Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1993 E. 2021/893 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1993
KARAR NO : 2021/893
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2017
NUMARASI: 2014/38 Esas, 2017/1052 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 17/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında 02/07/2012 tarihli, “… Sanayi Rafinerisi Resid Upgrade U3 paketine ait inşaat işleri” konulu sözleşme imzalandığını, müvekkili tarafından fiilen 27/06/2012 tarihinde başlanılan sözleşme konusu işin, 06/12/2012 tarihinde, davalının işin yürümesi konusunda yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine, iş henüz tamamlanmadan sonlandırıldığını, fesih tarihi olan 06/12/2012 tarihine kadar yapılan işler bedeli olarak davalıdan 540.876,47 TL’lik bedelin müvekkili tarafından tahsil edildiğini, işin feshi akabinde davalı firmanın proje müdürü … tarafından müvekkili şirket bünyesinde çalışan personelin kendi bünyelerinde işe devam etmeleri, müvekkili şirket tarafından getirilen araç, gereç, ekipman, iş iskelesinin davalı firmaca tedariki yapılana kadar şantiyeden götürülmemesi, iş iskelesi ve araçlar ile personel için kiralanan dairenin kirasının kendilerince ödenmesinin teklif edildiğini, teklifin müvekkili şirket tarafından kabul edildiğini, ancak bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmediğini ileri sürerek sözleşme dışı işler bedeli olan ve 19/11/2013 tarih ve 046506 nolu fatura bedeli olan 192.387,20 TL ‘nin şimdilik 5.000,00TL’ sinin davalı yana kullanmak üzere bırakılan iş iskelesi ve parçalarından iade edilmeyen ve noter tespit tutanağı ile davalı nezdinde bulunduğu ve kullanılmakta olduğu tespit olunan iş iskelesi malzemeleri kira bedeli için Aralık 2012 tarihinden dava tarihine kadar şimdilik 1.000,00TL ile iş iskelesi ve parçalarının davacı müvekkili şirkete aynen iadesi veya teslim edilmeyen malzeme bedeli olan ve davalı nezdinde bulunduğu tespit olunan iş iskelesi ve parçaları tutarı bedeli şimdilik 1.000,00TL’nin 22/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının, müvekkili şirketin dava konusu işin yüklenicisi olup, bu iş bünyesindeki inşaat işlerinin yapımı konusunda davacı ile 02/07/2012 tarihinde taşeronluk sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre davacının sözleşmeye konu işin muhtemel tutarının 1.062.636-TL + KDV, işin yapım süresinin 170 gün olarak belirlendiğini, işin başlama tarihinin 10/07/2012 olarak belirlenerek işe başlanıldığını, davacının sözleşmeye konu olan işi kısmen yaptığını, bir süre sonra, bizzat davacının talebi üzerine 06/12/2012 tarihi itibariyle, sözleşmenin karşılıklı mutabakat ile feshedildiğini, geçici kabul ile ilgili tutanağın 06/09/2013 tarihinde düzenlenerek taraflarca imzalandığını, müvekkili tarafından davalıya gönderilen 02/03/2013 tarihli yazı ile kesin hesabın yapılarak gönderilmesinin istendiğini, davacının kesin hesabı çıkartıp göndermemesi üzerine, davacı tarafindan yapılan işlerin kesin hesabının müvekkili şirket tarafindan yapıldığını, davacının yaptığı iş bedelinin toplam 769.195,60 TL olduğunun davacıya bildirildiğini, davacı yanca müvekkili şirket tarafından yapılan kesin hesaba, bazı iş ve malzeme kalemlerinin dahil edilmediği yönünde itiraz edildiğini, davacının bu itirazı üzerine tarafların bir araya gelerek birlikte yaptıkları değerlendirmeler ve hesaplamalar sonucunda, davacının hak edişte olmadığını ileri sürdüğü bazı imalatların ve işlerin yapılan kesin hesaba dahil edildiğinin, bazı taleplerinde ise haklı olduğunun müvekkili şirket tarafından tespit edilerek, kesin hesaba dahil edilmediği saptanan iş kalemlerinden doğan alacağın 99.564,00TL olduğu belirlenerek, düz hesap 100.000,00TL olarak önceki kesin hesaba eklenip, müştereken düzenlenen kesin hak edişle toplam iş bedelinin 869.195,60TL olarak kabul edilip, düzenlenen kesin hesabın her iki tarafça imzalandığını, bu hak edişle davacının kalan alacağının da 526.692,65 TL olduğunun tespit edildiğini, davacının yaptığı iş ve imalatlarla ilgili olarak yapılan ilk ve her iki tarafça imzalanan kesin hesap analizi incelendiğinde, bu davaya