Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/264 E. 2018/235 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/264
KARAR NO : 2018/235
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2017
NUMARASI : 2016/165 Esas, 2017/1299 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin reklam panosu işi ile iştigal ettiğini, davalının Kadıköy Rıhtımda büfe işletmeciğili yaptığını, iş yerine tabela yaptırdığını ve davacının işini yerine getirerek faturasını düzenleyerek davalı tarafa teslim ettiğini, davalı tarafın müvekkilinden aldığı hizmete karşılık bir kısım ödemeyi yaptığını, bakiye 10.495,24 TL miktarı ise ödemediğini, bunun üzerine cari hesap alacağından kaynaklı olarak davalı aleyhine Anadolu . İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasıyla takibe geçtiklerini, borçlunun alacaklı tarafa 3.500,00 TL borcunun bulunduğunu belirterek takibin geri kalan miktarına itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararında; somut olayda, uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK’unda düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının tacir olduğu şüphesiz ise de, davalının tacir olup olmadığı hususunun araştırıldığı, her ne kadar davalı adına ticaret siciline kayıtlı şahıs işletmesi bulunuyor ise de işletme esasına göre defter tuttuğu, gelirinin ise esnaf sınırını geçmediği, dolayısıyla tacir kabul edilemeyeceğini belirterek bu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir.
Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf talebine dair dilekçesinde; müvekkili şirketin yasa gereği tacir olduğunu, bir tacirin işlerinin kural olarak ticari olup, davalıya tabela işi yaptığını, aralarında bir sözleşme ilişkisinin kurulduğunu, söz konusu sözleşmenin ticari iş olduğundan yasa gereği davalı için de ticari iş sayılacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dosyada mevcut İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 11.05.2017 tarihli yazısı ile davalının gerçek kişi tacir niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece davanın esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahal mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın esasının incelenerek karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2017 tarih, 2016/165 Esas, 2017/1299 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 22/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.