Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2062 E. 2019/128 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2062
KARAR NO : 2019/128
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2018
NUMARASI: 2016/1344 Esas, 2018/142 Karar,
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ : 31/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı taraf dilekçesinde, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında depo inşaatı yapım işini üstlenen davalının 04/02/2014 tarihli protokol uyarınca yapmayı taaahhüt ettiği hafriyat toprağının kaldırılması işinin davalı tarafından yapılması yönünde talepte bulunduğu görülmüş, daha sonra davacı vekili talep sonucunu yargılama aşamasında yazılı dilekçeyle açıklamış, bu dilekçede taleplerinin aynen ifa yönünde hüküm kurulması ve davalının taahhüt ettiği hafriyat toprağının kaldırılması işini yerine getirmesine karar verilmesi olduğunu belirtmiştir.Dava dilekçesine ekli protokol incelendiğinde, taraflar arasında düzenlendiği ve dosya kapsamına göre bu protokolün her iki tarafın kabulünde olduğu anlaşılmıştır.Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; “2709 sayılı Anayasanın 48 maddesinde, herkesin, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. Somut olayda dava talebinin, çalışma ve sözleşme hürriyetine aykırılık teşkil ettiği, kaldı ki, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ihlali halinde mahkemeden talep edilebilecek hakların TBK’ nın 475 maddesinde hüküm altına alındığı, bu haliyle davacının, dava talep sunucunun özel dava şartının ihlali niteliğinde olduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine” dair hüküm kurulmuştur.Yerel mahkeme kararına karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Taraflar arasında hafriyatın kaldırılmasına ilişkin protokol kapsamında eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu sabit olup, sözleşmenin ifa edilmemesi durumunda TBK 113. maddesi (Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir; her türlü giderim isteme hakkı saklıdır.) gereğince davacı tarafça eda niteliğinde talep ve seçim hakkını kullanması gerekirken, davalıdan sözleşmedeki edimin ifasını talep etmesinde ifa kabiliyeti de bulunmadığı gözönüne alınarak, hukuki yararı bulunmadığından, yerel mahkeme kararı doğru olup, istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2018 tarih ve 2016/1344 Esas, 2018/142 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 31/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.