Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2009 E. 2021/810 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2009
KARAR NO: 2021/810
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2018
NUMARASI: 2015/360 Esas, 2018/251 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 19/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili ile davalı … … arasında imzalanan 10/07/2014 tarihli proje hizmetleri sözleşmesi gereğince müvekkilinin temsil ettiği şirketin İstanbul ili, Pendik İlçesi, … Mah,, … Cad., … Ada, … Parselde yapılacak … isimli kurumun yapılabilmesi için uygulanabilir ruhsata esas statik projeler hazırlama işini üstlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkilinin temsil ettiği şirket tarafından Mimari Projeler üzerinden Binaya ait Statik Betonarme Proje ve hesapları yapılmaya başlandığını, sözleşmenin 4. Maddesinin 4. Paragrafı gereğince her yapılan hesaplama çalışmaları hakkında günü gününe dijital sistemle davalıya bilgi verildiğini, işlerin tamamının davalının talimatı ve onayı ile yapıldığını, ancak müvekkilinin bütün mükellefiyetlerini yerine getirmesine rağmen, davalı tarafça müvekkilinin temsil ettiği şirkete sözleşmenin 6. Maddesinde belirtilen 04/08/2014 tarihinde 15.000,00 TL ve 19/08/2014 tarihinde 15.000,00 TL ödeme yapması gerekirken ödemeleri yapmadığını, müvekkilinin 26.546 metrekarelik inşaata ait mimari projeler üzerinden binaya ait statik betonarme proje ve hesaplarını 4 takım ozalit ve 2 takım hesap çıktısı, 270 metre uzunluğundaki cd ile birlikte 20/09/2014 tarihinde davalı iş sahibine teslim ettiğini, teslim tarihinde müvekkiline ödenmesi gereken toplam 46.020,00TL alacağının ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek müvekkilinin temsil ettiği şirketin statik betonarme hesap ve çizimlerinin karşılığı olan 39.000,00 TL ve 7.020,00 TL KDV olmak üzere toplam 46.020,00TL alacağın fatura tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının edimini haklı olmayan nedenlerle yerine getirmediğini, icra takibine sundukları itiraz dilekçelerindeki beyanları tekrar ettiklerini savunarak davanın ve icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili icra dosyasına sunduğu 11/12/2014 tarihli itiraz dilekçesinde; sözlemenin 3.maddesi gereğince statik projelerin hazırlanmasında; ana iş sahibi … A.Ş yetkililerinin önerilerinin göz önüne alınacağının belirlendiğini, ancak önerilerin müzakeresi sürecinde 07/11/2014 tarihinde yapılan son toplantıda arsa sahibinin yapıma yönelik taleplerinin davacı tarafça yerine getirilemeyeceğinin beyan edildiğini, bu durumda arsa sahibi Sadık Kahraman’ ın yasal hükümlere göre, ruhsat alamayacağını söylediğini, bunun üzerine davacının , proje üzerinde başkaca bir çalışma yapmayacağını beyan ettiğini, Kadıköy …Noterliği’nin 10/11/2014 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle arsa sahibinin talepleri çerçevesinde gereğinin yapılması, aksi halde sözleşmenin tek taraflı olarak fesh olunduğunun kabul edileceğinin bildirildiğini, davacı tarafça verilen cevapta statik proje tesliminden sonra mimari projeler üzerinden yapılması istenen değişikliklerinin; bitmiş ve teslim edilmiş statik betonarme projeleri ve hesaplarının tümünden etkilenmesinden dolayı yeniden statik betonarme proje hazırlanmasının bütün sistemi değişmiş olacağının kendilerine sürekli şekilde izah edildiğinin bildirildiğini, yapılmakta bulunan projenin taraflar arasında devamlı tartışma konusu olduğunu, sözleşme ve önerilere cevap veren bir proje gerçekleşmediğini, davacı şirket yetkililerinin değerlendirme ve önerilerde bulunan müteahhit arsa sahibinin muhatap alınamayacağı ve muhatap da alınmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, faturanın 