Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/291 E. 2019/1111 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/291
KARAR NO : 2019/1111
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2017
NUMARASI : 2014/1119 Esas, 2017/1117 Karar
DAVANIN KONUSU: MENFİ TESPİT
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçe ve beyanlarında özetle; taraflar arasında tente imalat ve montajı konusunda sözleşme bulunduğunu, bu kapsamda davalı tarafa 20.000,00 TL peşin ödeme yapıldığını, sözleşme tutarının 45.000,00 TL olduğunu, tentenin 15 gün gecikmeli olarak ve ayıplı şekilde teslim edildiğini, ayıpların giderilmesinin noter kanalı ile davalı tarafa ihtar edildiğini, giderilmemesi üzerine ayıp ve eksiklilerin başka bir firmaya yaptırıldığını, davalı tarafından başlatılan icra takibinin kesinleştiğini ileri sürerek icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulması ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve davacı lehine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında özetle; Taraflar arasında satım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmede yazılı süre içinde tenteyi taktığını ancak davacının haksız olarak teslim almaktan kaçındığını, 25/09/2013 tarihli tutanakta ağacın müşteri tarafından kaldırılacağı, ayak için betonun müşteri tarafından atılacağı, demir karkasın yine müşteri tarafından kaldırılacağı, su girişleri ile bina ve duvar arasındaki boşlukların müşteri tarafından kapatılacağının kararlaştırıldığını, davacının üzerine düşen bu yükümlülükleri yerine getirmediğini, tentelerin ayıpsız olduğunu, dava öncesinde yapılan görüşmelerde davacı tarafından 20.000,00.-TL ödemenin teklif edildiğini, davacının müvekkiline 25.000,00.-TL borçlu olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda 09/10/2017 tarihli karar ile; ” bilirkişi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan rapor ile bilirkişi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan rapor esas alınmak suretiyle yapılan iyileştirme çalışmalarından sonra da imalattta kısmi bir eksiklik bulunduğu, kalan eksikliğin giderilmesi için ilaveten 1.500-TL tutarında masraf gerektiğini, bu durumda davalı tarafça fiilen yapıldığı kabul edilen 3.110,16-TL tutarla birlikte 1.500-TL tutarın toplamı olan 4.610,16-TL tutarlı kısmın iş bedelinden tenzil edilmesi gerektiği, davacı tarafça 45.000-TL’lik iş bedelinden 20.000-TL’si ödendiğinden kalan 25.000-TL’den 4.610,16-TL’nin mahsubu suretiyle davalının yapmış olduğu imalattan dolayı talep edebileceği tutarın 20.389,84-TL olduğu” belirtilerek “Davanın KISMEN KABULÜYLE, İstanbul …. İcra Md.nün … Esas sayılı takibinden dolayı takip konusu asıl alacağın 4.610,16 TL , işlemiş faizin 119,59 TL lik kısmından davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazla talebin REDDİNE, 2-İİK 72/5 md. gereğince alacağın %20 si tutarında hesaplanan 945,95 TL tazminatın davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, 3-İİK 72/4 md. gereğince takdir olunan (reddedilen tutarın %20si) 4.183,74 TL tazminatın davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.Davacı vekili 15/12/2017 tarihli istinaf dilekçesi ile; “müvekkilinin ayıplı ifada bulunan davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının ayıplı ifası nedeniyle müvekkilinin dava konusu tente’den beklediği faydayı elde edemediğini, taşınmazın davalının yaptığı tentenin ayıplı olması nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini, 28/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda da davalının hatalı ölçümleri ve hatalı montajı nedeniyle edimini ayıplı olarak ifa ettiğine kanaat getirildiğini, meydana getirilen tente’nin müvekkilinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğunu, yerel mahkemece esas alınan bilirkişi raporlarında, müvekkilinin