Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/336 E. 2018/324 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/336
KARAR NO : 2018/324
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2017
NUMARASI : 2015/385 Esas, 2017/71 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı/borçlu arasında 20.03.2012 tarihinde yüklenici sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeye istinaden müvekkili Şirket, Davalının İstanbul İli, Sarıyer İlçesi .. Parsel üzerinde yapımını üstlenmiş bulunduğu panavia inşaat projesinin “ Kaba İnşaat İşlerim, Temelaltı Yastıklama ve drenaj, Temel İçi tesisat, Temel Topraklama, Kanalizasyon bağlantısı ve rögar” yapımı işlerini yüklenici olarak yapmayı taahhüt ettiğini, 32.000.m2 toplam kaba inşaat işlerinin, Sözleşmede belirtilen kalemlerinin Müvekkil Şirket tarafından yapımı konusunda tarafların yazılı olarak anlaşıp ve bu taşeronluk hizmetine karşılık ise, davalı tarafın 5.966.000.TL (kdv dahil) ödeme yapmayı kabul ettiğini, taraflar arasında yapılan bu sözleşme ile belirlenen işlere daha sonra tuğla duvar işleri vs çelik konstrüksiyon çatı kaplama gibi bir kısım ilave işlerde ilave olmuş ve müvekkil şirket tarafından yapılan bu ilave işlerle birlikte davalıya 6.468.897.89.TL tutarında iş yapıldığını, müvekkili şirket ile davalı arasında yapılmış bulunan 20.03.2012 tarihli yüklenici sözleşmesinin;
Sözleşme 10.3. Maddesi: Yüklenici’nin personeline ait sosyal sigorta bildirimlerinde, sigorta primine tabi işçilik tutan Sosyal Sigortalar mevzuatında belirtilen işçilik yüzdesinden az olmayacaktır. Bu hususta işveren, SGK tarafından ölçümlemeye tabi tutulursa, yüklenici hak edişlerine oranla hissesine düşen prim ve cezalan ve faizlerini yüklenici ödeyecektir. Bu miktarda 32.000.m2 toplam imalat için yüzyirmiüçbin (123.000 TL) TL’yi geçiyor ise farkı işveren ödeyecektir.
Yine aynı sözleşmenin 5. bölümünde yüklenici personeli kısmının son paragrafında (madde 1.6.) : yüklenici dilerse sözleşme kapsamındaki işler için çalıştırdığı merkez personellerinin SSK ödemelerini Şirket Merkezinden (İşveren çatısı altında sigortalı göstermek yoluyla) yapabilir. Bu taktirde de, SSK Mevzuatının gerektirdiği yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirir ve bu hususları tevsik eden bilgi ve belgeleri her ay hakedişi ile birlikte yazılı şekilde işveren sunar. işveren, yükleniciden söz konusu iş ile ilgili sigorta ilişiksiz belgesi isterse işin tutarı olan yüklenicinin yatırdığı kısım arasındaki yani yûzyirmiüçbin (123.000.TL) TL üstü farkı kendisi öder. yüklenicinin yatırdığı kısım yûzyirmiüçbin (123.000.TL) TL nin altında ise işveren bu farkı yüklenici hakedişinden keser” düzenlemesinin bulunduğunu,
