olduğunu, paraya çevrilmesi tehditiyle karşı karşıya kaldıklarını, iş bedelinin 1.198.000,00 TL olup, işin tamamı bitirildiğinden teminat mektuplarının tutarının sözleşme bedelinin çok üzerinde kaldığını belirterek, dava konusu 17.06.2014 düzenleme ve 30.09.2014 vade tarihli, 250.000,00 TL bedelli; 19.08.2014 düzenleme ve 10.10.2014 vade tarihli, 948.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının paraya çevirilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, müvekkili firmanın davalılara borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, sonrasında ise 948.000,00 TL bedelli teminat mektubunun 02/10/2014 tarihinde davalı tarafından paraya çevrildiğini, davalı bankanın 17/06/2014 tarihinde leasing bedeli olarak 250.000,00 TL’yi ve daha sonra da KDV’si olan 45.000,00 TL’yi müvekkiline ödediğini bildirmiş, davaya istirdat davası olarak devam edilmesini ve ödenen kısmın ticari faiziyle istirdadına, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı … A.Ş. vekili, işin süresinde bitirilmeyip eksik bırakarak iş yerinin terk edildiğini, işlerin %56’sının tamamlandığını, 02/10/2014 tarihinde … Bankası tarafından düzenlenen 19/08/2014 tarihli ve 10/10/2014 vadeli teminat mektubunun paraya çevrildiğini, davanın … Bankası’na ihbarı gerektiğini, … Bankası teminat mektubunun dava ve tebliğ tarihi itibariyle 31/10/2014 tarihinde süresi dolmuş olduğundan herhangi bir borç ve yükümlülükleri kalmadığını, bu teminat mektubunun süresinin dolması, kendilerine verilen teminat mektubunun ise bozdurulmuş olması nedeniyle menfi tespit taleplerinin konusuz kaldığını, davacının kötüniyetle müvekkilini zarara uğratmaya çalıştığını, müşterilerinin işlerini başka firmalara verdiğini, müvekkili şirketin davacıdan tüm alacaklarını 02/10/2014 tarihi itibariyle tahsil ettiğini, davacının işi zamanında teslim etmemesi nedeniyle teminat mektubunun paraya çevrilmesi tarihi itibariyle işyerinin kullanılmayan kısımları için 88.313,36 TL kira maliyetine, 365.526,93 TL fark işçilik maliyetine, 341.594,28 TL iş ve kâr kaybına uğradığını, bu tarihe kadar işleyen cezai şartın ise 100.196,16 TL olduğunu, bu nedenle 948.000,00-TL’lik teminat mektubunun nakde çevrilmesinde müvekkilinin haklı bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı …Bankası AŞ vekili, dava konusu sözleşmeler gereği teminat amaçlı 30.09.2014 vadeli 250.000,00 TL bedelli ve 10.10.2014 vadeli 948.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının verildiğini, finansal kiralama nedeniyle 250.000,00 TL bedelli teminat mektubunun lehdarının müvekkili banka olduğunu, davacının işi tam olarak teslim etmeden dava açtığını, müvekkili firmanın 250.000,00 TL avans miktarının ve 45.000,00 TL KDV’sinin davacı hesabına ödendiğini, teminat mektubunun süresinin dolması nedeniyle teminat alacağı kalmadığından davanın reddi gerektiğini, 948.000,00 TL’lik teminat mektubu yönünden ise davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İhbar olunan … AŞ ve … Bankası AŞ vekilleri davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 19/08/2014 tarihli 948.000,00 TL bedelli teminat mektubunun 02/10/2014 tarihinde davalı iş sahibince nakde çevrildiği, 30.09.2014 vadeli 250.000,00 TL avans teminat mektubu yönünden KDV bedelinin ve düzenlenen faturanın davacı yükleniciye ödendiği, tespit raporları ve mahkemece alınan raporlara nazaran, ek bilirkişi raporunda 02/06/2014 tarihli sözleşme yönünden teslimin 02/08/2014 tarihinde, 10/06/2014 tarihli sözleşme yönünden ise 09/08/2014 tarihinde yapılması gerektiği, tarafların yokluklarında yapılan tespitlere itiraz ettikleri, mahkemece alınan raporda sistemin tam ve eksiksiz olarak hizmet verebilmesi için gerekli iyileştirme çalışmalarının toplam bedelin %20’si kadar maliyete tekabül edeceği, bunun da parasal karşılığının 239.600,00 TL olduğunun tespit edildiği, 1.198.000,00 TL toplam iş bedelinden düşüldüğünde 724.272,00 TL’nin nakde çevrilen teminat mektubundan davalı … A.