zararının eksik ve hatalı olarak hesaplandığını, bilirkişi raporlarında, dosyaya sunulan faturaların eksik incelendiğini, bu nedenle hesaplamada hata yapıldığını, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları dikkate alınmayarak eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu belirterek” mahkeme kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davalı vekili 07/12/2017 tarihli istinaf dilekçesi ile; “Davacı/borçlunun binasının eğik olduğunu ve aradaki boşlukların kendisi tarafından kapatılacağını kabul etmekle, mahkemece davacının bu sebeple sonradan yaptığı ve müvekkilinden istediği ek masrafları tümden reddedip davayı tümden reddetmesi gerektiğini, müvekkili tarafından davacı şirket adresine monte edilen tente’nin açılıp kapanmasında ve mekanik sistemlerinde sorun olmadığı, tente’nin sözleşmeye uygun ve zamanında teslim edildiğinin tüm bilirkişi raporları ile ortaya konduğunu, müvekkilinin ölçüleri yanlış almadığını, tente’nin davacının istediği boyutta yapıldığını, davacının istemi ile 2.kez yeniden yapılan ve takılan tente’nin yüksekliği ve eğiminin düşürülmekle davacı şirket yetkilisi … ile yapılan tutanakta bu konuda oluşabilecek su akmaları ve bina eğikliğinden kaynaklı açıklıkların tamiri ve yapımının garanti kapsamı dışına alındığını, davacının bu nedenle yapmak zorunda kaldığı işleri müvekkiline fatura etmesinin kabul edilemeyeceğini, müvekkili aleyhinde 4.610,16-TL alacağın müvekkili alacağından düşülmesi ve davacı borçlunun bu oranda borçlu olmadığının tespiti kararı ile bu oran üzerinden aleyhlerine olarak %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesini kabul etmediklerini, müvekkili aleyhine verilen kısım yönünden mahkeme kararının bozulmasını ve davanın tümden reddi kararı verilmesini” belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava; taraflar arasında tente imalatı ve montajı konusunda imzalanan sözleşme gereğince işin eksik ve ayıplı yapılmasından kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davalı-alacaklı … şirketince davacı-borçlu … ŞİRKETİ aleyhinde 25/10/2013 tarihli fatura alacağına istinaden 25.000-TL asıl alacak ve 648,46-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.648,46-TL alacağın tahsili için 02/01/2014 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, iş bu davanın icra takip dosyasında talep edilen alacağa istinaden açıldığı görülmüştür. Tarafların istinaf dilekçelerinin incelenmesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı yüklenici tarafından yapılıp yerine takılan 2 adet tentenin taraflarca imzalanan sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığı, imalat veya montajda ayıp ve eksiklik olup olmadığı, varsa ayıp ve eksikliğin açık ya da gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, ayıp var ise ayıp oranında bedelin sözleşme bedelinden mahsup edilip edilmeyeceği ve eksik yada ayıplı imalat dolayısıyla davacı tarafından 3.kişilere yaptırıldığı iddia edilen onarımların bu eksik yada ayıplı imalat nedeniyle yapılıp yapılmadığı ve bunların maliyeti hususlarında toplanmaktadır.Mahkemece mahallinde keşif yapıldığı, akabinde bilirkişi Prof. Dr. … ile Prof. Dr. …’ndan ayrı ayrı raporlar alındığı, mahkemece tentelerin direklerinin oturma noktaları gibi yerlerin ölçülendirilmelerindeki hatalar nedeniyle tenteler açıldığında açıklıkların ortaya çıktığı davacının imalattaki eksiklikleri masraf yaparak tenteyi kullanılabilir hale getirdiği kabul edilerek bu raporlardaki bedellerin birleştirilmesi suretiyle davacının yaptığı imalat bedellerinin düşülmesi yönünde karar tesis edildiği görülmüştür.Karara dayanak alınan ve Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 06/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin tente projesini çizip davacı şirkete ilk gösterme