Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/241 E. 2019/1430 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/241
KARAR NO : 2019/1430
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2017
NUMARASI : 2015/1010 Esas, 2017/905 Karar
DAVANIN KONUSU İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kaba inşaat yapım işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile takibin 593.512,19 TL asıl alacak ve 16.240,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 609.752,40 TL üzerinden asıl alacağa 11.75’i geçmemek üzere avans faizi uygulanmasıyla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı taşeron şirket, yapılan iş nedeniyle 859.019,84 TL asıl alacak ve 112.231,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 971.251,71 TL bedel üzerinden girişilen takibe yapılan itirazdan sonra davalı tarafça dava açılmadan önce 613.018,00 TL’nin ödendiğini belirterek, ödenen bedelin icra masrafları, işlemiş faiz ve fer’ilerinden mahsubu sonucu kalan 407.172,00 TL üzerinden takibin devamını talep etmiş; davalı yüklenici (iş sahibi) ise, takip tarihi itibariyle sözleşme gereği kesin hesap hakedişi düzenlenmediğinden henüz muaccel bir alacağın bulunmadığını, takipten sonra 15 nolu kesin hakedişin düzenlendiğini ve bu hakediş bedelinin ödendiğini, borcu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının takip tarihi itibariyle 593.512,00 TL asıl alacak ve 16.240,21 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunu, davalı tarafça takipten sonra 613.018,00 TL ile 100.000,00 TL ödeme yapıldığı belirtilerek işlemiş faizi ile birlikte takibin toplam 609.752,40 TL üzerinden devamına, takip sonrası yapılan toplam 713.018,00 TL ödemenin infaz aşamasında değerlendirilmesine, %20 icra inkar tazminatı olan 121.097,28 TL’nin davalıdan tahsiline dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.Davacı taşeron şirket vekili istinaf talebinde özetle, takip tarihi itibariyle davacının takip miktarı kadar alacaklı olduğunu, sözleşmedeki düzenlemeye göre hakediş bedellerinin ödeneceği tarihe göre işlemiş faizin her hakediş için belirlenen tarihten itibaren hesaplanması gerektiğini belirterek davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı yüklenici (iş sahibi) vekili istinaf talebinde özetle, taraflar arasında takip tarihi itibariyle kesin hakediş yapılmadığından muaccel bir alacağın bulunmadığını, takip sonrasında yapılan ödeme nedeniyle dava tarihi itibariyle bir alacak bulunmadığından davacının dava açmasında bir hukuki yararının bulunmadığını, koşulları bulunmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davada takibin 407.172,00 TL üzerinden devamı talep edildiği halde mahkemece talep aşılarak hükmedildiğini, kabul ve red oranına göre taraflar yönünden hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olarak hesaplandığını belirterek kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında kaba inşaat yapılması işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin eki olduğu, eksiklikler de belirtilmek suretiyle geçici kabul tutanağının düzenlendiği ve ancak henüz kesin kabul işleminin yapılmadığı, sözleşme süresince değişik tarihlerde toplamda 14 adet hakediş düzenlendiği ve bunlardan bazılarının davalı tarafça ihtirazı kayıtla imzalandığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tarafların ticari defterler kayıtları ile hakedişler ve dosya kapsamı esas alınarak inceleme ve değerlendirme yapılmıştır. Taraflarca takip tarihinden sonra 15 nolu kesin hakediş düzenlendiği, imzası ve içeriği inkar edilmeyen bu kesin hakedişe göre davacı alacağının 22.314,71 TL olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kesin ve tarafları açısından bağlayıcı olan bu son kesin hakediş esas alınarak inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bahsedilen kesin hakediş hiç değerlendirilmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulüne dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına aykırı olmuştur.Yukarıda yapılan açıklamalara göre, sair istinaf sebepleri incelenmeksizin taraflarca düzenlenen ve ihtilafsız olan ve davaya konu takipten sonra düzenlendiği anlaşılan 15 nolu kesin hakediş raporu YİGŞ kapsamında incelenip değerlendirilerek sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2017 tarih, 2015/1010 Esas, 2017/905 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.