22/08/2014 tarihli olduğunu, faturanın tanzim tarihinde fatura muhtevası hizmetin gerçekleşmediğini, ve bu nedenle fatura bedelinin, alacak iddiasında bulunan tarafından fatura tanzim tarihinden yaklaşık üç ay sonra, kendisine gönderilen ihtarname üzerine talep edildiğini, projenin amaca uygun olup olmadığının değerlendirildiğini, yapılması gerekenlerin önerildiğini ancak davacı tarafça müvekkilinin ve arsa sahibinin, sözleşmeye ve işin gereğine uygun taleplerinin yerine getirilmediğini, buna rağmen gönderilen ödeme emrinde 9.000,00 TL avans alınmamışcasına, da hesap yapılarak 47.545,91 TL’ nin talep edildiğini, ayrıca ödenen 9.000,00 TL’ nin avanssız sözleşmeye aykırı olduğunu, sözleşme hükümlerine uygun olmayan projenin; Pendik Belediyesi’nin aradığı özelliklere de sahip olmadığını belirterek icra takibine itiraz etmiştir. Mahkemece, 22/01/2018 tarihli bilirkişi kurul raporu hükme esas alınmak suretiyle, davacı tarafça, davalıya verildiği beyan edilen hesap çıktıları ve CD halindeki projenin davalıya teslim edildiği ve teslim alındığına ilişkin herhangi bir yazılı belgeye dava dosyasında rastlanılmadığından davacının bu iddiasının ispata muhtaç olduğu, taraflar arasındaki mail yoluyla yazışmaların, teslim olarak kabul edilebilir olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, davacı … Mimarlık şirketinin … projesinin ruhsat alımı için gerekli avan statik proje hesap ve çizim çalışmalarını bir aşamaya kadar getirmiş ise de; sözleşmenin 3.maddesindeki ‘tasdikli mimari projeler ve hazırlanan statik projeler işveren tarafından ilgili belediyenin statik bürosuna teslim edildiğinde statik projenin tasdik edilmesi proje müellifinin sorumluluğundadır.” düzenleme gereğince davacı tarafından ilgili belediyenin onayı alınmamış olduğundan, sözleşmeye konu işin tamamlanma oranında davacının bedele hak kazandığının kabulü gerekeceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda işin tamamlanamaması hususunda mimari projede sıklıkla yapılan değişikliklerin getirdiği yükler de dikkate alınarak sözleşmeye konu işin davacı tarafından %50 oranında tamamlandığının ve bu kapsamda davacının talep edebileceği iş bedelinin 17.700,00 TL, işlemiş faiz miktarının 74,07 TL olduğu, yapılan hesaplama doğrultusunda başka bir delil taraflarca sunulmadığından, sunulan raporlar doğrultusunda talep edilen rakamın kısmen kabulü gerektiği ve miktarlar konusunda tam kabul bulunmadığından icra inkar tazminat talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine, 46.020,00 TL asıl alacağın 17.700,00 TL’sinin kabulüne, kalan kısmın reddine,1.525,91 TL işlemiş faiz talebinin 74,07 TL’sinin kabulüne, kalan kısmın reddine, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında kabul edilen miktar yönünden itirazın iptaline, takibin devamına, red edilen miktar yönünden itirazın devamına, tarafların miktar konusunda anlaşamadıkları tespit edilmiş olmakla her iki tarafın %20 inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı istinaf dilekçesiyle, sözleşmenin mesleki etik ve kanunlar gereği mal sahibinin yasalar çerçevesinde istek ve onayına göre yapılmasının ve bu nedenle inşaat sektöründe proje ve inşaat işlerinde ödemelerin hakkediş hesabına göre yapılmasının esas olduğunu, davacı taraf ile yapılan görüşmeler sonrası davacı tarafın açık açık bu projeyi devam ettirmeyeceğini kendisi dile getirdiğini, bu durumda hem müvekkilini hem de iş sahibini mağdur ettiğini, davacı tarafın hiçbir şekilde mimari açıdan ilgili belediyece onaylanacak bir proje oluşturmadığını, davacı tarafın hazırlamış olduğunu iddia ettiği projenin, belediyenin onayından geçmeden kullanılması mümkün olmadığından bu projenin ne mal sahibine ne de