Ş. tarafından davacıya iadesinin gerekeceği, 948.000,00 TL’lik teminat mektubuna ilişkin açılan istirdat davasının davalı … A.Ş. yönünden kısmen kabulü, davalı Bank Asya teminat mektubunda lehtar olmayıp bu davalı yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, davalı … A.Ş.’nin cezai şart ve kısmen kullanımı nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği zararları yönünden yapılan değerlendirmede, imalatların davalı … Lojistik AŞ’ne geç teslim edildiğinin mahkemenin kabulünde olduğu, ancak TBK 179/2 maddesi uyarınca davalı imalatları teslim alırken ihtirazi kayıt ileri sürmeden teslim aldığından cezai şart alacağı talebinin yerinde olmadığı, ek bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davalı … Lojistik’in ticari defterlerinde 2014 Ağustos-Eylül aylarında 2012-2013 ve 2014 yıllarıyla karşılaştırıldığında, diğer yıllara göre satışlarında artış olduğu, bu nedenle davalının kira, kâr mahrumiyeti ve işçi maliyetlerine ilişkin zarar taleplerinin de yerinde görülmediği; 30/09/2014 düzenleme 31/10/2014 vade tarihli A802835 seri nolu mektup yönünden ise, teminat mektubunun davacı tarafça süresi uzatıldığı gibi, dava sırasında hükümsüz kaldığı, buna ilişkin bedel ve KDV’nin davacıya ödendiği, davacı ve davalıların beyanları ve davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermediği anlaşılmakla, davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalıların yararına yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle, dava konusu 250.000,00 TL miktarlı teminat mektubu yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 948.000,00 TL miktarlı teminat mektubu yönünden dava istirdata dönüşmüş olmakla 724.272,00 TL’nin davalı … A.Ş.den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, bu teminat mektubu yönünden diğer davalı aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı ….Tic.ve San.AŞ vekili istinaf dilekçesinde; davalılar lehine 20.950,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücretinin maktu olması gerektiğini, davanın istirdata dönüşmesi nedeniyle 02/07/2015 tarihli dilekçe ile faiz ve kötüniyet tazminatı istenmesine rağmen faiz talebi konusunda karar verilmemesinin ve kötüniyet tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu, mahkemece, sistemin tam ve eksiksiz hizmet verebilmesi için %20 maliyet gerektiği belirtilmesine rağmen, Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/142 D.iş dosyasından yaptırılan tespitte işin sadece %0,62’lik kısmının eksik olduğundan maksimum bu miktar üzerinden indirim yapılabileceğini, hükmün 2. fıkrasında 1.198.000 – 239.600 = 724.272,00 TL olarak bulunmuş ise de çıkarma hatası yapıldığından doğru rakamın 958.400,00 TL olması gerektiğini, maddi hatanın düzeltilmesi ve davacı lehine vekalet ücretinin de bu rakam üzerinden hesaplanması gerektiğini, hükmün 3. Fıkrasında davalı … AŞ’den tahsil edilip müvekkiline verilmesi gereken harcın 5.123,25 TL değil, müvekkilince yatırılan miktar olan 20.458,85 TL olması gerektiğini belirterek, kararın bu kısımlarının kaldırılarak, yukarıda belirtildiği şekilde kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde; davalı yükümlülüklerini yerine getirmediğinden cezai şart alacağının doğduğunu, işin %44’lük kısmına hiç başlanmadığını, bilirkişi raporunda ise %20’si oranında ek harcama gerektiğinin belirtildiğini, dava tarihine kadar ek işçilik ve kira bedeli hesaplanması gerektiğini, işin süresinde yapılması halinde elde edilecek kazançlar ve kaybedilen işler yönünden eksik inceleme yapıldığını, hesaplamaların KDV hariç yapılmasının hatalı olduğunu, sunulan bilgi ve belgelere göre hesaplanabilecek 2014 ağustos-eylül dönemi kâr-kazanç kaybının 341.594,28 TL, ek işçilik maliyetinin 215.613,13 TL olduğunu, iş kayıplarının ticari defterler incelenerek tespiti