Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/235 E. 2019/1106 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/235
KARAR NO : 2019/1106
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2017
NUMARASI : 2014/1311 Esas, 2017/510 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, tasarım işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle sözleşmeye aykırılık ve haksız fesih iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı şirket vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı şirket yüklenici, davalı şirket ise iş sahibidir.Davacı şirket, davalı taraf ile imzalanan 06.12.2013 tarihli sözleşme uyarınca davalı tarafından piyasaya sürülecek ürünlere yönelik olarak yazılı ve görsel içeriklerin tasarımı işini üstlendiklerini, davalı tarafın sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, sözleşmedeki aksi düzenlemeye rağmen kendilerince yapılması gereken işlerin dava dışı firmalara yaptırıldığını, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı şirket, sözleşme uyarınca tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşme kapsamındaki işlerin başka firmalara yaptırıldığı yönündeki davacı iddiasının doğru olmadığını, sözleşmeyi de sözleşmenin 12. maddesi uyarınca fesih ihbar süresine uyularak feshettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanı ve dosya kapsamına göre davalı şirketin sözleşmenin 12.maddesindeki “taraflardan birinin 60 gün öncesinden fesih kararı yazılı bildirimi ile sona erdirilebilir” düzenlemesine göre sözleşmeyi feshi ihbar süresine uyarak çekilen ihtarnameyle usulünce ve haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı yüklenici şirket vekili istinaf talebinde özetle; davanın vekalet sözleşmesinden değil hizmet sözleşmesinden kaynaklandığını, sözleşmede bu işler nedeniyle davalı şirketin tek sorumlu olarak belirlendiği halde müvekkilinin fikrini ve mesajlarını oluşturmuş olduğu reklam filmini başkalarına çektirildiğini, taleplerinin sadece haksız fesih iddiasına dayanmadığını, ayrıca davalı şirketin fesih öncesi ve fesih sürecinde yaptığı akde aykırılıklar nedeniyle de uğranılan zararın talep edildiğini, bu hususta hiçbir değerlendirmenin yapılmadığını, sözleşmenin fesih ihbar süresine uyularak ve ancak ayrıca bir haklı nedenle feshedilebileceğini, mahkemece yapılan hatalı değerlendirmeler sonucu verilen red kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında reklam ve tanıtım faaliyetleri kapsamında davalı tarafından piyasaya sürülen bir kısım ürünlere yönelik yazılı ve görsel içeriklerin tasarlanmasını konu alan “Ajans ve Müşteri Sözleşmesi” başlıklı yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından sözleşmenin 12. Maddesinde düzenlenen 60 günlük feshi ihbar süresine uyularak ve usulünce feshedildiği hususu uyuşmazlık dışıdır. Taraflar arasındaki ihtilaf davalı firmanın akde aykırı davranıp davranmadığı ve sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği noktasındadır. Sözleşmenin 12. Maddesinin 3.paragrafında “Taraflardan birinin 60 gün öncesinde fesih kararı yazılı bildirimi ile anlaşma sona erdirilebilir” aynı maddenin son cümlesinde ise “Bu maddedeki ihbar süresine uymayan veya başka haksız nedenlerle sözleşmeyi fesheden karış tarafın zararını ödemeyi kabul ve taahhüt eder” düzenlemesine yer vermiştir. Davalı bu hükme dayanarak sözleşmeyi feshettiğini belirtmiş, davacı ise sadece süreye uyulmasının yetmediğini ve ayrıca haklı nedenin bulunması gerektiğini savunmuştur. Davacı, sözleşme kapsamındaki işlerin – yasak hükme rağmen- başka kişilere yaptırıldığı yönündeki iddiası yargılama süresinde dinlenen tanık beyanı ile doğrulanmış ise de davalı tarafın buna yönelik olarak, davacının yaptığı tasarımın matbaa işleri ile çekimlerin başka firmaya yaptırıldığı, bunun ise sözleşme kapsamında işlerden olmadığı sözleşmenin sadece tasarım işi için yapıldığı yönündeki savunmasının aksi başkaca yasal delillerle de isbatlayamamıştır. Sonuç olarak, davacı tarafın sözleşmedeki süre koşuluna uyarak ve usulünce sözleşmeyi feshetmiş olduğu, bu mehil şartına ilaveten ve ayrıca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin kanıtlanmasına gerek olmadığı gibi bunların dışında da sözleşme kapsamındaki tasarım işinin başka firmalara yaptırıldığının da yasal delillerle isbatlanamadığının anlaşılmasına göre mahkemece verilen red kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2017 tarih ve 2014/1311 Esas, 2017/510 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 25/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.