Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1934 E. 2021/637 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1934
KARAR NO: 2021/637
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2018
NUMARASI: 2015/1237 Esas, 2018/874 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, müvekkili şirketin, taraflar arasında yapılan 07/01/2015 tarihli sözleşme kapsamında ve bu sözleşmeyi aşar miktarda davalının İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, … Mh., … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıya takip konusu fatura içeriğindeki işler olan silikonlu giydirme cephe işi yaptığını, davalının, söz konusu işin ve fatura bedelinin bir kısmını ödediğini, fakat kalan kısmı ödemekten kaçındığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhinde bakiye iş bedeli alacağının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözlemede iş bedelinin KDV dahil 180.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, iş bedeline mahsuben davacıya avans olarak 170.000,00 TL ödendiğini, ancak davacının üstlendiği işi eksik bıraktığını, akabinde davacı tarafından hatalı yapılan işlerin, müvekkili tarafından temin edilen malzeme bedeli ve eksik bırakılan iş bedellerinin hesaplanarak 16/11/2015 tarihli fatura kesildiğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu halde, davacının sözleşmeye aykırı bir şekilde keşif bedelinden çok fazla fatura keserek haksız alacak talebinde bulunduğunu, takip konusu faturanın müvekkiline 19/11/2015 tarihinde ‘…’ adında birine tebliğ edilerek kesinleştiğini, faturanın müvekkiline tebliğinin usulsüz olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği eksik bırakılan işleri tamamlamasının ve bunu davacıya fatura etmesinde hiçbir hukuksuzluk olmadığını savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında, davalının İstanbul İli, Ataşehir ilçesi’ nde bulunan binasının cephe giydirme işlerinin davacı tarafça yapılması konusunda 07/01/2015 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme tutarının KDV dahil 180.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin 3/2. maddesi uyarınca, iş sahibinin mutabık kalınan onay projesi dışında yapacağı her türlü değişikliği yükleniciye yazılı olarak bildireceğinin, bu değişiklik için öngörülen ek masraf ve ek teslim süresinin taraflarca ek protokol ile belirleneceğinin kabul ve taahhüt edildiği, davalı iş sahibinin metraj artışına neden olacak ilave iş isteğini davacı yükleniciye yazılı olarak bildirmemiş ise de; davacı tarafından yapılan işlerin bedeli olarak kesilen 221.412,66 TL bedelli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturanın davalının defterlerine kaydedilmiş olmasının fatura konusu hizmetin verildiğine karine oluşturduğu, davalı tarafça eksik bırakılan işlerin fiyat farkı içerikli 88.500,00 TL tutarlı iade faturası düzenlendiği, ancak davalı yanın, davacının sözleşme ile yüklendiği işlerden davalı tarafından temin edilen taş yünü ile kaplama işi dışında davacı tarafından eksik bırakılan işlerin olduğu ve ilave işleri bitirmediği iddiasını kanıtlayacak bir belge sunamadığı, bu nedenle davacının, taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında ve ilave işler olmak üzere toplam 221.412,66 TL den, davalı tarafça temin edilen taş yünü kaplama işi bedeli olan 1.500,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 219,912,66 TL hak ediş alacağına hak kazandığı, bu miktardan, davalı tarafça davacıya avans olarak verilen 170.000,00 TL’nin düşümü sonrası davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 49.912,66 TL bakiye alacağı bulunduğu ve alacak miktarı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 49.912,66 TL miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkâr tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında düzenlenen kaplama içerikli iş yapım sözleşmesinde sözleşme bedelinin KDV dahil 180.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, davacının iş sonucunda KDV dahil 180.000,00 TL fatura kesip yollaması gerekirken, 16/11/2015 tarihli 221.412,66 TL bedeli fatura kestiğini ve bu faturayı tahsil etmek için icra takibi yaptığını, müvekkilinin kesilen faturayı kabul etmediği için aynı tarihte 16/11/2015 tarih ve 455952 sayılı 75.000,00 TL bedelli iade faturası kestiğini, bu faturayı da iadeli taahhütlü olarak davacıya posta ile gönderdiğini, böylelikle hem fazla kesilen bedele ilişkin itirazını ortaya koyduğunu, hem de yapılmayan bazı işleri davacıya fatura ettiğini, mahkemece yapılan teknik inceleme ve bilirkişi heyetinin sunduğu 21/08/2017 tarihli raporda açıkça irdelendiği üzere sayfa 6 daki tabloda, davacının sözleşmeye göre yapması gereken işle