gerektiğini, dava tarihi itibariyle teminat mektubunun hükümsüzlüğünün şartları yok iken bunu talep eden davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkiline zarar verme kastı ile hareket ettiğini, halen %20 maliyet öngörülmesinin de işin tamamlanmadığını gösterdiğini, zararın boyutları konusunda yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı … Tic.ve San.AŞ ile davalı …AŞ arasında düzenlenen 02/06/2014 tarihli ve 10/06/2014 tarihli Ağır Rack Depolama Üniteleri Yapım sözleşmeleri düzenlenmiş, bu sözleşmeler gereğince davacı tarafından davalıya yapılacak ödemeler yönünden teminat mektupları verilmesi öngörülmüştür. Yine sözleşmeler gereğince işin belirlenen sürelerde bitirilmemesi halinde davacının davalıya cezai şart ödemesi kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmeler eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici; davalı …AŞ ise iş sahibidir. Yüklenici tarafından iş sahibine 250.000,00 TL ve 948.000,00 TL bedelli teminat mektupları verilmiştir. Dosya kapsamına göre, davalı … AŞ tarafından davacıya 24/06/2014 tarihinde 948.000,00 TL ve 17/06/2014 tarihinde 250.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, stoklama sisteminin büyük oranda tamamlandığı, ancak ayıplı ifa edildiği, iyileştirilmesinin toplam iş bedelinin %20’sine tekabül edeceği, bunun parasal karşılığının 0,20 * 1.198.000 = 239.600,00 TL olduğu, dava sonrasında 02/10/2014 tarihinde davacının verdiği teminat mektubunun 948.000,00 TL tutarını paraya çevirdiğinden ve davacının ayıp nedeniyle bedelden indirilmesine katlanması gereken miktar sadece 239.600,00TL olduğundan, 948.000 – 239.600 = 708.400,00TL’nin davalı tarafından haksız olarak paraya çevrildiğinden iadesi gerektiğini belirtmiş, ek raporda ise dosyadaki ödeme dekontlarına göre 17/06/2014 tarihinde 250.000,00TL ödendiğini buna göre 6,5 hafta sonraki teslimatın 02/08/2014 tarihinde yapılması; 24/06/2014 tarihinde 948.000,00TL ödendiğini, buna göre 6,5 hafta sonraki teslimatın da 09/08/2014 tarihinde yapılmış olması gerektiğini, davalının kira maliyeti, fark işçilik maliyeti, işçilik ve kâr kaybı, ve cezai şart hesaplandığını, ancak önceki yıllara göre daha yüksek kazanç olduğunu, cezai şart yönünden teslim anında itirazi kayıt konulmadığını belirtmiştir. Somut olayda, davacı tarafça davalıya verilen teminat mektupları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istenmiş, bilahare istirdat talebinde bulunulmuş, mahkemece dava konusu 250.000,00TL miktarlı teminat mektubu yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 948.000,00TL miktarlı teminat mektubu yönünden dava istirdata dönüşmüş olmakla 724.272,00TL’nin davalı … A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, bu teminat mektubu yönünden diğer davalı aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından her iki sözleşmeye ilişkin iş bedellerinin davalı tarafından davacıya ödendiği anlaşılmaktadır. Dava sırasında 948.000,00TL teminat mektubu paraya çevrilmiş ise de, işin büyük kısmının yapıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporundan eksik ve ayıplı yapılan iş bedelinin toplam iş bedeline oranının %20 olduğu ve bunun 239.600,00TL’ye denk geldiği, 948.000,00TL teminat mektubu bedelinden mahsubu halinde 708.400,00TL teminatın fazladan paraya çevrildiği ve bu miktarın davalı iş sahibinden tahsili gerektiği sonucuna varılmaktadır. Ancak, mahkemece gerekçeli kararda bu miktarın hatalı hesaplanarak 724.272,00TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Buna karşın, bu teminat mektubu yönünden … Bankası A.