müvekkiline hiçbir faydası bulunmadığını, bu şartlar altında davacı tarafın sözleşmeye uygun olmayarak hazırladığını iddia ettiği söz konusu proje üzerinden açmış olduğu alacak davasının hiçbir şekilde hukuki dayanağının bulunmadığını, dosyadaki projelerin mal sahibinin taleplerini karşılamadığından, çizimlerin tamamlanmadığını, her ne kadar bilirkişi kurulunca davacının müvekkilinden 17.700,00 TL talep edebileceği yönünde incelemede bulunulmuşsa da, davacı yan sözleşmenin üzerine yüklediği edimleri yerine getirmediği için bu yönde bir zarar hesabının yapılmasının hiç bir temele dayanmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında 10/07/2014 tarihinde imzalanan “Proje Hizmetleri Sözleşmesi” ile davacı şirketin “uygulanabilir ruhsata esas statik projelerini hazırlaması ve madde 3’de belirtilen proje hizmetlerini” sunması kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 6. maddesinde, sözleşme bedeli 48.000,00TL+KDV olarak belirlenmiş, belirlenen bedelden 9.000,00 TL+KDV’ nin sözleşme imza tarihinde (10/07/2014) , 15.000,00TL+KDV’ nin statik Proje tesliminde (04/08/2014) ,15.000,00TL+KDV’ nin statik Proje tesliminde (19/08/2014) ve 9.000,00TL+KDV’ nin Belediyenin statik ofisince projelerin onayında ödeneceği düzenlenmiştir. Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; 22/08/2014 tarihli, … seri nolu, 39.000,00 TL + 7.020TL KDV olmak üzere 46.020TL meblağlı fatura alacağı ve 10/07/2014 tarihli proje hizmetleri sözleşmesine istinaden 46.020,00 TL asıl alacak ve 1.525,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.545,91 TL alacağın tahsili için 03/12/2014 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır. İstinaf konu eldeki davada davalı mimar gerçek kişi olup, serbest meslek defteri tutmaktadır. Davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı da anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır. O halde, mahkemece öncelikle görev hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında; mahkemece hükme esas alınan ve inşaat mühendisi … ve hukukçu … tarafından hazırlanan 22/01/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunda; davacı … Mimarlık şirketinin … Projesinin ruhsat alımı için gerekli avan statik proje hesap ve çizim çalışmalarını bir aşamaya kadar getirdiği ancak projenin ilgili belediye tarafından onaylanmadığından davacının sözleşmeye konu işin tamamlanma oranında bedele hak kazandığı, bu nedenle sözleşmeye konu işin davacı tarafından %50 oranında tamamlandığı tespit ve sonucuna varılmış, mahkemece sözleşmenin 6.maddesinde belirlenen iş bedelinin %50′ sinden, davalı yanca yapılan ödemeler düşülmek suretiyle bulunan bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemece davacı yanca ruhsat alımı için yapılan proje hesap ve çizim işlerinin ilgili Belediye tarafından onaylanabilir olup olmadığı konusunda gerekli araştırma yapılmadan bu şekilde eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi hatalı olmuştur. O halde mahkemece yapılacak iş, davacı tarafından dava ve sözleşme konusu … projesinin ruhsat alımı için yapılan avan statik proje hesap ve çizim çalışmalarının ilgili Belediye tarafından onaylanabilir olup olmadığı konusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılıp, bu konuda 22/01/2018 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan kuruldan ek rapor aldırılması, yapılan çalışmaların onaylanabilir olmaması halinde davacının talebinin dayanağının bulunmadığı gözetilmek suretiyle ve yukarıda açıklandığı üzere, davaya bakmaya görevli olup olmadığı da belirlenerek karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/03/2018 tarih, 2015/360 Esas, 2018/251 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.