Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2214 E. 2021/1163 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2214
KARAR NO: 2021/1163
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2018
NUMARASI: 2015/885 Esas, 2018/878 Karar
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2016/443 E, 2016/499 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali, Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 09/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu ve bu ilişki çerçevesinde müvekkilinin yaptığı boya işleri ve malzeme + işçilik bedelleri ile ilgili faturaları düzenleyerek davalı tarafa gönderdiğini, ancak davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine aleyhine Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, bilakis 4.463,21 TL borçlu durumda olduğunu, nitekim bu borçluluk durumunun, davacının gönderdiği 29/05/2015 tarihli mutabakat mektubuyla da teyit edildiğini savunarak davanın reddini ve %10 tazminata mahkumiyetini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu ve bu ilişki çerçevesinde müvekkilinin yaptığı boya işleri ve malzeme + işçilik bedelleri ile ilgili faturaları düzenleyerek davalı tarafa gönderdiğini, davalı tarafça itiraz edilmediğini, durum böyle olduğu halde davalının, müvekkilinin 4.525,69 TL tutarında borcu olduğundan bahisle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden takibe geçtiğini ve bu takibe dayanak olarak da müvekkili şirket muhasebecisi tarafından gönderilen mutabakat mektubunun gösterildiğini, oysa bu mutabakat mektubunun gerçeği yansıtmadığını, sehven fakslandığını, yetkisiz elaman tarafından düzenlenen bu mutabakat mektubunun geçerli bulunmadığını, mutabakat mektubunun düzenlendiği tarihte bile müvekkilinin 10.536,80 TL alacaklı durumda bulunduğunu öne sürerek, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına konu edilen 4.525,69 TL takip tutarından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tarafların defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı, ancak imzası inkar edilmeyen 29/05/2015 tarihli mutabakata göre davacının davalıya 4.463,21 TL borçlu bulunduğu, davacının bu beyanıyla bağlı bulunduğu gerekçesiyle, asıl dava yönünden kanıtlanamayan davanın reddine, davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine, birleşen dava yönünden kanıtlanamayan davanın reddine, İİK 72/4. Madde gereği 4.463,21 TL’nin % 20’si tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı-birleşen davacı istinafında, dosya içindeki delillere ve bilirkişi raporuna aykırı karar verildiğini, kendi ticari defterlerine göre alacaklı olduklarının anlaşıldığını ve bilirkişilerin mutabakat mektubunun geçerliliğini benimsemediklerini, mutabakat mektubunun müvekkilinin bağlı olduğu muhasebe bürosunda çalışan bir eleman tarafından düzenlendiğini, bu kişinin yetkisiz olduğunu, faks mesajı olduğunu ıslak imza dahi içermediğini, ayrıca mali müşavir tarafından daha sonra davalıya gönderilen 25/06/2015 tarihli e-mail ile söz konusu mutabakatın sehven gönderildiğini o tarih itibariyle müvekkilinin 10.536,80 TL alacaklı olduğunun belirtildiğini, taraflar arasında cari hesap anlaşması bulunmadığını, mutabakat yazısının yasal düzenlemelere aykırı olarak yıl sonunda değil arada bir dönemde istenildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı-birleşen davacı yüklenici, davalı-birleşen davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici tarafından, davalı ile yapılan 13/11/2014 tarihli “alt yüklenici sözleşmesi” kapsamında yapıldığı belirtilen “boya işleri ve malzeme + işçilik bedeline” ilişkin düzenlenen 3 adet faturaya dayalı olarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden 10.542,78 TL asıl alacak ve 622,83 TL işlemiş faiz üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde yapılan itiraz üzerine işbu itirazın iptali asıl davası açılmıştır. Birleşen davada ise, davalı iş sahibi tarafından davacı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden 26/05/2015 tarihli mutabakat yazısına dayalı olarak 4.463,21 TL asıl alacak ve 62,48 TL işlemiş faiz üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin dayanağını oluşturan mutabakat yazısının sehven gönderildiği, yetkisiz eleman tarafından düzenlendiği ileri sürülerek, bu takibe ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yukarıda belirtildiği üzere, “imzası inkar edilmeyen 29/05/2015 tarihli mutabakata göre davacının davalıya 4.463,21 TL borçlu bulunduğu, davacının bu beyanıyla bağlı bulunduğu” gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, birleşen dosya dava dilekçesinin 3.bendinde açıkça ifa edildiği üzere, hükme esas alınan 29/05/2015 tarihli mutabakat yazısının davacı … tarafından imzalanmadığı, davacının bağlı olduğu serbest muhasebeci ve mali müşavirin elemanlarından biri tarafından imzalandığı, bu kişinin davacıyı temsile yetkili olmadığı ileri sürülmüş, ayrıca ilk derece mahkemesinin 02/06/2016 tarihli duruşmasının 4 nolu ara kararı ile davacı vekiline bu belgeye karşı beyanda bulunması için süre verilmesi üzerine davacı vekilince asıl dava dosyasına sunulan 14/06/2016 tarihli dilekçeyle de aynı mahiyetteki itiraz tekrar edilmiştir. Buna göre, mahkemece öncelikle söz konusu mutabakat yazısı üzerindeki imzanın kime ait olduğunun açıklığa kavuşturulması, bu kişinin davacı haricinde biri olduğunun tespit edilmesi durumunda davacıyı temsile yetkili bir kişi olup olmadığının, bu kişinin daha önceden de bu şekilde başkaca imzalar atıp atmadığının, bu yönde oluşmuş mutat bir uygulama bulunup bulunmadığının da ayrıca açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre söz konusu mutabakatın davacıyı bağlayıp bağlamadığının yeniden değerlendirilmesi, sonrasında davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı-birleşen davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, diğer istinaf itirazları kaldırma gerekçesine göre bu aşamada ayrıca değerlendirilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı-birleşen davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/09/2018 tarih, 2015/885 Esas, 2018/878 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı-birleşen davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı-birleşen davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.