konu edilen … kazıcı yükleyici ile … plakalı araçların kira (kullanım) bedelleri, personel geçiş maliyetleri, gurbetçi işçiler için tutulan ev için ödenen kiralar ile davacı tarafından yapılan sözleşme dışı işler ve şantiyede bırakılan malzemelerin bedellerinin, bu suretle oluşan kesin hesap ile davacıya 100.000,00 TL daha fazla ödenmesi gerektiğini ve davacının kalan toplam alacağına karşılık olarak düzenlediği 09/06/2013 tarih, 464481 sayılı 540.878,47 TL’ lik faturasına açıklama olarak “2030 – 2520 U3 harici bağlantı inşaat işleri 06/12/2012 tarihine kadar yapılan işlerin kesin hak edişi” yazdığını, nitekim bizzat davacının Körfez…. Noterliği’nden 18/09/2013 tarih ve … yevmiye ile gönderdiği ihtarname ile de ” karşılıklı anlaşmamız neticesinde iptal edilip ….düzenlenen 540.876,47 TL’ lik yeni fatura şeklinde beyanda bulunarak kalan fatura alacağının üç gün içinde ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara müracaat edeceğini ihtar ettiğini, müvekkili şirketin bu fatura bedelini de tamamen ödemiş olduğundan davacının müvekkili şirkette hiçbir hak ve alacağı kalmadığını, davacının 06/02/2012 tarihinden sonra ise müvekkiline hiçbir iş ve imalat yapmadığından davaya konu alacağın varlığından bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu edilen iskele malzemelerinden bir kısmının bizzat davalı şirket yetkilisi … tarafından 03/12/2013 tarihinde bir tutanakla teslim alındığını, geri kalan iskele malzemelerinin ise bir süre önce kimliği bilinmeyen kişilerce müvekkilinin şantiye alanına atılmış olduğunun saptanarak 30/11/2013 tarihinde de bu malzemelerin … görevlilerinin de huzurunda şantiye dışına çıkarılarak davacı firmaya iade ve teslim edildiğini, durumun hazır bulunanlarca tutarak altına alınarak … yetkilileri ile birlikte imzalandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasında imzalanan “Resid Upgrade Project U3 İle İlgili İnşaat İşleri” başlıklı kesin hak edişlerin yer aldığı çizelgede tarafların 769.195,00 TL tutarında anlaştıkları, bu belge üzerinde el yazısı ile sözleşme dışı ek işler ve santralde bırakılan malzeme bedeli ek no:1 icmal sayfası olmak üzere şeklinde not düşülerek karşılığına 100.000,00 TL yazıldığı, ekindeki listede davacı tarafından dava konusu edilen malzeme bedelleri, devredilen personel maliyeti, kiralık daire maliyeti ve kullanım bedellerinin yazıldığı, iki ayrı heyetten alınan bilirkişi raporunda; bu belgelere dikkat çekilerek davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacak olmadığı yönünde rapor tanzim edildiği, tüm dosya kapsamından davacının, davalı ile imzaladığı sözleşmenin ifasından sonra ve davalıda kalan malzeme ve diğer dava konusu edilen hususların da eklendiği kesin hesap düzenlendikten sonra davalıdan halen alacaklı olduğunu ispata yarar delil ibraz edilemediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, kesin hak ediş ödemesinin sadece sözleşmenin feshine kadar (06/12/2012) yapılan işleri kapsamına aldığını, dava konusu fatura alacağını içeren, davalı şirketin kullanımına geçen ve kira bedeli ödemesi gereken araç ve makinelerin, yine değerini ödemesi gereken malzemelerin, maliyetini karşılaması gereken devraldığı personel ve bunlar için kiralanan evden kaynaklı giderler ve sair alacakların müvekkili şirketin kesin hakediş bedeli içinde almadığını, bunların ayrı dava konusu (yani bu dava konusu) olan alacaklar olduğunu, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin 06/12/2012 tarihinde sona erdiğini, sonra, sözleşme gereği davalı şirketin işyerinde inşa edilecek eserin yapımı için müvekkili şirketçe sağlanan ekip, ekipman, araç, makine ve personel için sağlanan kiralık daire ve sair unsurlardan davalı şirketin kullanım bedeli karşılığında faydalanmaya devam etmesinin, yine müvekkil şirkete ait olup davalı şirketin işinde çalıştırılan personelin maliyetlerinin üstlenilmesinin, müvekkili firmanın malzemelerinin kullanılması vs. hususların kararlaştırıldığını, bu husunun tanık anlatımları ile de desteklendiğini, dolayısıyla ortada artık ilk eser sözleşmesi uyarınca bir eser meydana getirme edimi olmayıp, bundan sonra ortaya yeni bir sözleşmesel