Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2121 E. 2018/1629 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2121
KARAR NO : 2018/1629
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2018 (istinaf incelemesine konu ara karar)
NUMARASI : 2018/1062 Esas, (derdest)
DAVANIN KONUSU: Sözleşmeden dönme-Teminat mektubunun iadesi
TALEP KONUSU: İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile davalıların tarafı olduğu … adi ortaklığı arasında, davalılar tarafından inşa edilmekte olan Büyükyalı konut projesinin daire içi ahşap imalatlarının yapımına ilişkin 12/07/2018 tarihli yapım işleri sözleşmesi imzalandığını, döviz kurundaki öngörülemez ani artışların sebep olduğu ekonomik kriz-hammadde fiyat artışları nedeniyle işlem temelinin çöktüğünü, davalıların şantiyede çalışan diğer taşeronlara yaşattığı sorunlar, ödeme ve hakedişlerde gecikmeler gibi sebeplerle sözleşmeden dönüldüğünün tespiti ile müvekkilinin davalı adi ortaklığa teminat mektupları teslim ettiğini, bu teminat mektupları karşılığında davalıdan 2.860.000,00-TL avans ödemesi aldığını belirterek teminat mektuplarının davacı tarafa iadesini talep etmiş, ayrıca teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu ara kararında; “Taraflar arasındaki Eser Sözleşmesinde, davacının sözleşmeden dönmesinin kusurlu olup olmadığı, işlem temelinin çöküp çökmediği teknik inceleme sonucu ortaya çıkacağından davacı yaklaşık ispata uygun tedbir talebini delillendiremediğinden teminatın amacına aykırı olarak ve koşulları oluşmayan bir şekilde tedbir kararı vermek, HMK’nun 389. Vd. Maddelerine uygun olmayacağından davacının dava konusu … Bankasının 26.07.2018 tarih ve 772845 sayılı, 09.07.2019 vadeli, 1.820.00-TL bedelli, … Bankası, 26.07.2018 tarih ve 812564 sayılı, 09.07.2019 vadeli, 1.040.000-TL bedelli ve Kesin ve Süresiz nitelikli …bank A.Ş., 17.07.2018 tarih ve 483464 sayılı, 1.430.000-TL bedelli teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine” dair karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır.
Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.
Yerel mahkemece yaklaşık ispata ilişkin koşullar oluştuğunda talep halinde davanın ilerleyen aşamalarında tedbir kararı verilmesi mümkün olup bu aşamada tedbir talebinin reddi kararı açıklanan ilke ve değerlendirmelere göre yerinde olduğundan davacı tarafın istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2018 tarih ve 2018/1062 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 06/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.