Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2122 E. 2018/1588 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2122
KARAR NO : 2018/1588
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2018
NUMARASI : 2018/752 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 04/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, Mekanik – Elektrik Tesisat Proje Hizmeti Sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Davacı yüklenici şirket vekili sözleşme kapsamındaki işin sözleşmeye uygun olarak tamamlanıp teslim edildiği halde ödenmeyen bakiye 88.500,00 TL ‘nin (75.000,00 + KDV) tahsili için başlattıkları icra takibine davalı-borçlu tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş, ayrıca dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme, BS Bildiri Mutabakat formu, muavin defter dökümü ve tarafların mail yazışmaları dikkate alınarak öncelikle borçlu şirketin taşınır, taşınmaz malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine dair talebi mahkemesince, istinafa konu 06.09.2018 gün ve 2018/752 Esas sayılı ara kararı ile alacağın varlığı ve miktarı yargılama sırasında değerlendirileceğinden bahisle talebin bu aşamada reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davalı iş sahibi şirket vekili savunmasında özetle; davacı tarafın sözleşmedeki edim ve yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğinden bahisle takibe konu fatura bedelinin ödenmediğini, taraf şirketlerince eksik ve kusurların giderilmesi ile ilgili sulh görünmelerinin halen devam ettiğini belirterek davanın ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı şirket vekili istinaf talebinde özetle; sözleşme, fatura ve taraflar arasında alacağın miktarı konusunda mutabık kaldıklarını gösteren BS Mutabakat formu (teyitleşme işlemi) gereği alacağın yaklaşık olarak ispatlandığını belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İhtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebilir.
Yapılan açıklamalar ve belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında somut uyuşmazlığa bakıldığında, davadaki asıl talep eser sözleşmesi kapsamında iş bedelinin tahsili talebine yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup, davacı şirket sözleşme konusu işin tamamlanıp teslim edildiğini, davalı şirket ise yapılan işte eksik ve kusurlu imalat bulunduğundan bahisle takip konusu fatura bedelinin ödenmediğini savunmuştur. Eser sözleşmesi kapsamında, işin eksik ve ayıplı olarak yapıldığına yönelik davalı iş sahibi savunmasına göre eserin kural olarak teslim edildiğinin ve teslimle birlikte muaccel olmuş bir alacak olduğunun kabulü ile dilekçe ekinde sunulan sözleşme, BS mutabakat formu, fatura, diğer dilekçe ve belgeler kapsamında yaklaşık isbat kuralının gerçekleştiğinin anlaşılmasına göre kararın kaldırılarak, uygun bir teminat karrşılığında ihtiyati haciz kararı verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/09/2018 tarih, 2018/752 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.