aşamasında üst kat komşunun görüş alanını kısmen kapatacağını belirtmesi gerektiğini, bu nedenle tente yüksekliğinin 45 cm. Düşürülmesinde maliyetlerden davalı şirketin sorumlu olduğunu, tentenin yağmur sularını uzaklaştırabilme bakımından bir hata içermediğini, binanın eğikliklerinden kaynaklanan uyumsuzlukların binadaki bu eğikliklerin sonradan olduğu şeklinde bir iddia olmadığından ve dolayısıyla ölçü alımı sırasında mevcut olduğundan davalı şirketçe ölçü alınırken bu eğikliklerin dikkate alınması ve tente boyutlarının belirlenmesi gerektiğini, sonuç olarak tentenin sözleşme koşullarına uygun olup olmadığı açısından montaj yerinin uygun şekilde hazırlanmaması nedeniyle davacı şirketin sorumlu olduğunu, tentenin imalat ve montajında ayıp ve eksiklikler açısından dava konusu tentede bir imalat ve montaj hatasının olmadığını, tentelerin bina ve birbirleriyle birleşim bölgelerinde kısmen açıklık ve boşluklar olduğunun tespit edildiğini, bu ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu, bu ayıpların imalattan yararlanmayı tamamen ortadan kaldırmasının söz konusu olmadığını, mevcut ayıpların açık ve kısmi nitelikte olup, toplam 2 günde ve 1.500-TL bedelle giderilebilir şekilde olduğunu belirtildiği görülmüştür. Karara dayanak alınan ve Profesör Dr. … tarafından hazırlanan 21/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tente imalatçısı tarafından 15/11/2013 tarihli alınan ölçülendirmenin karşılıklı imzalanması nedeniyle bu ölçümlendirmenin geçerli olduğu, davalı imalatçının binanın eğikliği nedeniyle tentenin tam yerine oturmadığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, böyle bir durum varsa imalatçının imalat yapmayı kabul etmemesi veya buna göre imalatını fiyatlandırarak yapması gerektiğini, binaya göre tente imalatının ayıplı olup, bu ayıbın tente konstrüksiyonun binanın geometrisine uygun olarak hazırlanmaması ve tenteler açıldığında açıklıkların olması nedeniyle meydana geldiğini, davacının tenteleri hatalı ölçü alma ve hatalı monte etmesinden kaynaklanan ayıbı gidermeye yönelik olarak faturalar karşılığında 3.110,16-TL olduğunun belirtildiği görülmüştür.Somut olayda; imalattaki ayıbın, tente konstrüksiyonun binanın geometrisine uygun olarak hazırlanmaması ve tenteler açıldığında açıklıkların olması nedeniyle meydana geldiği anlaşılmıştır.Taraflar arasında imzalanan 25/09/2013 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin 2 adet katlamalı tentenin davalı yüklenici tarafından davacı iş sahibine 45.000-TL bedel mukabilinde yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşme esnasında 20.000-TL’nin nakit olarak davalı yükleniciye ödendiğinin belirtildiği, sözleşmenin GENEL ESASLAR başlıklı 4.1.maddesinde imalat projesinin bu sözleşmenin ayrılmaz parçası sayılacağının belirlendiği ve sözleşmenin taraflarca imzalandığı görülmüştür. 25/09/2013 tarihli iş sipariş formunun incelenmesinde; sipariş verilen 2 adet tentenin adet ve ölçülerinin yazıldığı, 15/11/2013 tarihli 3 adet müşteri projelerinden birinde radüs düşürüldüğü için garanti kapsamında olmayacağının belirtildiği, 26/10/2013 tarihli teslim-tesellüm tutanağında satıcı davalı şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu, davacı alıcı şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığı görülmüştür.Davacı iş sahibi … ŞİRKETİ tarafından davalı yüklenici … ŞİRKETİ’ne gönderilen Bakırköy … Noterliği’nin 11/11/2013 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinde; “müvekkilim şirket ile muhatap şirket arasında imzalanmış bulunan 25/09/2013 tarihli sözleşmeye göre muhatap şirketin KDV dahil 45.000-TL karşılığında sözleşmede belirtilen şekilde 2 adet tentenin imalatını yaparak toplam 25 gün içerisinde müvekkil şirketin işyerine montaj yapması gerekmektedir. Sözleşmeye göre müvekkilim