Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2055 E. 2019/26 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2055
KARAR NO: 2019/26
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2018
NUMARASI: 2017/635 Esas, 2018/529 Karar,
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit, Çek iptali
KARAR TARİHİ : 15/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin karşı taraf ile 10.07.2017 tarihinde … Mah. … Sk. No:… adresinde kain 5, 7 ve 9 numaralı dairelerin elektrik ve aydınlatma işlerini yaptırmak için anlaştıklarını, bu anlaşma neticesinde 5.800,00 TL elden ödendiğini ve muhatabı .. . Tuzla Şubesi olan 12.07.2017 düzenleme ve 20.12.2017 ödeme tarihli 7.000,00 TL tutarında çekin verildiğini, karşı tarafın işe başladığı tarihten kısa bir süre sonra sebepsiz yere başladığı işi yarım bıraktığını ve kendisinden bir daha haber alınamadığını, daha sonra müvekkilinin dairelerde açık bırakılan elektrik kablolarının vereceği telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi için işi başka bir elektrikçi olan … tamamlattırıldığını, müvekkili tarafından davalıya elden ödenen 5.800,00 TL tutarındaki ödemenin davalının yapmış olduğu işlerin bedelinden kat kat fazla olduğunu, dava konusu çeki haksız yere elinde bulunduran davalının muhatap bankadan çeki tahsil etmemesi gerektiğini ileri sürerek, dava konusu işlerin davalı tarafından yapılmadığının ve dava dışı … yaptırıldığının tespitine, 12.07.2017 düzenleme ve 20.12.2017 ödeme tarihli, 7.000,00 TL tutarındaki çekin iptaline, dava konusu çekin ödenmesinin engellenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin verilme sebebinin ispatlanamadığını, müvekkilinin eksik iş bıraktığı yahut o işleri yaptığına yönelik bir delil de sunulmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece 11/06/2018 tarihli duruşmada davacı vekiline, yemin delilini kullanıp kullanmayacağı hatırlatılmış, davacı vekili, bu aşamada yemin delilini kullanmayacaklarını bildirmiştir. Mahkemece, çekin bağımsız borç ikrarı içerdiğinden illete bağlı olması gerekmediği, kural olarak ispat yükünün senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğu, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığının yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, davacının senedin verilmesine esas teşkil eden alt ilişkiyi yazılı delil ile ispat edemediği, tanık dinlenmesinin HMK’nın 201. maddesine aykırı olduğu ve davalının muvafakat etmediği göz önüne alındığında bildirilen diğer tanığın dinlenmesinden vazgeçilip davacıya yemin hakkının hatırlatıldığı, yemin hakkının kulanılmayacağı beyan edildiğinden kambiyo senedinin verilmesine sebep olan alt ilişki ispat edilemediğinden menfi tespit davasının reddine, çek iptalini talebi yönünden davanın hasımsız açılması gerektiği ve çekin ziyaı gerektiğinden çek iptali talebinin reddine, dava ile ilişkilendirilen eser sözleşmesini ispata yarayan bir delil de bulunmadığından davalı tarafından üstlenilen işlerin dava dışı kişinin yaptığının tespiti tabinin de reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı tarafın yasal süresi içinde davaya cevap vermediğinden davada davacı delilleri ile karar verilmesi gerektiğini, mahkemece yemin delilinin kullanılıp kullanılmayacağının hatırlatılmasının Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 03/03/2017 tarih ve 2015/2 esas 2017/1 karar sayılı kararına aykırı olduğundan kararın usul yönünden bozulması gerektiğini, davalının işleri yarım bırakması üzerine kalan işlerin … tamamlattırıldığını, bu hususun …. beyanlarıyla ispat edildiğini, müvekkili tarafından karşı tarafa elden 5.800,00 TL ödendiğini, daha fazla zarara uğranmaması için haksız yere elde bulundurulan dava konusu çekin bankadan tahsil edilmemesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı tarafça, davalıya yaptırdığı işin bedelinden fazla ödeme yaptığı ve çek verdiği, çekin bedelsiz kaldığı ileri sürülerek, menfi tespit ve çekin iptaline karar verilmesi istenmiş, davalı akdi ilişkiyi kabul etmemiş, davacı taraf yemin teklifinde bulunmayacağını bildirdiğinden mahkemece taraflar arasındaki akdi ilişkinin ispatlanamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, davalı ile aralarında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu ileri sürmektedir. Kural olarak eser sözleşmesinin yapılması her hangi bir şekil şartına tabi olmayıp, resmi şekilde veya yazılı ya da sözlü olarak da yapılabilir. Sözleşmenin resmi veya yazılı şekilde yapılması ispat kolaylığı sağlamaktadır. Sözlü eser sözleşmesinin karşı tarafça kabul edilmemesi halinde akdi ilişkinin varlığını iddia eden davacı taraça ispat edilmesi gerekmektedir. Akdi ilişki tanık delili ile ispat edilemez; ancak yemin delili ile ispatı mümkündür. Somut olayda davalı taraf akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Mahkemece, davacıya akdi ilişkinin ispatı hususunda davalı tarafa yemin teklif edilip edilmeyeceği hususu hatırlatılmış, davacı vekili yemin delilini kullanmayacaklarını bildirmiştir. Bu durumda taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu ispatlanamadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/06/2018 tarih ve 2017/635 Esas, 2018/529 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 119,55-TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 75,15-TL istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a Maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.