Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2144 E. 2021/1171 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2144
KARAR NO: 2021/1171
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2018
NUMARASI: 2014/1231 Esas, 2018/682 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 14/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 26/07/2013 tarihli sözleşme uyarınca davalının müvekkili için makine imal edeceğini, müvekkilinin 220.000,00 USD sözleşme bedelini davalıya ödediğini, davalının da imal ettiği ürünleri 14/04/2014 tarihinde teslim ettiğini, ancak yapılan kontrolde imalatın eksik ve hatalı olduğunun tespiti üzerine eksik ve hataların taraflarca düzenlenen 23/04/2014 tarihli tutanak ile tespit edildiğini, bu tutanak ile davalının tespit edilen imalat hata ve eksikliklerini gidermeyi taahhüt ettiğini, ancak davalının taahhütlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin davalıya gönderdiği 01/07/2014 tarihli ihtarname ile hata ve eksikliklerin derhal giderilmesini, aksi halde davalı namı hesabına 3.şahıslara yaptırılacağını ihtar ettiğini, ancak olumlu sonuç alınamadığını, bunun üzerine mahkemeden delil tespiti talep edildiğini ve düzenlenen rapor ile sözleşmeye aykırılıkların giderim bedelinin KDV hariç 358.844,00 TL olduğunun, masraf bedelinin yeni makine bedeline yakın olması nedeniyle yenisinin alınmasının uygun olduğunun tespit edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki makinenin imalatını davacının yer ve sahasına göre yani özel tasarım olarak yaptığını, davacının talebi üzerine bir takım değişiklikler yapıldığını, müvekkilinin makineyi çalışır şekilde teslim ettiğini, ancak davacının makinede değişiklik yapmak istediğini, saç kalınlığının 30 mm’e çıkarılması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin de maliyet hesabını çıkardığını, ancak davacının kabul etmediğini ve bu talebinden vazgeçtiğini, davacının fabrika inşaatı henüz tamamlanmadığından saha montajının beklenmekte olduğunu, davacının henüz kullanmadığı makineler için kötüniyetli olarak bir tespit yaptırdığını, tespit bilirkişi raporunun kabul edilemeyeceğini, taraflarca düzenlenen tespit tutanağına yanlış bir anlam yüklenmekte olduğunu, tutanağın davacının değişiklik talebi üzerine düzenlendiğini, ancak davacının daha sonra değişiklikten vazgeçtiğini savunarak, davanın reddine ve %40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı yüklenicinin makineyi 14/04/2014 tarihinde davacının şantiyesinde teslim ettiği, 23/04/2014 tarihli malzeme teslim tutanağında da belirtildiği şekilde makinedeki yeniden yapılacak imalatların belirlendiği, eksikliklerin tespit edildiği, buna rağmen davalı tarafın bu eksiklikleri tamamlamadığı, öte yandan eserdeki ayıbın tümüyle sözleşmeden dönmeyi gerektiren bir durum olmadığı, makinadaki eksikliklerin giderilme bedelinin 60.180,00 TL olduğu, alacak likit olmadığından ve şartları oluşmadığından taraflar lehine tazminat şartları oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin 60.180,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporunda 23/04/2014 tarihli tutanakta belirtilen imalat eksikliklerinin göz ardı edildiğini, tespit bilirkişi raporu ile tutanakta belirtilen ayıpların dışında gizli ayıplar da bulunduğunun tespit edildiğini, yine bu raporda sözleşmeye aykırılıkların tek tek sıralandığını ve giderilmesi için maliyetin 358.844,00 TL olarak tespit edildiğini ve makine revizyonu yerine yenisinin alınmasının uygun olacağının belirtildiğini, müvekkilinin bu rapora dayanarak sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini, tespit raporu ile mahkemece hükme esas alınan rapor arasında çelişki olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, mahkemenin kararının da kendi içinde çelişmekte olduğunu, müvekkilinin bu süreçte üretime geçememesi, yeni bir makine siparişi vermek zorunda kalması hususlarının da dikkate alınması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacı tarafça hiç kullanılmayan, montajı dahi yapılmayan ve 2 yıl garantili mallarla ilgili olarak davacı tarafın talebi üzerine bazı değişiklikler yapıldığını, buna rağmen davanın kısmen kabul edildiğini, sac kalınlığı sözleşmede 25 mm yazsa da davacının talebi üzerine 20 mm yapıldığını, davacının yeni siparişinde de sac kalınlığının 20 mm olduğunu, yapılan değişikliklerin makinenin verimli çalışmasına engel olmayan değişiklikler olduğunu, yine sözleşmede NPU destek profilleri 37 kw olarak belirtilmiş olmasına rağmen davacının talebi üzerine 45 kw’a çıkarıldığını, davacının talebi üzerine 20 mm olarak yapılan sac kalınlığının 30 mm’e çıkarılmasının talep edildiğini, ancak müvekkilince çıkarılan maliyetin kabul edilmemesi nedeniyle değişikliğin yapılmadığını, ayrıca reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasında çelik bant makine imalini konu olan 26/07/2013 tarihli eser sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı, davalı tarafça yapılan bir kısım işlerin eksik ve ayıplı olması nedeniyle bir tutanak düzenlendiğini, ancak davalının tutanakta belirtilen taahhütlerini yerine getirmediğini ileri sürmüş, davalı ise söz konusu tutanağın bir taahhüt niteliğinde olmadığını, davacının değişiklik talebi üzerine düzenlendiğini, ancak tarafların anlaşamaması nedeniyle değişiklikten vazgeçildiğini savunmuştur. Dosya kapsamında mevcut 23/04/2014 tarihli tutanak incelendiğinde, tutanakta belirtilen bir kısım hususların davalının eksik ve hatalı imalatlarına ilişkin, bir kısmının ise davacının değişiklik veya ek iş taleplerine ilişkin olabileceği görülmüştür. Ne var ki hükme esas alınan bilirkişi raporunda tutanakta belirtilen hangi kalemlerin eksik veya hatalı imalata, hangilerinin değişiklik veya ek iş taleplerine ilişkin olduğu açıkça tespit edilmemiş olup, rapor bu haliyle denetime açık olmadığı gibi hüküm kurmaya elverişli mahiyette de görülmemiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, mevcut bilirkişi heyetinden, 23/04/2014 tarihli tutanakta belirtilen hangi kalemlerin eksik veya hatalı imalata, hangilerinin değişiklik veya ek iş taleplerine ilişkin olduğu yönünde açık bir tespit ve buna göre hesaplama içeren, ayrıca Kavak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/20 D.İş. sayılı dosyasında varılan sonuç ile farklı bir sonuca varılması halinde bunun nedenlerini açıklayan bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının Kısmen KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2018 tarih, 2014/1231 Esas, 2018/682 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.