Müvekkilinin, davalı/borçlunun işyerinin bağlı bulunduğu Beşiktaş SGK Müdürlüğüne yapmış olduğu yazılı müracaat ile, davalının 4 4120 02 02 1176713 034 11 SGK sicil numarası altında taşeron firma olarak sigorta sicil kaydı açılmasını talep etmiş ve davalıya ait inşaat işinde 4 4120 02 02 1176713 034 11-001 SGK sicil numarası altında taşeron olarak sigortalı işçi çalıştırmaya başladığını, müvekkilinin, davalı ile yapmış olduğu sözleşme gereği, 20.03.2012 tarihinden, işin tamamlandığı 26.04.2013 tarihine kadar, davalının işlerini yapmak adına gerek kendi bünyesindeki sigortalı çalışanlardan dolayı gerekse alt taşeron hizmetleri nedeniyle, 160.400. TL tutarında sigorta primi ödediğini, müvekkili ile davalı arasında imzalanmış bulunan 20.03.2012 tarihli yüklenici sözleşmesinin 10.3. ve 5. bölüm 1.6. maddelerine göre, davalı işverenin 123.000.TL tutarın üzerinde yapılmış bulunan sigorta prim ödemelerinin kendisi tarafından müvekkiline iade edileceğini, geri ödeneceğini kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin işi yapıp teslim etmiş bulunmasına karşın, davalı işverenin, sözleşmeden kaynaklanan iş bu yükümünü yerine getirmediğini, defalarca, davalıya mail gönderilmiş, şifahi olarak görüşmeler yapılmış olmasına karşın, söz konusu alacağını davalıdan tahsil edilemediğini, görüşmelerden netice alınamaması üzerine, müvekkili şirket tarafından davalıya Bakırköy 40. Noterliğinin 17 Şubat 2014 tarih ve 4465 Yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek, dava konusu alacağın ödenmesi ihtar edilmiş ise de, davalının keşide etmiş olduğu cevabi ihtarnamesinde müvekkili şirketin hak ve alacaklarının ödenmiş olduğunu belirttiklerini, müvekkili şirketin davalının uhdesindeki inşaatta, sözleşme şartlarına uygun olarak tüm edimlerini eksiksiz ve tam olarak yerine getirmiş ve 26.04.2043 tarihi itibariyle iş teslimini sonlandırmış olmasına karşın davalı tarafın ise müvekkiline karşı edimlerini hukuka aykırı yöntemlerle geciktirdiğini, müvekkili şirketin hak ve alacaklarını ödemediğini belirterek davanın kabulü ile davalı/borçlunun İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2015/6216 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın sözleşme uyarınca yüklendiği edimi süresinde ve eksiksiz teslim etttiğine dair bir belge sunmadığını, bu nedenle sözleşme gereği üstlendiği edimleri yerine getirdiği iddialarının dinlenemeyeceğini, dava dilekçesine ek olarak sunulan ve davacı tarafça düzenlenen ödeme tablosunda, teda mimarlık prim toplamının 79.418,13 TLolduğu, tabloda belirtilen Zuhur Yapı, Dağdeviren, Adan adına yapılan ödemelerin, müvekkili şirketle kurulan akdi ilişkiye dayanmadığını, Teda mimarlık adına ödenen prim borcunun yalnızca 79.418,13 TL olup bu miktarın da sözleşmede belirtilen 123.000 TL nin altında olduğunu, ayrıca 79.418.13 TL primin büyük bir kısmının sözleşme süresinden sonra tahakkuk eden aylara ilişkin olduğunu, bunun da kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın başka firmalar adına ödediği primleri talep hakkının bulunmadığını, sözleşmenin devir ve temlik başlıklı, 22. maddesinde “yüklenici, iş’in bir kısmını alt taşeronlar eliyle yapmak istediği takdirde işveren’in önceden yazılı müsaadesini alacaktır” hükmünün mevcut olduğu, prim tablosunda, belirtilen Zuhur Yapı, Dağdeviren, Adan adlı firmaların taşeronluğuna ilişkin müvekkili şirketçe verilen yazılı bir onay belgesi bulunmadığından dava dışı firmalar adına ödenen SGK primleri nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığını belirtmiştir.
Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; dosyaya ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda davanın kabulü ile; İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2015/6216 Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 37.400-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 37.400-TL ye yasal faizi ile faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine, % 20 icra inkar tazminatı tutarı 7.480,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş olup, istinaf talebine dair dilekçesinde; önceki savunmalarını tekrarlayarak ilk derece mahkemesinin kararında esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve denetime elverişli olmadığını, takibin devamına karar verilmeyen miktar yönünden davalı taraf yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ve kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına göre; taraflar arasında 20.03.2012 tarihli yüklenici sözleşmesi imzalanmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi heyetinin kök ve ek raporu incelendiğinde; sözleşmenin davaya konu olayla ilgili maddeleri çerçevesinde dosyaya ibraz edilen sigorta tahakkukları ve ödeme dekontları incelenmiş, davacı tarafından 26.04.2013 tarihine kadar davalının işlerini yapmak adına gerek kendi bünyesindeki sigortalı çalışanlardan dolayı gerekse alt taşeron hizmetleri nedeniyle 160.587,90 TL tutarında sigorta primi ödenmiş olduğunun bilirkişilerce tespit edildiği, davacı ile davalı arasında imzalanmış bulunan 20.03.2012 tarihli yüklenici sözleşmesinin 10.3. ve 5. bölüm 1.6. maddelerine göre, davalı işverenin 123.000,00 TL tutarın üzerinde yapılmış bulunan sigorta prim ödemelerinin kendisi tarafından davacı yana iade edileceğini, geri ödeneceğini kabul ve taahhüt ettiği, bu bağlamda davacı yanın davalı yandan 20.03.2012 tarihli yüklenici sözleşmesinin 10.3. ve 5. bölüm 1.6. maddelerine göre (160.587,90 TL – 123.000,00 =) 37.587,90 TL alacaklı olduğu, ancak davacı yan 12.03.2015 tarihli icra takibinde asıl alacak olarak 37.400,00 TL talep etmiş olduğundan talebe bağlılık ilkesi gereği davacı yanın davalı yandan 37.400,00 TL alacaklı olabileceğini belirtmişlerdir.
Ayrıca davacı vekili 17.02.2016 tarihli dosyaya ibraz ettiği dilekçesi ekinde, davalı tarafından davacı şirkete gönderilmiş olan 15.03.2013 tarihli e-mail ile müvekkili şirket tarafından davalıya gönderilen 15.03.2013 tarihli cevabi e-maili, davacı şirket çalışanları adına yapılmış SGK ödemelerini gösterir tablo ile SGK dan alınmış ödemeleri gösterir belgeleri, alt yüklenici Zuhur Yapı şirketi ile ilgili bu şirket adına yaptığı ödemeleri gösterir tablo ile SGK dan alınmış ödemeleri gösterir belgeleri ibraz etmiş, bu mail ve belgeler incelendiğinde, davalı şirketin davacı yüklenici şirket tarafından alt taşeron çalıştırılmış olduğundan bilgileri olduğu, bu konuda onaylarının olduğu davacı şirket ile alt taşeron çalışanlarının sözleşme sürecindeki SGK primlerinin davalı şirketin sigorta sicil numarasında takip edildiği çalışanların özlük dosyalarının kendilerine bildirilmiş bulunduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu sabit olup, davacı yüklenici davalı işsahibidir.
Yine yazılı sözleşme hükümleri kapsamında davacı yüklenici tarafından ödenecek SGK primlerinin 123.000,00 TL’yi geçmesi halinde farkın davalı iş sahibince karşılanacağının kabul edildiği, tarafların beyanları ve delilleri, dosyaya sunulan belgeler mahkemece alınan dosya kapsamı ve denetimine elverişli bilirkişi heyet raporu ve ek rapor kapsamında; davacı yüklenici tarafından ödenmiş olan toplam SGK priminin 160.587,90 TL olması, davacı tarafça davaya konu icra takibinde 37.400,00 TL sözleşme gereği SGK prim ödemesinin asıl alacak ve 6.404,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.804,75 TL üzerinden talepte bulunulduğu, davalı tarafça asıl alacakla birlikte ferilerine ve faize de itiraz edilmesi nedeniyle duran takibe karşı açılan itirazın iptali davasında davacı taraf dava değeri olarak sadece 37.400,00 TL asıl alacak miktarını göstermiş ve bu miktara ilişkin harcını yatırarak dava açmış ve mahkemece de bu miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş olmakla davaya konu takip dosyasında talep edilen işlemiş faize ilişkin bir talep -dava ve hüküm bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2017 tarih ve 2015/385 esas, 2017/71 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
Alınması gereken 2.554,79 TL harçtan peşin olarak yatırılan 634,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.920,10 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 21/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.