Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1939 E. 2018/1686 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1939
KARAR NO : 2018/1686
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2017
NUMARASI : 2014/511 Esas, 2017/1289 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl dava, bir kısım inşaat işleri yapım işini konu alan yazılı eser sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine; birleşen dava ise, eksik ve ayıplı işler bedeli, cezai şart alacağı ve manaevi tazminat talebine ilişkin olup; mahkemece, asıl dava yönünden; davacı yüklenicinin kesin hakediş alacak tutarının 24.681,88 TL olduğu, bundan 9.500,00 TL eksik ve ayıplı işler bedeli ile daha önceden yapılan 2.030,63 TL ödeme toplam 11.539,63 TL’nin mahsubu ile davanın kabulü ile takibin ıslahla da dikkate alınarak 13.151,25 TL üzerinden devamına, alacak hesabı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine; birleşen dava yönünden ise, talep edilen bedeller asıl davada hesaplama konusu yapıldığından burada yeniden hesaplama yapılmasına yer olmadığına ve alacak istemli cezai şart ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf talebinde özetle; eksik inceleme nedeniyle davalı ödemelerinin kabulünün hatalı olduğunu, taraflarına ödenmesi gereken net tutarın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı taleplerinin kabulünün gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dava davacısı vekilinin istinaf talebinde özetle; takibin 24.681,88 TL asıl alacak üzerinden yapıldığını, davanın ise 9.000,00 TL üzerinden açıldığını, mahkemece ıslah talebi kabul edilerek 13.151,25 TL üzerinden karar verildiğini, 1 yıllık dava açma süresinin ıslah ile arttırılan miktar için de geçerli olduğu halde, süresinden sonra yapılan ıslahla alacak talebinin arttırılmayacağını, sözlü yargılama için yapılan tebligatla gelmemeleri halinde yokluklarında karar verileceği bildirildiği halde davacı tarafa yeniden ek süre verilmesinin hatalı olduğunu, manevi tazminat talepleri yönünden eksik inceleme ile değerlendirme yapıldığını, 25.09.2009 tarihli protokolün teslimle bir ilgisinin bulunmadığını bu nedenle işin geç teslime ilişkin bir muvafakatlerinin olmadığını, kaldı ki belgenin süresinden sonra dosyaya sunulduğunu ve bu nedenle dikkate alınmaması gerektiğini, cezai şart taleplerinin reddinin doğru olmadığını, müvekkili tarafından davacıya yapılan 2.039,63 TL ve 9.500,00 TL olmak üzere toplam 11.539,63 TL ödemenin davadaki talep miktarı olan 9.000,00 TL yerine takip miktarı 24.081,88 TL ‘den düşümünün hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından ve özellikle birbirini doğrulayan taraf defter kayıtlarına göre davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında 24.681,88 TL bakiye iş bedeli alacağının bulunduğu sabittir. Davaya konu takip işlemiş faizi de dahil olmak üzere toplam 31.807,84 TL üzerinden yapıldığı halde davanın 9.000,00 TL bedel üzerinden açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, birleşen davada belirlenen 13.151,25 TL iş sahibi alacağı asıl davada davacı yüklenici alacağından mahsup edilerek asıl davada hükmedilmiştir. Davalar birleştirilseler dahi müstakiliyetlerini koruduklarından her biri davadaki taleplerin kendi içerisinde değerlendirilip karara bağlanmasında gerek kararın infazında ve gerekse kabul ve red miktarına göre kararın fer’ilerine yönelik hesaplamalara etki edeceğinden tarafların hukuki yararı vardır. Bu nedenle, mahkemece asıl ve birleşen davalarda belirlenen miktarların mahsubu hatalı olmuştur. İtirazın iptali davasında miktar yönünden yapılan ıslahın da yine 1 yıllık hak düşürücü sürede yapılması gerektiğinden davacı ıslahı da geçersizdir. Şartları oluşmadığından bahisle icra inkar tazminatının reddine dair verilen karar da doğru olmuştur. Mahkemece asıl davada işlemiş faiz talebinin reddine dair verilen karar da, öncesinde temerrüd oluşmadığından dosya kapsamına uygun olup, istinaf itiraz sebebi de yapılmamıştır. O halde, asıl davada kararın kaldırılarak, taleple de bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile takibin 9.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesi gerekmiştir. Birleşen dava yönünden istinaf incelemesinde ise, taraflar arasında ihtilafsız olan 25.09.2009 tarihli protokol gereği süre uzatımı nedeniyle cezai şart alacağı ile şartları bulunmadığından bahisle manevi tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına ugyun ise de, ayıp ve eksik bedeli olarak belirlenen 9.500,00 TL ile 2.039,63 TL ödeme toplam 11.539,63 TL ‘nin birleşen bu davada hükmedilmesi gerekirken asıl davada davacı alacağından mahsup edilmesi hatalı olduğundan birleşen davada verilen kararın da kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile 11.539,63 TL ‘nin 2.039,63 TL için dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davacı vekilinin istinaf sebepleriyle sınırlı olarak asıl dosyaya yönelik istinaf taleplerinin reddine, birleşen dava davacısı vekilinin asıl ve birleşen dosyaya yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-Asıl davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2017 tarih ve 2014/511 Esas, 2017/1289 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı -borçlunun Kadıköy 8.İcra Dairesi’nin 2010/11768 Esas sayılı dosyaya itirazının kısmen iptali ile takibin 9.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz ve fazlaya ilişkin talep ile şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
4-Birleşen davada İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2014 tarih ve 2013/499 Esas, 2014/192 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
5-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile; toplam 11.539,63 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Cezai şart ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
ASIL DAVADA
1-Alınması gereken 614,79-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 133,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 481,14-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 133,65-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 218,50-TL tebligat ve posta gideri, 2.129,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.347,50-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.606,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 410,00-TL tebligat ve posta gideri, 2.090,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.500,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 789,14-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVADA,
1-Alınması gereken 788,27-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 236,38-TL harcın istek halinde yatırana iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 788,27-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 146,00-TL tebligat ve posta gideri yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 24,42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.670,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Asıl davada davacı tarafından istinaf harçları peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-Asıl davada ve birleşen davada, asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı …. Ltd Şti. tarafından yatırılan istinaf karar haçları toplamı 260,90-TL’nin istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Asıl dava davacısının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl davada ve birleşen davada, asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı … İnş. tarafından yapılan 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 59,10-TL tehir-i icra karar harcı, 35,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 192,20-TL istinaf yargılama giderinin asıl davada davacı-birleşen davada davalı …’nden alınarak asıl davada davalı-birleşen davada davacı …. Ltd Şti’ne verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 18/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.