Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2251 E. 2021/1172 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2251
KARAR NO: 2021/1172
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2018
NUMARASI: 2016/831 Esas, 2018/895 Karar
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 14/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi uyarınca ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkilinin davalı için fason mal dikimi yaptığını ve avans olarak 25.000,00 TL aldığını, dikimi yapılan ürünlerin davalının şoförü …’ın imzası ile davalıya teslim edildiğini ve bu iş karşılığında 27/05/2016 tarih … nolu 29.021,40 TL’lik faturanın düzenlenerek davalıya verildiğini, davalının faturaya itiraz etmediğini, müvekkilinin davalıdan bakiye alacağı olmasına rağmen davalının müvekkili hakkında borcun kaynağını göstermeden icra takibi başlattığını, müvekkilinin itirazı süresinde olmadığı için takibin kesinleştiğini ve müvekkilinin icra tehdidi altında 5.867,24 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 5.867,24 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafça sözü edilen faturanın müvekkilince kabul edilmediğini ve müvekkili çalışanı tarafından da teslim alınmadığını, davacının dikim işini düzgün yapmamış olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, irsaliyede ismi geçen … müvekkili şirkette çalışmakla beraber malların bu şahıs tarafından teslim alındığına dair imza vs olmadığını, davacının o kısmı kendisi doldurup kendisinin imzaladığını, davacı faturasını getirmediği için müvekkili kayıtlarında davacının halen 21.397,44 TL borçlu görünmekte olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafın davalı adına düzenlenen toplamda 43.300,40 TL tutarındaki faturanın ütüleme ve paketleme probleminden dolayı davalı tarafından kabul edilmediği, bunun üzerine davacı tarafından davalı adına ikinci kez fatura düzenlenerek 12.393 adetlik ürünün parça başı fiyatının 3,00TL den 2,00TL ye, 2228 adetlik ürünün parça başı fiyatının ise 2,00TL den 1,40TL ye indirerek 29.021,40 TL olarak yeniden düzenlendiği, düzenlenen bu faturaya ait irsaliyenin … tarafından imzalandığı, tanık olarak dinlenen …’ın beyanında davacı tarafından dikilen ürünlerin şoför … ile birlikte teslim aldıklarını, ürün fiyatının 2,00TL olduğunu beyan ettiği, davacının dava konusu 29.021,40 TL tutarında faturaya dayanarak düzenlediği ürünleri davalıya teslim ettiği, bu nedenle davalıya borcunun bulunmadığı, davacının sorumlu olmadığı miktardan dolayı ödediği bedelin iadesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 5.867,24 TL’nin 16/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, gerek dosyaya sunulan deliller ve gerekse işin muhtevasından da anlaşılacağı gibi tanık anlatımı ve davacı anlatımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde dikimin 2 TL’den yapılmadığını, bilakis kesim, dikim, ütü ve paket işinin bir bütün olarak 2 TL üzerinde anlaşıldığını, ütülemeden kaynaklı arıza nedeniyle yeniden ütü paket yapıldığını ve ücret üzerinde birim başına 60 kuruş tenkis yapıldığı hususlarının açık olduğunu, bu takdirde müvekkilinin davacıdan fazla bir meblağ tahsil etmediğinin anlaşılacağını, kararda ise sanki sözleşme birim başına 3 TL üzerinden inikat etmiş ve bu sözleşme dosyaya sunulmuş gibi gerekçe yazıldığını, dosyaya sunulan müvekkili ihtarnamesinin değerlendirilmediğini, dosyanın hukukçu, mühendis ve müşavirden oluşacak bir heyete tevdii gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında şifahen davalı ürünlerinin dikimi, ütülenmesi ve paketlenmesi işini konu alan eser sözleşmesi mevcut olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Dava konusu Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası