Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2007 E. 2021/965 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2007
KARAR NO : 2021/965
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2018
NUMARASI: 2016/683 Esas, 2018/682 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, vekil eden şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 27.05.2013 tarihli sözleşme ile davacı şirketin, Adana-Ankara Fiber Optik Hattı-Alt Yapı İmalat İşlerini üstlendiğini, Temmuz – 2013′ te anılan hattın, Kırıkkale etabına geçildiğinde, Belediye; ile yaşanan sorunlar nedeniyle önceden belirlenmiş hatta revizyon yapılmak zorunda kalındığını, … yetkilileri ile Bahşılı Belediyesi arasında imzalanan Geçiş Hakkı Protokolü ile davalı şirketin bilgisi ve onayı dahilinde hattın, kısmen Bahşılı Belediyesi sınırları içerisinden geçirildiğini, yapılan değişiklik nedeniyle, Bahşılı Belediyesine, vekiledeni şirket tarafından 12.02.2014 tarihinde ve 04.03.2014 tarihinde geçiş hakkı ödemeleri yapıldığını, yapılan bu işlemler sonucunda hattın tamamlandığını ve iletişimin sağlanmaya başladığını, yapılan güzergah değişikliğinin, davalı tarafından onaylandığı gibi, …’ da gönderildiğini, ancak tüm girişimlere rağmen, sözleşme güzergahına ek olarak imal edilen hat imalat bedelinin; davalı şirket tarafından ödenmediğini, yapılan imalatların toplam tutarının KDV dahil, 1.166.816,34 TL olup, 29.02.2016 tarihinde faturalandırıldığını ve Kartal … Noterliğinin 29.02.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname ekinde 02.03.2016 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.166.816,34 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin işe başlamadan önce projeyi kontrol ettiğini, idari izinleri almayı taahhüt ettiğini ve götürü bedelle işi yapmayı kabul ettiğini, yapılan rota değişikliğinin ek iş olarak değerlendirilmediğini, ayrıca davacı tarafından gönderilen mesajlarda rota değişikliğinin ek bir maliyet getireceğinden bahsedilmediğini, işin teslimi sırasında da davacı şirketin, ödenmemiş ek iş bedeli kaldığı veya bu hakkın saklı tutulduğu yönünde bir beyanının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, mevcut sözleşme hükümleri doğrultusunda işin götürü bedel yüklenilmiş olduğu, TBK 480 madde gereği sözleşmenin konusunu teşkil eden imalatların tümünün götürü bedelle yapılması zorunlu olduğunu, yapılacak iş tahmin edilen miktardan fazla masrafı gerektirse bile yüklenici bedelin artırılmasını talep edemeyeceğini, (Yargıtay 15 HD. 2014/4134-4030 E.K. Sayılı, 2014/2413-1205 E.K. Sayılı kararları); somut olayda da, açıklanan gerekçelerle davacının ek imalat bedelini talep edemeyeceği; güzergah değişikliği için davalının onayının alınması, davalının ek imalat bedeline icazet verdiği anlamanı taşımayacağı; nitekim, dosyaya ibraz edilen tüm yazışmalarda hiçbir şekilde bedel artışı söz konusu edilmediği; kaldı ki, sözleşme kapsamında davacı yanın güzergah değişikliği yapmayıp, Kırıkkale Belediyesi ile sorunları gidermeye çalışması daha fazla zaman kaybına sebebiyet olacağından, davacı yanca sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartında değerlendirildiği; davacı tarafından ek imalat bedeli olarak düzenlenen faturanın, davalı tarafından defterlere kaydedilmesi, süresinde itiraz edilmemesinin, başlı başına sonuca etkili olmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkeme gerekçesinin hatalı olduğu gibi eksik olduğunu; delillerin tam olarak toplanmadan ve sunulan delillerin önemli bir kısmının değerlendirilmeden sonuca gidildiğini; müvekkilinin mevzuata göre izin aldığını, ancak belediyenin fiili engellemesi ile karşılaştığını; sözleşme ek iş tanımı 8.6 maddede müzakere neticesinde ilave bedel ödeneceğinin ve Scope of Work dokumanında sahaların yerlerinin değişmesi durumunda karşılıklı görüşülerek ödeme yapılacağının yazılı olduğunu; kamusal nitelikli bir iş olan iletişim hatlarının tesisi işini yürüten müvekkili ile davalı şirket yetkililerinin sözlü müzakere yaparak hızlıca imalata giriştiklerini; dosyaya örnek olarak sunulan ek boru imalatı işinde de aynı durumun gerçekleştiğini ve bu imalatın bedelinin ödendiğini, mahkemece sözleşmenin bu doğrultuda yorumlanabileceğini; dosyaya sunulan Sulh Ceza Mahkemesi kararında da yapılan işin kamusal niteliği mevzuat maddeleri ele alınarak ortaya konulduğunu; yüksek kamusal menfaat ve ihtiyacın yazlı bir ek sözleşme yapma fırsatı olmaksızın, sözlü anlaşma ile ek bedel gerektiren işin yapılmasına neden olduğunu; müvekkili tarafından gönderilen 29.02.2016 tarili ihtarnamede indirim talebi var ise iletilmesi istendiğinin açıkça yazılı olduğunu; gerekçeli kararda yer alan, hiç bir bedel artırımı istemi olmadığı yönündeki belirlemenin hatalı olduğunu; mahkemece tanık dinleneceği