Ş. lehdar olmadığından hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Ek bilirkişi raporuna göre, 02/06/2014 tarihli sözleşme yönünden teslimin 02/08/2014 tarihinde, 10/06/2014 tarihli sözleşme yönünden ise 09/08/2014 tarihinde yapılması gerekmektedir. Buna göre, imalatların davalı …. AŞ’ne geç teslim edildiğinin kabulü gerekir ise de, imalatlar teslim alınırken itirazi kayıt ileri sürülmediğinden davalı iş sahibinin cezai şart talebinin; yine iş sahibinin ticari defterlerine göre satışlarında artış olduğundan kira, kâr mahrumiyeti ve işçi maliyetlerine ilişkin zarar taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu 250.000,00 TL bedelli teminat mektubunun ise, davacı tarafça süresi uzatıldığı halde dava sırasında hükümsüz kaldığından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair mahkeme kararı doğru olmuştur. Yine, yasal şartları bulunmadığından ve davacının kötüniyetle hareket ettiği ayrıca ispatlanmadığından, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi de yerinde olmuştur. Davacı tarafça 02/07/2015 tarihli dilekçe ile faiz talebinde bulunulması nedeniyle, mahkemece hükmedilen miktara faiz işletilmesi gerekirken, faiz konusunda karar verilmemesi de hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, tarafların istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile, HMK’nın 353/1-b-2.bendi gereğince kararın kaldırılarak, hükmün diğer yönleri baki kalmak üzere, davanın 948.000,00TL bedelli teminat mektubu yönünden istirdat talebinin 708.400,00TL üzerinden kısmen kabulü ve teminat mektubunun paraya çevirme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili yönlerinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A)1- Taraf vekillerinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2- İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarih ve 2014/1203 esas, 2017/826 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davanın KISMEN KABULÜ ile a-Dava konusu 250.000,00 TL miktarlı teminat mektubu yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, b-Dava konusu 948.000,00TL miktarlı teminat mektubu yönünden dava istirdata dönüşmüş olmakla 708.400,00TL’nin davalı…. A.Ş’den teminat mektubunun paraya çevirme tarihi olan 02/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Bu teminat mektubu yönünden diğer davalı … Bankası A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan REDDİNE, C-Davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından talebin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 48.390,81 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.123,25TL ve tamamlama harcı 15.335,60 TL olmak üzere toplam 20.458,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 27.931,96 TL harcın davalı … A.Ş.’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 20.458,85 TL peşin harcın davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,3-Davacı tarafından yapılan 412,50 TL tebligat ve posta gideri, 3.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.612,50 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 2.699,47 TL’nin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,4-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 220,50 TL tebligat ve posta giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 55,73 TL’nin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,5-Dava konusu 250.000,00 TL miktarlı teminat mektubu yönünden konusuz kalan davada davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden ve tahsil kararı verilen 708.400,00 TL gözetilerek, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 52.286,00 TL vekâlet ücretinin davalı….A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı … Bankası A.Ş. hakkındaki dava husumet yokluğundan reddedildiğinden davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı… Bankası A.Ş.’ye verilmesine,7-Davalı … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 20.326,00TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,8-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde ve hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,2-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 28/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.