Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/278 E. 2018/221 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/278
KARAR NO : 2018/221
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2016
NUMARASI : 2015/473 Esas, 2016/906 Karar,
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalı firmanın müvekkili firmaya ait … marka …. plakalı aracına Uydu Takip Cihazı (FMS) taktığını, ancak bu işlemden hemen sonra müvekkili firmanın aracının beyninde arıza meydana geldiğini, … firmasınca yapılan araştırmada arızanın davalı firma elemanlanın FMS cihazını araçtaki ilgili soketler yerine silecek motoruna bağlamasından kaynaklandığının anlaşıldığını, Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/23 D.iş sayılı dosyasında alınan 30.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda, yapılan kusurlu işçilik nedeniyle araç beyninde arıza oluştuğunun tespit edildiğini, arıza nedeniyle müvekkili firmanın 7.500,00 TL maddi zararının oluştuğunu, ayrıca 667,00 TL tespit masrafı yapıldığını, hatalı kurulum nedeniyle oluşan zararın 5.000,00 TL olduğunu, öte yandan dava konusu aracın çalışamaması nedeniyle de zarara uğrandığını ileri sürerek oluşan zarar nedeniyle 7.500,00 TL’nin davalıdan olayın olduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, tespit dosyasındaki 667,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05/05/2016 tarihli ıslah dilekçesinde ise, dava değerini 7.500,00 TL olarak gösterdiklerini, davadaki talep kalemlerinin; davalı tarafa yapılan işin karşılığı olarak ödenen 2.500,00 TL, bilirkişi raporunda da belirlenmiş olan davalı tarafın hatalı kurulum işleminden kaynaklı, davacı aracında meydana gelen hasarın parasal karşılığı ve davalı tarafın hatalı kurulum işleminden kaynaklanan davacı aracının çalışamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybı olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili, dava konusu arızaya sebep olduğu öne sürülen FMS cihazının dava dışı MB Mobil tarafından 02.09.2014 tarihinde araca monte edildiğini, aynı tarihli montaj formunda aracın hatasız ve eksiksiz teslim alındığının belirtildiğini, iddia olunan zarar ile FMS cihazının çalışması arasında illiyet bağı bulunmadığını, zararın Ocak 2015 tarihinde meydana geldiğinin ikrar edildiğini, tespitin montajdan 6-7 ay sonrasında yapıldığını, zararın giderilmesi için davacı tarafça yapılan masrafları gösterir belgelerin dosyaya sunulmadığını, zararın hangi kalemlerden oluştuğunun belirtilmediğini, tespit işlemi müvekkilinin yokluğunda yapıldığından delil teşkil etmeyeceğini, tespitgiderlerinin istenemeyeceğini, olayın olduğu tarih tam olarak belirtilmeden faiz buna dayalı faiz istenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafından uydu takip cihazının montajının hatalı yapılması nedeniyle davacının aracının arızalandığı, davacının cihaz bedeli, araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı ile kazanç kaybı talebinde bulunduğu, bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere, davacının dava konusu aracın cihaz bedeli ve montajı için 843,11 TL ödediği, taşıtta meydana gelen arızanın giderilmesine dair herhangi somut nitelikte belgenin mevcut olmadığından hasar bedeline ilişkin zararın ispatlanamadığı, taşıtta oluşan arızanın değiştirilebilir nitelikte elemanlarda gerçekleştiği ve taşıt yapısında herhangi bir değer kaybı oluşturabilecek emare bulunmadan onarımın gerçekleştirilebileceğinden taşıtta değer kaybına neden olmadığı, davacının kazanç kaybının 114,23 TL olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit giderlerinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 843,11 TL dava konusu ürün bedelinin 26/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, 114,23 TL kazanç kaybının 02/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde; mahkemenin dosyada arızanın giderilmesine dair delil bulunmadığı ve değer kaybı oluşmadığı gerekçelerine katılmadıklarını, arızanın hatalı işlemden kaynaklandığı belirlenmesine rağmen oluşan zararın hesaplanmadığını, tespit raporunda “bahse konu işlemin araç beyninde hasar oluşturduğu” tespitinde bulunulduğunu, arıza nedeniyle müvekkiline ait aracın yürümez hale geldiğini ve yurt dışında tamir edildiğini, müvekkili tarafından tamir yapan firmaya 2.064,52 Euro ödeme yapıldığını, ayrıca bu arıza nedeniyle araçta değer kaybı oluşmamasının imkansız olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiş, dilekçe ekinde … firması tarafından … plakalı araç için düzenlenen 29/11/2016 tarihli belge sunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu FMS cihazının halihazırda çalışmakta olduğundan müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, eksik inceleme yapıldığını, 667,00 TL yargılama gideri için harç ikmalinde bulunulmadığından ıslahın 7.500,00 TL’nin iadesi yönünden yapıldığının kabulü gerektiğini, ıslah dilekçesinde mahrum kalınan kâr ile arıza giderim bedeli olarak talep edilen miktarın belirtilmediğini, zarar ile cihaz arasında illiyat bağı bulunmadığını, zarara ilişkin bilgi ve belge sunulmadığını, kazanç kaybına ilişkin somut delil sunulmadığını, yargılama giderinin yanlış hesaplandığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Dava, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan ve yükleniciye ödenen iş bedelinin iadesi, hatalı montaj nedeniyle gerçekleşen hasar bedeli ile aracı kulanamadığı sürede oluşan gelir kaybının tahsili istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 01/09/2014 tarihli sözleşme ile, davacı araçlarına davalı tarafından araç takip cihazı montajı ve canbuslı araç takip sistemi cihaz bedeli ve 2 yıl sistem kullanım bedelinin beher araç başına KDV hariç 250 euro olmak üzere toplam 3 araç için KDV hariç 750 euro ve aylık data kullanım ücretinin de her bir araç için 25 Euro’dan toplam 3 araç için KDV hariç 75 euro olması kararlaştırılmıştır. Davacı iş sahibi; davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi ….Tic.Ltd.Şti tarafından Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/23 D.iş dosyası üzerinden yaptırılan tespit sonucu makine mühendisi tarafından düzenlenen 30/03/2015 tarihli raporda; tespit isteyene ait .. .. plakalı 2014 model ..marka çekici araçta bulunan uydu takip cihazının (FMS) halihazır durumu itibariyle arızalı olduğu, bu arızanın araç beyninde arıza oluşturduğu, arızanın kullanıcı ya da sürücü kusuru olmayıp, uydu takip cihazını takma ile ilgili yapılan kusurlu işçilik işleminden kaynaklandığı belirtilmiştir.
