Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2317 E. 2018/1762 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2317
KARAR NO : 2018/1762
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2018 (istinaf incelemesine konu ara karar)
NUMARASI : 2018/929 Esas, (derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
TALEP : İhtiyati haciz
KARAR TARİHİ : 28/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkilinin Konya İli, Karapınar İlçesi…parsel’de yapılacak güneş enerji santrali için taraflar arasında 05/10/2016 tarihli güneş enerjisi santrali yapım sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının kendisine tanınan sürede işi tamamlamadığı gibi sözleşmeye aykırı davrandığını belirterek alacak talebinde bulunmuş ayrıca alacağın tahsilini teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, davacı tarafın iddialarını kabul etmemiş ve ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediğini beyan etmiştir.
Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu ara kararında; “Taraflar arasında sözleşme olduğu, davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, ancak teknik inceleme sonucu esas yargılmasında tahkikat aşamasında ortaya çıkacağından, yaklaşık ispat kuralına uymayan İhtiyati Haciz Talebinin reddine” karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK’nun) 257’nci maddesinin 1’nci fıkrası uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İİK’nun 258’nci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, kesin bir ispat aranmamakta ise de özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.
Ayrıca, yukarıda açıklandığı üzere, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunun yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlanması hâlinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği İİK’nun 258’nci maddesinde düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, özellikle İİK’nun 257 ve 258’nci maddeleri gözetilip, ibraz edilen delillere göre alacağın varlığı ve muaccel olduğu konusunda kanaat edinilmesi hâlinde ihtiyati haciz isteminin kabul edilmesi, aksi hâlde istemin reddine karar verilmesinden ibarettir.
Yukarıda açıklanan ilkeler, dosya kapsamı gözönüne alınarak yerel mahkeme ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2018 tarih ve 2018/929 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 28/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.