Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2158 E. 2018/1659 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2158
KARAR NO : 2018/1659
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2017
NUMARASI : 2016/934 Esas,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 01/04/2016 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca davalının dış cephe mantolaması ve ahşap doğramaların değiştirilmesi işi nedeniyle davalıya 4 adet 5.000,00 TL bedelli çeklerin verildiğini, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dükkanını kapatıp ortadan kaybolduğunu, müvekkilinin cebri icra tehdidi altında olduğunu belirterek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, … Bankası Soğanlık Şubesi … çek nolu 25.08.2016 vade tarihli 5000.00 TL, 5291950 nolu 25.09.2016 vade tarihli 5.000,00 TL, 5291951 nolu, 25.10.2016 vade tarihli 5.000,00 TL, 5291952 çek nolu 25.12.2016 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli çeklerin icra takibine konulmaması ve üçüncü kişilere devredilmemesi için tedbir kararı verilmesi ve ilgili bankaya ödemeden men talimatı yazılmasına, davalıda bulunan çeklerin davacıya iadesine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 22/08/2016 tarihli ara kararı ile, dava konusu çeklerin bedeli olan 20.000,00 TL’nin %15’i oranında teminat yatırıldığı takdirde çeklerin icra takibine konulmaması ve ödeme yasağı konulması konusunda ihtiyati tedbir konulmasına, gereği için bankaya yazı yazılmasına karar verilmiştir.
Dava dışı üçüncü kişi … tarafından sunulan itiraz dilekçesinde, dava konusu edilen 5291951 nolu 25/10/2016 tarihli 5.000,00 TL bedelli çekin kendisinde olduğunu, çekin arkasında …’ın cirosu bulunduğunu, ancak ihtiyati tedbir kararı verildiğini öğrendiğini, gerçek hamilin kendisi olduğunu, davacının çekle alakası olmadığını, art niyetle dava açıldığını belirterek, ödeme yasağının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, üçüncü kişi …’un ihtiyati tedbir kararına itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda 24/10/2017 tarihli gerekçeli karar ile, itiraz eden üçüncü kişi çek hamilinin çek asıllarını sunduğu, incelenmesinde itiraz eden …’un çekte ciro yolu ile hamil olduğunun görüldüğü, açılan davada üçüncü kişinin taraf olmadığı, üçüncü kişiye karşı dava açıldığının da iddia edilmediği, geçici hukuki koruma tedbirlerinin davanın tarafı olmayan üçüncü kişiler hakkında uygulanamayacağı, üçüncü kişinin dava konusu çekleri iktisabında kötü niyetli olduğunun da yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde kanıtlanamadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne, dava konusu olan … Bankası Soğanlık Şubesi’ne ait her biri 5.000,00 TL bedelli sırasıyla 25/08/2016, 25/09/2016, 25/10/2016, 25/12/2016 keşide tarihli, keşideci …, lehtar … olan 4 adet çek üzerindeki ihtiyati tedbir kararının, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden … yönünden kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararının davalı … yönünden devamına, ara kararının muhatap bankaya bildirilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde, mahkeme kararında belirtilenin aksine 25/12/2016 ve 25/10/2016 tarihli çeklerde üçüncü kişi …’un cirosu olmadığı gibi, yetkili hamil de olmadığını, mahkemenin cirosu bulunmayan çekleri nereden bulduğuna ilişkin araştırma yapmadan karar verdiğini, bu kişinin kötüniyetli olduğunu, üçüncü kişinin çekleri bankaya ibraz etmediğini, 25/12/2016 ve 25/10/2016 tarihli çeklerde cirosu bulunmadığı gibi diğer çeklerde de son cirantanın … olmadığını, son ciranta ve öncekilerin cirolarının iptal edilmediğini, üçüncü kişinin çekleri haksız ve hukuka aykırı olarak ele geçirmiş olduğunun çeklerdeki ciro silsilesinden de anlaşıldığını, mahkemece tedbirin kaldırılmasına rağmen yatırılan teminatın iadesine karar verilmediğini, 25/12/2016 tarihli çekin tarih bölümünde tahrifat yapıldığını, alacağın temlikine yönelik bir hukuki ilişkinin de mevcut olmadığını, ihtiyati tedbir kararının üçüncü kişi … hakkında kaldırılması halinde müvekkili için telafisi imkansız zararların doğacağını belirterek, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne dair ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre Mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır.
Somut olayda; davacı tarafça menfi tespit istemiyle dava açılmış, davalıya verilen çeklerin icra takibine konulmaması ve ödemeden men edilmesinin temini için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiştir. Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına karşı, üçüncü kişi tarafından itiraz edilmiş, itirazın duruşmalı incelemesi sırasında çeklerin üçüncü kişide olduğunun anlaşılması nedeniyle ihtiyati tedbirin üçüncü kişi … yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK’nın 26. Maddesine göre hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Dava dışı üçüncü kişi … tarafından sunulan itiraz dilekçesinde ihtiyati tedbir kararına yalnızca 25/10/2016 tarihli çek yönünden itiraz edilmiş olup, dosyaya yansıyan aksine beyanı bulunmamasına rağmen, talep aşılarak tüm çekler yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Davada çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti talep edilmiş olup, çekler konusunda verilecek tedbir kararı davanın tarafı olan davalı hakkında hüküm ifade edecektir. İhtiyati tedbir kararının dava dışı üçüncü kişiler hakkında hüküm ifade etmemesi ise, üçüncü kişinin çekleri bir hukuki sebebe dayanarak elinde bulundurması ve iyiniyetli olmasına bağlıdır. Aksi takdirde, çekleri yolsuz olarak elinde bulunduran kötüniyetli üçüncü kişiler hakkında da ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Dava dışı üçüncü kişi tarafından itiraz edilen 25/10/2016 tarihli çek nama yazılı olup, lehdarı … – …..Yapı Dekorasyon firmasıdır. Çekin arka yüzünde sırasıyla …, ..-… …Yapı Ltd.Şti ciroları ve ödeme yasağı kararı bulunduğundan ödeme yapılamadığına dair banka kaşesi bulunmakla birlikte, üçüncü kişi …’un cirosunun bulunmadığı, ciro silsilesi içinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece …’un çeki elinde bulundurma sebebi araştırılıp değerlendirilmeden tüm çeklerde cirosu bulunduğu ve iyiniyetli olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan yönlerden yapılacak araştırma ve değerlendirme neticesinde varılacak sonuç dairesinde itiraz hususunda yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarih, 2016/934 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.