Mahkemece, makine mühendisleri ve mali müşavirden oluşturulan bilirkişi kurulu düzenlediği 01/04/2016 tarihli raporda; laboratuvarda görülen… plakalı taşıt üzerinde yapılan incelemede, uydu takip cihazının elektrik bağlantılarının araçta mevcut soket vasıtasıyla yapılmayıp, silecek sistemi üzerinden güç aldığını, taşıt kontrol sistemlerinin birçok noktadan veri alacak, birçok sistemi kontrol edecek ve kumanda edecek şekilde tasarlandıklarından, gerek hat üzerinde uygun olmayan sinyaller ve piklerden, hatalı montaj işlemlerinden, gerekse tekrarlayan uygun olmayan sinyallerden etkilenecek ve sürmesi durumunda arıza verecek yapıda olduklarını, bağlantının yapıldığı hattın taşıt kontrol sisteminde arızaya neden olabileceğini, nitekim montaj sonrası taşıt üzerinde bu tür bir hatanın oluşmuş bulunduğunu, yapılan işlem ile arıza arasında illiyet bağı oluştuğunu, davacı tarafın aracın beyninde meydana gelen hasarın giderilmesine ilişkin dava dosyasına kanıt sunmadığını, sunulması halinde, zarar tespitinin yapılabileceğini, 29/08/2014 tarihli 2.529,33 TL faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu belirtmişlerdir.
Aynı bilirkişi kurulunca düzenlenen 30/09/2016 tarihli ek raporda; sözleşmenin 9. Maddesinde sistemin fiyatının belirtildiğini, yüklenici firma tarafından 29/08/2014 tarihli 3 adet Vektör Araç Takip Seti için 2.529,33 TL bedelli fatura düzenlendiği, dava konusu arızalı araç için ödenen Vektör Araç Takip Seti bedelinin 843,11 TL olduğu, taşıtta meydana gelen arızanın giderilmesine dair herhangi somut kanıt niteliğinde belgenin mevcut olmadığı, taşıtta oluşan arızanın değiştirilebilir nitelikte elemanlarda gerçekleştiği ve taşıt yapısında herhangi bir değer kaybı oluşturabilecek emare bulunmadan onarımın gerçekleştirilebileceğinden taşıtta değer kaybına neden olmayacağı, arızanın serviste bir gün içinde giderilebileceği, yeni bir takip sistemi montajı gerektiği takdirde bunun da bir günlük mesai ile tamamlanabileceğini, 2015 yılı satış cirosuna göre 2 Günlük Kazanç Kaybının Brüt Tutarının 3.603,44 TL olup, faaliyet giderleri düşüldüğü takdirde ortalama 2 günlük kazanç kaybının 114,23 TL olacağını belirtmiştir.
Somut olayın incelenmesinde, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından davacıya ait 3 adet araç için araç takip sistemi montajının yapıldığı, bunlardan dava konusu … plakalı araca montajı yapılan sistemin araçta hasara neden olduğu belirtilerek, iş bedelinin iadesi, hasar bedeli ve gelir kaybının tahsili istenmiştir. Bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere davacı vekilince yargılama aşamalarında dava konusu araçta meydana gelen hasar ile ilgili dosyaya bir bilgi ve belge sunulmamıştır. Davacı vekilince istinaf dilekçesi ekinde fatura sunulmuş ise de, HMK’nın 357/1 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen delillerin istinaf aşamasında ileri sürülse de incelenme olanağı bulunmadığından istinaf aşamasında sunulan belge değerlendirme dışı tututlmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının dava konusu araca monte edilen araç takip sistemi için ödediği iş ve malzeme bedeli ile aracın tamiri ve yeniden montaj için geçebilecek 2 günlük süre için hesaplanan gelir kaybı usul ve yasaya uygun olarak hesaplanıp belirlendiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; dava dilekçesinde dava öncesi sulh hukuk mahkemesinde yaptırılan delil tespitine ilişkin giderler bu davada yargılama gideri olarak talep edildiğinden ayrıca harç ödenmesi gerekmemektedir. Mahkemece bu talep yönünden yargılama giderleri içerisinde değerlendirme yapılarak hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Arıza giderim bedeli konusunda dosyaya delil sunulmadığından mahkemece bu yönden bir bedele hükmedilmemiş, gelir kaybı ve iş bedeli ise usulüne uygun olarak belirlenmiştir. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin de reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2016 tarih ve 2015/473 esas, 2016/906 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 65,40 TL istinaf karar harcından yatırılması gereken 35,90 TL”nin mahsubu ile fazladan alınan 29,50 TL harcın istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı tarafça yatırılması gereken 65,40 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 34,00 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 22/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.