Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/306 E. 2018/270 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/306
KARAR NO : 2018/270
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2017
NUMARASI : 2016/1060 Esas, 2017/599 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili süresinde istinaf yoluna başvurmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
İstinaf incelemesine konu olan taraflar arasında görülen menfi tespit davasında yerel mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçesinde davalının adresinin İstanbul/Kadıköy olduğunu, menfi tespit davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğini açılan menfi tespit davasında icra takibi yapılmamış olduğundan, davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağını, ayrıca davaya konu bonolarda Gebze Mahkemeleri yetkili kılınmış ise de alt ilişki dikkate alındığında taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulmuş olduğu yönünde bir ihtilaf bulunmadığını, eser sözleşmelerinde genel yetki kuralı olan HMK’ nın 6. Maddesi uygulanabileceği gibi HMK’ nın 10. Maddesi uyarınca eserin teslim edileceği yer mahkemesi de yetkili olduğunu, bu kuralın kesin yetki kuralı olmayıp davacıya seçimlik hak tanındığını,
Tüm bu nedenler ile İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek mahkemenin yetkisizliğine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, dilekçesinde; davalının cevap dilekçesinde seçtiği yetkili mahkemeyi açıkça belirtmediği ve birden fazla yeri yetkili gösterdiği için yetki itirazının geçersiz olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta mevcut bir icra takibi yoktur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin itirazlar bölümünde mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, eser sözleşmesinden kaynaklanan bir ihtilafta yetkili mahkemenin yetki sözleşmesine, davalının ikametgahı mahkemesine ya da sözleşmenin ifa yerine göre belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Görüldüğü gibi davalı taraf yetki itirazında birden fazla yetkili mahkeme göstermiş ve hangisini seçtiğini göstermemiştir.
Mahkemenin yetkili olmadığını iddia eden taraf yetkili mahkemeyi bildirmek zorundadır. Seçimlik hakkını mahkemeye bırakacak şekilde yetki itirazında bulunulamaz.
İstinaf incelemesine konu davada davalı seçimlik hakkını kullanmamıştır. Başka bir anlatımla bu mahkemelerden hangisinde davanın görülmesini istediğini bildirmemiştir.
Bilindiği gibi HMK’nın 19.maddesinin 2.fıkrasında; yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
Yine aynı madde 4.fıkrada; yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yekili hale gelir diye belirtilmektedir.
Taraflar arasında kaba inşaat yapımına ilişkin sözlü eser sözleşmesi kurulmuş olduğu tarafların kabulünde olup, eser sözleşmesinde kesin yetki kuralı söz konusu olmadığından ve davalı tarafça cevap dilekçesi ile yetki itirazında birden çok yetkili mahkemeyi belirtip, seçmiş olduğu mahkemeyi bildirmemiş olması nedeniyle usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu söylenilemez. Bu nedenle davanın açıldığı mahkeme (HMK 19/4. Maddesi gereğince) yetkili mahkeme olacağından davanın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle kaldırılarak esası incelenerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2017 tarih, 2016/1060 Esas, 2017/599 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.