şirketçe 20.000-TL peşin ve nakden ödenmiş olup, bakiye kısmın ise teslimde ödenmesi gerekmektedir. Muhattap şirketçe 2 adet tentenin montajı 04/11/2013 günü yapılmıştır ancak tentelerin açılıp kapanma sistemini çalıştıran 6 adet rapisin ölçüleri hatalı/ayıplı olması, olması gereken ölçüsünden 45 cm. Yüksek olması nedeniyle üst kat komşu mağazanın camının ortasına kadar gelmesi, tenteler açıldığında birisinde 40 cm, diğerinde 5 cm. Açıklık meydana geldiğinden yağmur yağdığında bütün yağmur sularının iş yerinin içerisine akacağı tespit edilmiştir. Bu hususta bir kaç defa muhatap şirket yetkilileri şifahi olarak uyarılmışsa da düzeltilmesi veya yeniden yapılması hususunda her hangi bir girişim olmamıştır. Montajlama sırasında herhangi bir teslim tutanağı imzalanmamış ve derhal giderileceği bildirilmiştir. Muhattap şirket edimini zamanında ve sözleşme koşullarına uygun şekilde yerine getirmediğinden açılış yapılamamaktadır. …bu itibarla iş bu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde yukarıda belirtilen hataların giderilerek sözleşmeye uygun hale getirilmesini …olmadığı takdirde müvekkilim şirketten alınan peşinatın derhal iadesini, bu durumda bir başka firmaya yaptırılacağından aradaki fiyat farkından da sorumlu olacağınız ihtar olunur” şeklinde ihtarname gönderildiği, iş bu ihtarnamenin davalı şirkete 13/10/2013 tarihinde teslim edildiği görülmüştür.Davalı yüklenici … ŞİRKETİ tarafından davacı iş sahibi … ŞİRKETİ’ne gönderilen Beyoğlu …. Noterliği’nin 18/11/2013 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinde; “Bakırköy … Noterliği’nden gönderdiğinin 11/11/2013 tarih ve … nolu ihtarnameniz müvekkil şirkete ulaşmıştır. İhtarnamede belirttiğiniz tüm hususlara katılmamakla birlikte müvekkil şirketin müvekkilinize ait iş yerinde yapmış olduğu tente-branda sistemlerinde bazı aksaklıkların ve teknik sorunların olduğu tespiti yapılmıştır. Ancak bu teknik sorunların müvekkil şirketten veya imalattan mı kaynaklandığı, yoksa müvekkilinizin garanti kapsamı dışında hatalı ve yanlış kullanmasından mı kaynaklandığı tam olarak anlaşılamamış olmakla beraber ihtarının üzerine fazlaya ilişkin her türlü haklarımız ve itirazlarımız saklı kalmak kaydı ile söz konusu ihtarınızda belirtilen ayıp gibi hususları da kabul anlamına gelmemek şartı ile müvekkil şirket tarafından en kısa süre içerisinde tente kurulumu yapılan adreste çizilen projeye istinaden tüm teknik sorunlar giderilecek ve sözleşmeye uygun hale getirilecektir. Yapılan tüm iş ve işlemler karşısında her hangi bir ücret iadesinin yapılmayacağını da bilgilerinize sunarız” şeklinde ihtarname gönderildiği, bu ihtarnamenin davacı şirkete tebliğ edildiği görülmüştür.Her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesinde; tentelerin müvekkili tarafından kullanamayacağını ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğunu belirterek bakiye ödenmeyen iş bedelinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini belirterek itiraz etmiş ise de, her iki bilirkişi raporunda tentelerdeki ayıbın imalattan yararlanmayı tamamen ortadan kaldıracak şekilde olmadığı ve bilirkişi raporlarında belirlenen ayıplardan davalı yüklenicinin sorumlu olduğu ve bu ayıplar nedeniyle davacı tarafça 3.şahıslara ödenen fatura bedellerinin ödenmeyen iş bedelinden düşülmesi gerektiği ve 21/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafça dosyaya 12/09/2014 tarihli cevaba cevap dilekçesiyle ibraz edilen 7 adet fatura değerlendirilerek bedelleri toplamı 3.110,16-TL olarak, 21/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise, tentelerin bina ve birbiriyle birleşim bölgelerindeki kısmen meydana gelen açıklık ve boşlukların onarım bedelinin 1.500-TL olarak belirlendiği, yerel mahkemece kararda 2 bedelin toplamının esas alındığı görülmüştür.