Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/196 E. 2018/199 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/196
KARAR NO : 2018/199
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2017
NUMARASI : 2017/481 Esas,
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, EXPO 2016 Antalya Sergi Alanı, Expo Kulesi, Kule Altı Binalar ve Kule Meydan döşeme Kaplamaları Yapım işi nedeniyle eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili talebine yönelik olup, davacı yüklenici tarafından hakediş bedellerinin davalı işveren tarafından onaylanması aşamasında, davalı işverenin, davacı alacaklarından kesinti yapılmak istenmesi nedeniyle kesin hesap meblağı konusunda mutabakat sağlanmadığını belirterek davacı işverene verilen davacıya ait … Bankası, 03/01/2017 tarihinde son olarak işlem yapılarak süresi uzatılan …. sayılı teminat mektubunun öncelikle teminatsız olarak, aksi halde uygun bir teminat karşılığında nakde çevrilmesinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebi, mahkemece, 02/06/2017 tarihli Tensip Tutanağında, tedbirin ne olduğunun açıkça belirtilmediği, sözleşme kapsamında edimlerin yerine getirilip getirilmediği, talep konusu teminat mektubunun iade şartlarının doğup doğmadığı mevcut deliller uyarınca kanaat oluşmadığından bahisle, dosya kapsamına göre tedbir talebinin reddine karar verilmiş iş bu karar davacı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Dairemizin 2017/1000-676 sayılı ve 17/10/2017 tarihli kararı ile dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiş ve mahkemece bu kez geri çevirme kararına uygun gerekçeli karar yazılarak taraflara da tebliğ edildikten sonra istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.
İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır.
Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.
Yurarıda yapılan açıklamalar ve belirtilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, dava ve tedbire konu talebin niteliği, yargılamada gelinen aşama, yaklaşık ispat kuralı ve mahkeme gerekçesine göre tedbir talebinin reddine ilişkin verilen mahkeme kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla buna yönelik davacı istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2017 tarih ve 2017/481 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre,davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 20/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.