Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2235 E. 2018/1680 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2235
KARAR NO : 2018/1680
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2018
NUMARASI : 2017/291 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olup, davacının ihtiyati haciz talebi mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği, muaccel olmadığı, borcun ödenmesine yönelik kaçma veya mal kaçırma iddiasının da soyut olduğu gerekçesiyle reddedilmiş, red kararının istinafı sonucu Dairemizin 19.09.2018 gün ve 2018/1452 – 1138 sayılı ilamı ile, yaklaşık ispat kuralı, ihtiyati haciz şartları, bilirkişi incelemesi birlikte değerlendirilerek davada talep edilen miktar da gözetilerek uygun bir teminat karşılığı kabul kararı verilmek üzere karar kaldırılarak dosya mahal mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece bu kez, eldeki davada henüz karar verilmediğinden alacağın varlığı ve miktarı ile muaceliyetinin çekişmeli olduğunu, alacak bilirkişi raporuyla belirlenmiş olsa da, karar verilmediğinden alacağın muaccel hale gelmediğini, haciz koşulları da gerçekleşmediğinden yeniden ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karar davacı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
İhtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebilir.
Eser sözleşmesinde, iş bedeli alacağının istenebilmesi (muaccel olması) için kural olarak işin teslim edilmiş olması gerek ve yeterlidir. Eser sözleşmesinde teslime dair husus, hukuki işlem olmayıp, hukuki fiil niteliğinde olduğu Yargıtay 15. H.D. Tarafından ilke olarak kabul edilmiştir. Öyleyse eserin teslimi yargılama sırasında her türlü (tanık dahil) delille ispatlanabileceğinden teslim edildiğine ilişkin yaklaşık ispat kuralına yarar bilgi veya belgenin varlığı ve hatta iş sahibi tarafından savunmaya yönelik beyanlarından dahi (eserin eksik ve ayıplı yapıldığı iddiasında bulunması gibi…) işin teslim edildiğinin kabulünü gerektirebilir. Eser sözleşmesi kapsamında, iş bedeli alacağının muaccel olduğunun kabulü için dava açılması ve davada da karar verilmiş olması şartına bağlamak, bir yönüyle de her davanın muaccel olmayan alacaklar için açıldığını kabul etmek anlamına da gelir ki bu da kabul edilemez. İhtiyati haciz talebinin davadan önce de istenebileceği ve diğer şartları da varsa kabul edilebildiği hususu da gözetildiğinde mahkeme gerekçesinin kabul edilmesi halinde davadan önce ve hatta karar verilmeden bir alacak için hiçbir şekilde ihtiyati haciz talep edilemeyeceği sonucuna götürür ki bu da kabul edilemez.
Sonuç olarak, tüm dosya kapsamından bir önceki Dairemiz kararına uygun karar verilmesi gerekirken, davada henüz alacağa hükmedilmediğinden bahisle alacağın muaccel olmadığı belirtilerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olması dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun olmadığından kararın kaldırılarak bir önceki Dairemiz kararı da dikkate alınarak, iş bedeli alacağının muacceliyetine (istenebilir olması) yarar yaklaşık ispat kuralı kapsamındaki bilgi ve belge ve taraf iddia ve savunmalarına göre talebin kabulü yönünde değerlendirme yapılarak kabul kararı verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2018 tarih, 2017/291 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.