incelendiğinde, davalı iş sahibinin 30/06/2016 tarihinde davacı hakkında borcun dayanağını göstermeden 4.693,08 TL asıl alacak olmak üzere toplam 4.753,08 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davacının yasal süreden sonra borca itiraz etmesi nedeniyle takibin kesinleştiği, 05/09/2016 tarihli hacizde davacının borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği ve 16/09/2016 tarihinde ödediği, iş bu davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür. Dosya kapsamından, davacının yapmış olduğu işe karşılık önce 03/05/2016 tarihli A 143931 seri nolu 43.300,40 TL bedelli, “birim fiyatı 3,00 TL olan 12393 adet … ve birim fiyatı 2,00 TL olan 2228 adet …” açıklamalı fatura düzenlendiği, buna karşılık davalının Bakırköy …Noterliği’nin 17/05/2016 tarih … yevmiye sayılı ihtarı ile söz konusu faturanın birim fiyatlar yüzünden kabul edilmediğini, … adetlik … modelin fiyatı 1,50TL olması gerekirken 3,00TL’den ve 2228 adetlik … 1362.090.01-087 modelin fiyatı da 1,40 TL olması gerekirken 2,00 TL’den fatura edildiğini, faturanın düzeltilmiş haliyle kayıtlara alınması halinde dahi kendilerinin 4.693,08 TL alacaklı olduklarını bildirdiği ve 4.693,08 TL asıl alacağı yukarıda sözü edilen icra takibine konu ettiği, akabinde ise davacının bu kez 27/05/2016 tarihli … seri nolu 29.021,40 TL bedelli “birim fiyatı 2,00 TL olan 12393 adet … ve birim fiyatı 1,40 TL olan 2228 adet …” açıklamalı faturayı düzenlediği görülmüş olup, söz konusu faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanılmamıştır. Bunun yanında davacı tarafça son faturaya ilişkin düzenlenen 27/05/2016 tarihli … nolu sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında … isim ve imzası bulunmaktadır. Davalı çalışanı ve tarafların ortak tanığı olan … beyanında, davacının yapacağı dikim, paket ve ütü işinin 2,00 TL’den olacağını, ancak önce müşterinin ütüyü beğenemediğini, bunun üzerine ürünlerin davacıdan alınarak ütü ve paketlemenin farklı bir firmaya yaptırıldığını beyan etmiştir. Buna karşılık davacı asil ise işin bedelinin dikim 2,00 TL ve ütü 0,60 TL olduğunu, ancak müşterinin ütüyü beğenmemesi üzerine kendisinin 0,60 TL indirim yapılmasını istediğini beyan etmiştir. Tarafların ticari defter kayıtları arasındaki fark da kez 27/05/2016 tarihli … seri nolu 29.021,40 TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında olmamasından kaynaklanmaktadır. Görüldüğü üzere davacı tarafça dikimi yapılan ürünlerin davalıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık 12393 adetlik … model ürünün dikim, ütü ve paketleme bedelinin ne olduğu, ayrıca davacı tarafça yapılan ütü işinin davalı müşterisince beğenilmemesi üzerine ütü ve paketleme işinin başka bir firmaya yaptırılmasından dolayı ürün birim fiyatında ne kadar indirim yapılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf işin toplam bedelinin 2,60 TL olduğunu ve indirim ile 2,00 TL olduğunu, davalı ise mevcut haliyle 1,50 TL olması gerektiğini ileri sürmektedir. 27/05/2016 tarihli … seri nolu 29.021,40 TL bedelli faturanın davalıya tebliğine dair belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda işin birim fiyatının tespiti gerekir. O halde mahkemece dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunu düzenleyen mali müşavir bilirkişi yanında bir sektör bilirkişisi de eklenerek, davacının üstlenmiş olduğu … model ürünün dikim, ütü ve paketleme işinin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayicine göre birim fiyatının, ayrıca ütü ve paketlemenin farklı bir firmaya yaptırılması halinde sadece dikim işi birim fiyatının bu yöntemle tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2018 tarih, 2016/831 Esas, 2018/895 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.