Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2027 E. 2019/813 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2027
KARAR NO : 2019/813
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2014/745 Esas, 2017/602 Karar,
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkilinin 30/12/2008 tarihinde 1334 ada 22 parselde kayıtlı … Beylikdüzü …. A-2 ve A-3 bloklarının betonarme kaba inşaatının keresteli kaba işçiliğinin yapılması konusunda sözleşme konusunda sözleşme imzalandığını, m3 / 17,00-TL’den anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında kararlaştırılan işi başlayıp bir kısmını yaptıktan sonra imzasının taklit edilmesi suretiyle sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, davalının evrakta sahtecilik suçu işlediğinin Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/266 esas sayılı dosyasında sabit olduğunu ve mahkeme kararının kesinleştiğini, müvekkilinin yarım bırakılan işten dolayı mağdur olduğunu, bir kısım ödeme aldığını, haksız fesihden dolayı müspet zararlarının tazmininin gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı ile davalı arasında derdest davanın konusunun haksız fesih olduğunu, haksız fesih iddiasının temel dayanağının Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/ 266 Es. Sayılı dosyası olduğunu iddia edildiği, fakat davalı müvekkili …Ticaret A.Ş.’nin, Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/266 Es. Sayılı dosyasında taraf olmadığını, ceza dosyasında sanık olan … davacı ile davalı arasındaki 30.12.2008 tarihli sözleşmeyi vekaleten imzaladığını, …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına husumet itirazında bulunduklarını, davacının sözleşme edimlerini yerine getirmediğinden ötürü, tarafların müzakere yaparak sözleşmenin feshine karar verdiklerini, bu itibarla taraflar adına … 05.06.2009 tarihli ” Tutanak” başlıklı belge ile “Taşeron Firmanın (… San.ve Tiddt Şti) işi bırakmasından dolayı iptal edildiğinden bahisle ticari ilişki sonlandırılmıştır” tutanağın altını da davacı adına …. imza etmiş olup, evrak aslının Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/ 226 Es. Sayılı dosyasına sunulduğunu, davacının bahse konu imzaya itiraz etmediğini, “Tutanak” başlıklı belgede, sözleşmenin davacı tarafından ifa edilmediğinin açıkça yazıldığını, davacı taraf, (… 05.06.2009 tarihli ” Tutanak” başlıklı belgedeki imzayı kabul ettiği taktirde, sözleşmenin davacı tarafından ifa edilmediğini kabul ettiğini ve haksız fesihten bahsedilemeyeceğini, davacı tarafça kabul edilmeyen 30.12.2008 tarihli sözleşmesinin sonunda “sözleşmenin feshine dair ibarenin altındaki imzanın davacıya (…) ait olmadığının Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/ 266 Es. Sayılı dosyasındaki kriminal raporlarında mevcut olduğunu, ancak 30.12.2008 tarihli sözleşmenin sonunda “sözleşmenin feshine” dair ibarenin altındaki imzanın davalı müvekkili şirketin vekili konumunda bulunan … ait olduğunun da tespit edilemediğini, yani Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/ 266 Es. sayılı dosyasında ve kriminal raporlarında davacı tarafından inkar edilen imzanın … tarafından atıldığının ispat edilemediği ve/veya kimin tarafından ne şekilde imzalandığı açıklığa kavuşturulmadan … cezalandırılmış olmasının, karara huhuki eleştiri getirmeyi engellemeyeceğini, Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/266 Es. Sayılı dosyasının Yargıtay denetiminden geçmediğini ve ayrıca da dosyada mevcut imza incelemelerinin de Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Enstitüsünce verilmediğinden denetime elverişli olmadıklarının da eleştirisinden kurtulamayacağını, 30.12.2008 tarihli sözleşmenin sonunda “sözleşmenin feshine” dair ibarenin altındaki imzanın davacıya (… )ait olup olmadığı ve/veya “sözleşmenin feshine” dair ibarenin altındaki imzanın davalı müvekkil şirketin vekili konumunda bulunan.. ‘ya ait olup olmadığının kriminal inceleme ile denetime elverişli rapor ile tespitini talep ettiğini, … San.ve Tic.Ldt Şti adına Taşeron ibaresi altında imza eden …anılan imzayı kabul etmediği taktirde 05.06.2009 tarihli ”TUTANAK” başlıklı belgenin de kriminal inceleme ile denetime elverişli rapor ile imzanın kendisine ait olup olmadığının tespitini talep ettiğini, davalı müvekili ile karşılıklı sözleşmeyi fesih etttiği 20.06.2009 tarihi ile dava tarihi olan 09.07.2014 arasında 5 yıl 19 gün geçtiği, davanın 1-2 yıllık ve 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkiline veya sahibi olduğu şirketine sunduğu bir hizmet veya eser sözleşmesinden kaynaklı alacağı bulunmadığını, davacıya fazla ödeme yapılmış olup, 2009 yılının 4-5-6 aylarında davacı temsilcisi … adli olayla ağır yaralanması neticesinde davalı şirketin işini yürütememiş olup o dönemde davalı müvekkili şirketin zor duruma düştüğünü, Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/266 Es. sayılı dosyasının taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshinin tespiti konusunu taşımadığını, taraflar arasında haksız bir feshin olup olmadığının hukuk hakimince ilgili uzman raporlarına dayanarak tespiti gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi 11.600. m3 lük bir hizmeti olmadığı, müvekkiline teslim edilen 9.323 m2’lik metraj olduğunu ve bunun karşılığının da fazlası ile davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; “davacı taraf iddialarında, taraflar arasında … ada … parselde kayıtlı … Beylikdüzü … A-2 ve A-3 bloklarının betonarme kaba inşaatının keresteli kaba işçiliğinin yapılması konusunda sözleşme anlaşmaya varıldığı, davacı tarafından bir kısım işlerin yapılması karşılığında bedeli ödendiği ancak kalan bakiye işler ile ödemelere ilişkin bir gerekçe gösterilmeden sözleşmenin sahte imzalar atılarak feshi gerçekleştiğinden bahisle davacının zarara uğratıldığı iddia edilmişse de, ancak grafolojik incelemeler kapsamında mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında taraflar arasında sözleşme metni altındaki, sözleşmenin feshine dair yazının altında bulunan imzaların davacı şirket yetkilisi… ait olduğu kanaati bildirilmekle davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine” dair karar vermiştir.Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Taraflar arasında düzenlenen 30/12/2008 tarihli adi yazılı eser sözleşmesi mevcut olup, her iki tarafın kabulündedir. Sözleşmeye konu işin; yapımını davalı şirketin üstlendiği … Beylikdüzü … A-2 ve A-3 Bloğun betonarme kaba inşaatının keresteli kaba işçiliğinin yapılmasına dair olduğu, sözleşmenin son sayfasında tarafların kaşe ve imzalarının alt bölümünde “iş bu sözleşme tarafların rızasıyla feshedilmiş olup, tarafların hiçbir hak ve alacağı yoktur” yazısı olup, yazının sol alt bölümünde 20/06/2009 tarihinin, davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu, sağ alt bölümde ise tek imzanın mevcut olduğu görülmüştür.Dosya içerisinde davacı tarafın delil olarak dayandığı Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/266 esas, 2014/166 karar sayılı dosyası incelendiğinde, katılanın davacı şirket yetkilisi .., sanığın davalı şirket yetkilisi .. , suçun niteliğinin özel belgede sahtecilik olup, ceza mahkemesince verilen hükümde sanık … eylemine uyan özel belgede sahtecilik suçundan takdiren ve teşdiden cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 28/04/2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Silivri 2. Asliye Ceza mahkemesi’nin 2013/266 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, imza incelemesine yönelik soruşturma aşamasında İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 04/04/2013 tarihli uzmanlık raporu ile, ceza davası yargılaması aşamasında Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’nın 17/02/2014 tarihli raporları alınmış olup, bu raporlardaki sonuç birbirini doğrulamaktadır. Bu raporlara göre, 30/02/2008 tarihli sözleşme aslı ve fotokopisi sayfalarının sağ alt taraflarındaki imzalar ile, davacı şirket yetkilisi … mevcut mukayese imzalarının karşılıklı olarak incelendiği ve neticede; aralarında farklılıklar bulunduğu belirtilerek bahse konu imzaların … isimli şahsın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.Yine bu raporlarda, 30/12/2008 tarihli sözleşme aslının 3. Sayfasında basılı olan davacı şirket kaşesi üzerinde atılı bulunan imza ile … isimli şahsın mevcut mukayese imzaları karşılıklı olarak incelenmiş ve neticede; aralarında uygunluklar bulunduğu müşahade edilerek bahse konu imzanın … isimli şahsın eli mahsulü olduğu belirtilmiştir.Ceza mahkemesinde hüküm kurulurken bu raporlar göz önüne alınmıştır. İstinaf incelemesine konu dava dosyasında ise, yargılama aşamasında 19/07/2016 tarihinde Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmış, fizik ihtisas dairesi raporun sonuç bölümünde, inceleme konusu sözleşmelerde yazılmış fesih yazılarının altındaki imza ile … mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel … eli ürünü olduğunu belirtmiştir. (İhtisas Dairesi sözleşme aslı ve fotokopisini incelemiştir.)İstinafa konu davanın yargılaması aşamasında 2.kez rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu Emekli Uzman – Adli Bilimler ve Grafoloji uzmanı … 05/12/2016 tarihli raporunda, hem sözleşme aslı hem fotokopisi incelenmiş raporun sonuç bölümünde, inceleme konusu sözleşmelerde davacı şirkete atfen atılmış imzaların davacı şirket yetkilisi … eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varıldığını belirtmiştir.Görüldüğü gibi istinaf incelemesine konu davada alınan her iki rapor birbirini teyit etmektedir ve yerel mahkeme de istinaf incelemesine konu kararında, yargılama aşamasında alınan bu raporları esas alarak davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacı tarafın delil olarak dayandığı davaya konu olayla ilgili ceza mahkemesi dosyasında alınan raporlar ile istinaf incelemesine konu dava yargılamasında alınan raporlar birbiriyle çelişkilidir. Bu itibarla; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında sözleşmenin feshedildiği ve tarafların birbirini ibra ettiğine ilişkin sonradan yapılan eklemeye yönelik, davacı tarafça yapılan imza inkarına ilişkin iddia doğrultusunda ceza yargılaması sırasında alınan imza incelemesine yönelik bilirkişi raporları ile istinaf incelemesine konu davada yerel mahkemesince yapılan yargılama sırasında alınan raporlar arasında tamamen birbirine zıt, çelişki ve kabullerin olduğu görülmüş olmakla, maddi vakıaya ilişkin çelişkinin giderilmesi gereklidir. Mahkemesince alınan bilirkişi raporlarında çelişik önceki raporlara herhangi bir atıf ve değerlendirmede bulunulmadığı görülmüş olmakla, çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2017 tarih, 2014/745 Esas, 2017/602 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 27/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.