ilişki ve yeni edimler çıktığını, davalı şirketçe yerine getirilmeyen ve fesih edilen ilk sözleşme ile ilgili olmayan, ortaya çıkan bu yeni sözleşme ile ilgili edimler olduğunu, 01/07/2012 tarihinde imzalanıp, 06/12/2012 tarihinde sona erdirilen eser sözleşmesi ile müvekkili davacının, sözleşmeye konu inşaat faaliyetini kendi tedarik ettiği alet, edevat, ekipman, personel, personel için tuttuğu kiralık ev vs. unsurlarla kendisi yapmayı taahhüt ettiğini, bahse konu tarih aralıkları içinde de kendi araç-gereç malzeme ve personeli ile bu şekilde faaliyetlerini yürüten davacı yüklenici firmanın faaliyetlerinin, sözleşmenin sona erdiği 06/12/2012 tarihi itibariyle son bulduğunu, sözleşme sona erdikten sonra ise davalı şirketin talebi üzerine davacının kendisine ait bu araçları, malzemeleri, personeli vs.. davalı şirkete ücret mukabili bıraktığını, dava konusu uyuşmazlığın davalı şirketin kullanımına bırakılan bu unsurlardan kaynaklı fatura edilmiş alacaklar olduğunu, dava dilekçesinde her ne kadar “sözleşme dışı muhtelif işler” ifadesi kullanılmış olsa da alacağın kaynağı ve niteliğinin gayet açık ve belli olduğunu, ödemesi yapılan kesin hak edişe konu olan miktarın ise müvekkili yüklenici şirketin eser sözleşmesinden kaynaklı ve yerine getirdiği işlerin, edimlerinin karşılığını içerdiğini, eser sözleşmesi gereğince müvekkili şirket tarafından tedarik edilen ekip, ekipman, personel, personelin eser sözleşmesinin feshinden sonra davalı şirkete devri ve personel için sağlanan kiralık ev vs. gibi unsurların davalı şirketin kullanımına bırakılmasının karşılığını içermediğini, zira 06/12/2016 tarihinden sonra artık ortada bir eser sözleşmesi bulunmadığını, bu sebeple dava konusu 192.387,20 tllik fatura muhteviyatı “sözleşme dışı muhtelif işler” ifadesi ile tanzim edildiğini, davalının kendi tanığı olan ve davalı şirkette çalışan … , … ve ..’ ın beyanlarında; “müvekkili şirkete ait inşaat iskelesi malzemelerinin davalı şirketçe kullanıldığını, yine müvekkil şirkete ait iş makinesi ve servis araçlarının da davalı şirkete verildiğini” açıkça beyan ettiklerini, sona eren sözleşme dâhilindeki kesin hak ediş mutabakatı sonrasında, müvekkili şirkete ait araç, gereç, malzemeler ile iş iskelelerinin davalı şirket yetkililerine kaşe ve ıslak imzalı tutanaklar ile teslim edildiğine dair delillerinin dosyada yer aldığını, mahkemece gerekçeli kararda tüm bu tanık ifadeleri yokmuş gibi değerlendirme dışı tutulduğunu, eser sözleşmesi bittikten sonra davalı şirket tarafından kullanılmaya devam edilen müvekkili davacı şirkete ait personelin müvekkili şirkete maliyeti, davalı şirkete bırakılan malzemelerin değeri, davalı şirketin kullandığı müvekkili şirkete ait araçlar ve makinelerin kira bedellerinin saptandığı bir bilirkişi incelemesi yapılması zorunluyken bu yapılmadan salt ticari defter incelemesi ve konuyu kesin hakkediş çerçevesinde anlayan bilirkişi raporları ile yetinilmesinin, eksik ve yetersiz inceleme yapılarak hüküm kurulması sonucunu doğurduğunu, bu durumun da usul ile yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron yüklenici, davalı ise yüklenicidir.davalı şirket, … A.Ş.’nin Kocaeli tesislerinde yapılan Resid Upgrade U3 işinin yüklenicisi olup, davacı taraf ile bu iş bünyesindeki bazı taşeronluk işleri ile ilgili 02/07/2012 tarihli eser sözleşmesi imzalamış, aktedilen bu sözleşme 06/12/2012 tarihinde tarafların mutabakatı ile sonlandırılmıştır. Sözleşmenin 2.maddesinde; sözleşmenin konusunun … İzmit rafinerisinde, Resid Upgrade U3 paketine ait inşaat işleri olduğu belirtilmiş, 3.maddesinde; işin muhtemel tutarının 1.062.636,00TL+KDV olarak kararlaştırılmış, 6.b.maddesinde; imalatların bedellerinin her ay sonunda yapılacak imalat metrajlarına göre hazırlanacak hak edişler karşılığında ödeneceği ve hak edişlerin taşeron tarafından hazırlanarak, işveren tarafından kontrol edileceği düzenlenmiştir.Davacı, eser sözleşmesinin sona ermesinden sonra taraflar arasında sözlü olarak anlaşıldığını ve bu anlaşma kapsamında davalı şirkete malzeme, alet, iş makinesi, araç, personel, dışarıdan gelen personel için kiralık daire, kazıcı kepçe, iş iskelesi