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 21/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda eksik olarak 7 adet faturanın değerlendirildiğini, ellerinde bulunan ve istinaf dilekçesine ekledikleri 6 adet fatura bedelinin bilirkişi hesaplamasında dikkate alınmadığını belirterek bu yönde itiraz etmiştir.Taraflar arasında tente yapımına ilişkin 45.000-TL bedelle eser sözleşmesi kurulmuş olması ihtilafsız olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmesinde yüklenicinin özen yükümlülüğü gereği yapılması istenen şey ve iş mahallinin sözleşmeye uygun olarak ifa edilip edilemeyeceği hususunda iş sahibinin uyarı yükümlülüğü bulunmaktadır. Davalı tarafça bir kısım eksik ve ayıpların giderilmesi hususunda işlemler yapıldığına yönelik kabulü de vardır. Mahkemesince mahallinde keşif ile alınan ve yukarıda incelenen ilk bilirkişi raporunda eksik ve ayıplı yapılan işler belirlenmiş, yine yukarıda incelenen 2.bilirkişi raporunda ise bu eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için davalı iş sahibince 3.kişilere yapılan ödemeler değerlendirilerek belirlenen eksik ve ayıplı işlerin giderim bedeli olarak kadri marufun olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece alınan her 2 bilirkişi raporunda belirlenen bedeller ayrı ayrı eksik ve ayıplı işlere yönelik olmayıp, 21/08/2017 tarihli raporda belirlenen eksikliklerin davalı tarafça giderilmesine yönelik yapılan tüm harcamalara ilişkin olduğunu ifade etmiş olmasına göre davacının yargılama sırasında sunmuş olduğu mahkemesince ve istinaf incelemesinde ancak yargılama aşamasında sunulan delillere göre hüküm oluşturulması gerektiğinden davacı iş sahibinin tarafların kabulünde ve ihtilafsız bulunan 25.000-TL bakiye iş bedeline ilişkin 3.110,16-TL’ye yönelik menfi tespit kararı verilmesi gerekirken hatalı olarak ilk raporda belirlenen 1.500-TL’nin ilavesi ile 4.610,16-TL üzerinden hüküm kurulması iş bedelinin eksik ve ayıplı işlerin yargılama ile belirlenmiş olması ve icra takibinin tedbiren durmadığı da anlaşılmış olup, taraflar yararına icra inkar ve kötü niyet tazminatlarına hükmedilmesi de hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair istinaf taleplerinin reddi ile, diğer istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne dair yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2017 tarih ve 2014/1119 Esas, 2017/1117 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının davalıya İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 3.110,16-TL asıl alacak ve 80,87-TL işlemiş faiz (temerrüt ihtarı olmadığı halde istinaf sebebi yapılmamış ve mahkemenin takdirindedir) olmak üzere toplam 3.191,03-TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, fazla talebin REDDİNE, 4-Yasal şartları oluşmadığından tarafların icra-inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 217,98-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 438,05-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 220,07-TL harcın istek halinde davacıya İADESİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 217,98-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yapılan 29,60-TL açılış gideri, 156,00-TL tebligat ve posta gideri, 1.800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.985,60-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 247,04-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,4-Davalı tarafından yapılan 70-TL tebligat ve posta giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 61,29-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmaya kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa İADESİNE, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE,2-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 25/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.