ve davalı tarafından itiraza uğramayan mail yazışmalarının delil başlangıcı olarak değerlendirilebileceğini; HMK.m.222 yönünden faturaya itiraz edilmemesinin davanın esasına etkili olduğunu; mahkemenin TTK 21/2 madde hükmünü ihmal ettiğini; fatura ile birlikte gönderilen ihtarnamede yer alan müzakere çağrısına davalı firmanın uymadığını ve çağrıya itiraz etmediğini; iş henüz bitmediğinden fatura kesme süresinin geçmediğini; davalının PO açmadığı için müvekkilinin hemen fatura kesemediğini; davalının talebi ile yapılmış iki adet imalatın söz konusu olduğunu, buna göre davada öncelik verilmesi gereken yasa maddesinin TTK 20. madde olduğunu, tek eser olduğu kabul edilse dahi TBK.m.480/2 hükmü ve sözleşmede yer alan ek iş tanımı göz önünde tutularak karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun dosya okunmadan tanzim edildiğini, rapora itirazlarının reddediğini belirterek kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf cevap dilekçesi ile davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmeksizin bedel istediğini; davacı şirket tarafından yapıldığı iddia edilen hattın müvekkili şirket ya da nihai iş sahibi operatörler tarafından kullanılmamış olduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, taraflar arasındaki 27.05.2013 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme dışı ilave iş bedeli talebine ilişkindir.Taraflar arasında düzenlenen 27.05.2013 tarihli sözleşme ile davacı şirketin Adana – Ankara Fiber Optik Hattı – Alt Yapı İmalat İşlerinin yapımını üstlendiği; sözleşmeye göre işi tamamladığı ve sözleşme dışı ilave işler yaptığını, buna rağmen davalı tarafından ilave iş bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.166.816,34 TL alacağın tahsilini talep etmiş; davalı vekili, davacı şirketin götürü bedelle işi yapmayı kabul ettiğini, yapılan rota değişikliğinin ek iş olarak değerlendirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; İlk derece mahkemesince, mahallinde keşif yapılmaksızın dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu işin götürü bedelle yüklenilmiş olduğu, yüklenicinin bedelin artırılmasını talep edemeyeceği, güzergah değişikliği için davalının onayının alınması, davalının ek imalat bedeline icazet verdiği anlamanı taşımayacağı, davacı tarafından ek imalat bedeli olarak düzenlenen faturanın, davalı tarafından defterlere kaydedilmesi, süresinde itiraz edilmemesinin, başlı başına sonuca etkili olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.Taraflar arasındaki 27.05.2013 tarihli Ankara-Adana Fiberoptik Hattının Alt Yapısının İmaline dair sözleşmenin Kırıkkale Ayağında Belediye ile yaşanan sorunlar sebebiyle hatta revizyon yapıldığı ve hattın bir kısmının davalı firmanın bilgi ve onayı ile Bahşılı Belediyesi sınırlarından geçirildiği, davalının bu olayla ilgili Bahşılı Belediyesi ile geçiş hakkı protokolü imzaladığı ve 50.000,00 TL geçiş hakkı ödemesi yaptığı, ayrıca ek olarak imal edilen hat ücreti olarak KDV dahil 1.166.816,34 TL harcama için düzenlediği 29.2.2016 tarihli faturayı Kartal …. Noterliğinin 29.02.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde davalıya gönderdiği, davalı tarafından iade faturası düzenlendiği ihtilafsızdır. Anahtar teslimi düzenlenen sözleşme maddelerine göre yüklenici, projenin ifası için gerekli olan tüm onay, izin, lisans ve çalışma izinlerini, masrafları kendisine ait olmak üzere alacağı; …’ nin yazılı talebi olmadıkça, yüklenici tarafından devredilmemiş diğer herhangi bir iş yapılmayacağı ve yapılması halinde yükleniciye işin bedeli için ödeme yapılmayacağı; sahaların yerlerinin değişmesi durumunda, karşılıklı müzakerelerle sözleşmeye uygun olarak, gerektiğinde ilave bedellerin ödenmesi şartıyla işe devam edileceği düzenlenmiştir.Davacının talebinin sözleşme dışı yapılan işlere ilişkin olduğundan sözleşmenin götürü bedelli olduğu gerekçesi ile talebin reddinin yerinde olmadığı; davacı tarafça hattın kullanıldığı iddia edildiğinden ek iş bedeli olan talebinin değerlendirilmesi için izne tabi olup olmadığı; yasal hale gelip gelmediği; yapılan Ankara-Adana Fiberoptik Hattının Alt Yapısının sözleşme kapsamında bulunmadığı halde iş sahibi yararına gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği; bu hattın davalı veya diğer operatörler tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususunun belirlenmesi gerekir.Davacı tarafça dava konusu faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğu iddia edilmiş ancak mahkemece kayıtlı olsa da sonucun değişmeyeceği belirtilmiş ise de dava konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının da araştırılarak, tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2018 tarih, 2016/683 Esas, 2018/682 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.