vb. temin edildiğini, davalı yanca bunların bedeli olan 192.387,20 TL’nin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise bu bedellerin taraflar arasında yapılan kesin hakkediş raporuna konu edilerek ödendiği savunmasına yer vermiştir. Uyuşmazlık, davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, alacağı var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır. Mahkemece taraf defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda hazırlanan 20/02/2017 tarihli bilirkişi kurul raporunda; tarafların defterlerinin her ikisinin de lehlerine delil vasfına haiz olduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 214.881,87 TL alacaklı olduğunun gözüktüğü, davalının defterlerine göre borç alacak bakiyesinin “0” olduğu, davalı defterlerinden davacı yanın borçlu olduğu icra dosyasına 22.494,68 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, ancak bu durumun davacı defterlerinde görünmediği, davacı tarafından davalıya 192.387,20 TL bedelli fatura tanzim edildiği, davalı tarafından icra dosyasına ödenen meblağın davacının defterindeki alacak tutarından düşüldüğünde fatura bedeli ile aynı tutar olduğu, davacı tarafından tanzim edilen faturanın davacıya iade edildiği tespit edilmiş, yeni atanan heyet tarafından tanzim edilen 08/11/2017 tarihli raporda; tarafların imzaladıkları eser sözleşmesinin sonlanmasını takiben yapılan kesin hesapla birlikte davacı tarafından dava konusu edilen hususlar için de anlaşıldığı, bu hususlar için de kesin hesaba ilaveten 100.000,00TL değer biçildiği, dava konusu edilen hususların da bu 100.000,00TL’nin içinde olduğu, dolayısıyla davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamında bulunan bila tarihli kesin hakedişte 01/07/2012-06/12/2012 tarihine kadar vücuda getirilen imalat bedeline ait işlere ilişkin olarak toplam 869.195,60TL’ lik iş yapıldığı, kesin hakediş miktarından önceki hakedişle ödenen 396.401,48TL tutarlı miktarın tenzil edildiği ve diğer kesintiler sonucu davacı taşerona ödenecek miktarın 526.682,65 TL olarak hesaplandığı, söz konusu bu hakedişin tarafların kabulünde olup, her iki yanca da imzalandığı, bu hakediş tutarı içinde davaya konu edilen hususlardan olan; kırmataş ye balast malzeme temini serilmesi, hidromak kepçe, beko yükeliyici, kamyom kirası, Fiat/Doblo, Fiat/Florino, Mitsubishi servis, Ford servis, Fiat/Ducato kamyonet, motorin temini, ölçme işleri, plywood kalıp malzemesi verilmesi/satılması, ahşap kereste malzeme verilmesi/satılması, devredilen personel ücreti, kiralık daire ücreti, 2 adet çiftli betonarme merdiven yapılması, iş iskelesi kiralanması, iş iskelesi inşası ve stabilize temini olarak 100.000,00 TL hesaplama yapıldığı, davacı yanca 09/06/2013 tarih, 464481 sayılı 540.878,47TL’lik faturaya açıklama olarak : “2030 – 2520 U3 harici bağlantı inşaat işleri 06/12/2012 tarihine kadar yapılan işlerin kesin hakkedişi” yazıldığı anlaşılmaktadır.O halde, yapılan bu açıklamalar ışığında mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacı yanca 01/07/2012-06/12/2012 tarihleri arasında yapılan iş bedelinin 769.195,0TL olarak hesaplandığı, istinafa konu eldeki davanın konusu olan alet, edevat, iskele ekipmanı, personel devrine ilişkin taraflarca hesap edilen 100.000,00 TL bedelin de bu hakedişe ilave edilerek hakediş toplam tutarının 869.195,60TL olarak belirlendiği, hakedişin taraflar arasında kesin hakediş olarak imzalandığı, ve bu hakedişe davacı yanca herhangi bir ihtirazı kayıt konulmadığı, hesaplanan bedelin davalı yanca ödendiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, davacının dava konusu ekip ve ekipmanlara ilişkin işleri düzenlediği KDV dahil 192.387,20TL tutarlı hakedişin davalı yanca imzalanmadığı, bu suretle davacının kesin hakediş ile imza altına alınan alacağı dışında KDV dahil 192.387,20 TL tutarında bir alacağı daha olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2014/38 Esas, 2017/1052 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 119,55 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 60,25 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 17/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.