Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2038 E. 2021/841 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2038
KARAR NO : 2021/841
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI: 2016/138 Esas, 2018/648 Karar
DAVANIN KONUS: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davacı davaya konu ilamsız takiple faturaya dayalı bakiye iş bedeli alacağının tahsilini istemiş mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı yüklenici, davalının siparişi üzerine bir kısım ambalaj ürün imalatı yaptığını belirterek ödenmeyen bakiye alacağın tahsili için girişilen takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini; davalı iş sahibi şirket ise, davacı tarafından kesilen bir kısım faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğini, faturalara konu mallardan bazılarının teslim edilmediğini ileri sürmüştür.Mahkemece yargılama sırasında tarafların ticari defter kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek tarafların örtüşen ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tutarı kadar alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı iş sahibi şirket vekili istinaf itirazında özetle, taraflar arasında düzenlenen 11.08.2015 tarihli tarafların ittifakını içeren protokolün dikkate alınmadığını, …’nün müvekkili şirketin yetkilisi ve çalışanı olmadığını, bu nedenle adı geçen kişinin yaptığı iddia edilen işlemler nedeniyle davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, davalı şirket ile dava dışı ..td. Şti arasında organik bağ olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir.Taraflar arasında bir kısım ambalaj ürün imalatını konu alan ve sipariş üzerine kurulan eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı davaya konu takiple faturaya dayalı bakiye bedel alacağının tahsilini istemiş, davalı şirket ise, bazı faturaların sözleşmeye uygun olarak düzenlenmediğini, fatura konusu ürünlerden bir kısmının teslim edilmediğini savunmuştur. Mahkemece yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora itibar edilerek dava konusu takip dayanağı faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların örtüşen defter kayıtlarına göre davacının takip tutarı kadar alacaklı olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, dosyadaki bilgi ve belgelere göre sipariş veren ve bazı işlemlerde imzası bulunan …’nün davalı şirket çalışanı olduğu, davalı şirket ile dava dışı …. Ltd. Şti. arasında organik bağ bulunduğu, davacı tarafından kesilen takip dayanağı faturaların davalı tarafından verilen siparişlere uygun düzenlendiği, takip konusu faturaların irsaliyeli olduğu ve davalı şirket çalışanları tarafından imzalanarak teslim alındığı, bu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların birbirini doğrulayan ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin davalıdan takip miktarı kadar alacaklı bulunduğu belirlenmiştir.Mahkemece, dosya kapsamına uygun denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak verilen kabul kararı usul ve yasaya uygun olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/06/2018 tarih ve 2016/138 esas, 2018/648 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 14.100,44 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 3.525,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.575,33 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 20/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.