Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/338 E. 2019/1355 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/338
KARAR NO : 2019/1355
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/05/2017
NUMARASI : 2015/278 Esas, 2017/566 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 05/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında 26/02/2013 tarihli Yarımca Tesislerinde T9 Konveyör Yenileme işine ilişkin düzenlenen sözleşme nedeniyle müvekkilince davalıya 26.700,00 TL nakit teminat verildiğini, işin süresinde bitirilip teslim edilmesine rağmen teminatın iade edilmediğini, İstanbul Anadolu…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 7.2 maddesi gereğince teminatın iadesi için davacı … firmasının yapılan işin tüm KDV’sinin vergi dairesine beyan edildiğine dair KDV Beyannamesi ve tahakkuk fişinden birer kopyasını ve SGK’ya olan tüm borçlarını ödeyip dosyaya ait SGK İlişkisizlik belgesini getirmesinin şart koşulduğunu, ancak davacının bu şartları yerine getirmediğini ve müvekkiline herhangi bir bildirimde de bulunmadığını, 5510 sayılı kanun gereğince alt işverene yüklenen yükümlülüklerden asıl işverenin de sorumlu olduğunu, mevzuat gereği müvekkilinin davacının çalıştırdığı işçilerle ilgili asıl işveren olarak işçilik hak ve alacaklarından sorumlu olduğu gibi, SGK’ya olan prim borçlarından da asıl işveren olarak sorumlu olabileceği ve sözleşmede açıkça ilişiksiz belgesinin ibrazının şart koşulduğundan teminatın iade edilmemesinin hukuka ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek, davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, teminatın iadesinin düzenlendiği sözleşmenin 7.2. Maddesinde “kabul sonrasında iş sahibine fatura edilen KDV’nin vergi dairesine beyan edildiğine dair KDV beyannamesi ve tahakkuk fişinden birer kopyanın, SGK ilişiksiz belgesinin temin edilerek iş sahibine ibrazından sonra teminatın iade edileceği” yine sözleşmenin 9.1. Maddesine göre “sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin bütün işçilik haklarının ödendiğini gösterir belge, makbuz ve … tarafından kabul edilebilecek ibranamenin iş sahibine teslim edilmedikçe teminat mektubunun iade edilmeyeceği” hükümlerinin düzenlendiği, buna göre davacının davalıya verdiği teminatı iade alabilmesi için bu yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerektiği, somut olayda davacının sözleşmenin belirtilen maddeleri uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, SGK ilişiksiz belgesini, işçilik ödeme makbuz ve ibranameleri ile diğer belge ve bilgileri tamamladıktan sonra teminatın iadesini istediği yönünde hiçbir delile rastlanmadığı, bu nedenle sözleşme hükümleri uyarınca davacının teminat iadesini isteme haklı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin SGK ilişiksiz belgesi sunulmadığından teminat mektubu iade şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, oysa 506 sayılı yasanın 87. Maddesi ve sözleşmenin 7.2 maddesinin birlikte değerlendirilmesi gerekirken salt ilişiksiz belgesi sunulmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili tarafından sözleşme edimleri yerine getirildiğinden teminatın iadesinin istendiğini, sözleşmeye göre herhangi bir yasal durumla karşılaşılması halinde SGK ilişiksiz belgesi gerektiğini, böyle bir dava açılmamasına rağmen davalı tarafça sözleşmedeki ifadenin belli bölümünden yararlanmaya çalışıldığını, sözleşmenin mahkemece yorumlanması gerektiğini, mahkemece bu konuda hataya düşülerek davanın reddedildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Somut olayda, davacı tarafça sözleşme gereği işin bitirilmesine rağmen, kesin teminatın kendisine iade edilmediği, icra takibine itiraz edildiği ileri sürerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 7.2 maddesi gereğince kabul yapılıp KDV beyannamesi ve tahakkuk fişinin, SGK ilişiksiz belgesinin yükleniciye verilmesi, yine 9.1. maddesine göre de tüm işçilik haklarının ödendiğini gösterir belgenin ve ibranamenin sunulması halinde kesin teminatın iade edileceği hükme bağlanmış olup, dava öncesi veya dava sırasında, davacı yüklenici tarafından sayılan belgelerin davalı iş sahibine verildiğine dair bir delinin dosyaya sunulmadığı, böylece teminatın iadesi şartlarının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 7.2 ve 9.1 maddelerinde belirtilen belgeler, yüklenicinin söz konusu yükümlülüklerini tamamlaması halinde düzenlenebilecek nitelikte belgelerdir. Sözleşmenin 7.2 ve 9.1 maddelerinde sayılan belgeler sunulmadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilkçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2017 tarih ve 2015/278 Esas, 2017/566 Karar, sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a Maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.