sözleşemeye aykırı kesilen faturadaki işler arasında müvekkili aleyhinde farklar olduğunu ve bazı kalemlerin de sözleşmeye aykırı şekilde fazla gösterildiğini, rapora göre yerinde yapılan incelemede davacının 16/11/2015 tarihli faturasına göre en fazla 2.177,37 TL değerinde fazla iş yaptığının belirlendiğini, böylelikle davacının faturasında fazla yazdığı kalemlere rağmen en fazla talep edebileceği miktarın 2.177,37 TL olduğunun ortaya çıktığını, oysa davacının 41.412,66 TL fazla ödeme talep ettiğini, mahkemece faturanın defterde işlenmiş olmasının yeterli görüldüğünü, teknik rapora göre ancak 2.177,37 TL fazla iş yaptığı ortaya çıkan davacının haksız bir şekilde müvekkilinden 41.412,66 TL fazla ödeme almasına imkan tanındığını, müvekkilinin aynı tarihte kestiği iade faturasını da görmezden geldiğini,teknik rapora göre davacının 221.412,66 TL değerinde bir iş yapmadığı ve faturaya göre yapılan işin bedelinin de faturayla uyumlu olmadığının ortaya çıktığını, ayrıca takip konusu faturanın müvekkiline 19/11/2015 tarihinde ‘…’ isimli bir şahsa tebliğ edilerek kesinleştiğini, faturanın müvekkiline tebliğinin usulsüz olduğunu, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu’na aykırı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalılar ise iş sahibidir. Taraflar arasında 07/01/2015 tarihli sözleşme tanzim edilmiştir. Bu sözleşme ile davacı yüklenici sıfatıyla davalıya ait İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, … Mh., … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıya silikonlu cephe giydirme yapım işini üstlenmiştir. Sözleşmenin 3.1. maddesinde, işin tamamının 10/03/2015 tarihinde teslim edileceği belirlenmiştir. Sözleşmenin 3.2. maddesinde, yüklenicinin onay projesindeki bütün detayları talep olunan şekilde yerine getirmekle yükümlü olduğu, iş sahibinin mutabık kalınan onay projesi dışında yapacağı her türlü değişikliği yazılı olarak yükleniciye bildireceği, bu değişiklik için öngörülen ek masraf ve ek teslim sürelerinin taraflarca ek protokol ile belirleneceği kabul ve taahhüt edilmiştir. Sözleşmenin 4.maddesinde, sözleşme tutarı KDV dahil 180.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 5.2.maddesinde, yüklenicinin proje öncesi gerekli röleveleri alıp, uygulama projesi hazırlayacağı ve hazırlanan projeye uygun olarak süresi içinde imalat ve montajı gerçekleştireceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin 6.3.maddesinde, iş sahibinin yüklenici ile birlikte sözleşme imzası sırasında montaj işlerinin zamanında yapılabilmesi için uygun bir program hazırlamakla yükümlü olduğu, hazırlanan program dışında iş sahibinin talebi doğrultusunda oluşabilecek ek imalatların taşeronu etkilemesi halinde mobilizasyon maliyetinin talep edilip geçen süre iş süresine eklenebileceği belirtilmiştir. Sözleşmenin 8.maddesi gereğince, kullanılacak malzemeler keşif özetinde belirtilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif akabinde mali müşavir …, inşaat mühendisi … ve mimar … tarafından hazırlanan 21/08/2017 tarihli bilirkişi kurul kök raporunda; dava konusu cephe kaplama işlerinin yapıldığı sözleşme konusu taşınmazın Ataşehir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 6 katlı bina olduğu, binanın sol yan cephesi ile komşu bina arasında 50 cm mesafe olup sıva ve boyalı, ön cephe ve sağ yan cephelerin zemin kat ile normal katlarında giydirme cam kaplı, arka cephenin saçak üstünde bant şeklinde kompozit kaplı, zemin kat ve normal katlar sıvalı boyalı, bodrum katın bütün cephelerde alüminyum doğrama mevcut olup, dış cephe kaplamalarının tamamlanmış, binanın kullanılmakta olduğu, bina içinde yapılan incelemede parapetlerin iç taraftan sıva ve boyasının yapılmış ve yaklaşık olarak 65m2 olduğu, davacı şirketin faturasında belirtilen miktarlar ile sözleşme eki ” tahmini keşif özeti ” ndeki miktarlar arasında farklılıklar bulunduğu, sözleşme miktarları ile faturada beyan edilen miktarlar arasındaki metraj farkının sözleşme birim fiyatları ile tutarı arasındaki farkın 2.177,37 TL olduğu, her ne kadar metrajlarda değişiklik olsa da, sözleşmenin anahtar teslim yapılmış olması nedeni ile, alacak miktarının sözleşme bedeli KDV dahil 180.000,00 TL olacağı, davalının davacının sözleşmede yüklenen işleri bitirmediği yönünde ya da tamamlanması talebini gösteren bir belge ibraz edilmediği, faturadaki “sözleşme gereği eksik bırakılan işlerin fiyat farkı ” açıklamasının detayında sadece taş yünü kaplamanın sözleşme kapsamında olabileceği, ” duvar yapılması, yıkılması, alçıpan kaplanması, boya, badana yapılması, file çekilmesi, kırık camların takılması ” işlerinin sözleşme kapsamında olmadığı, davalı tarafından temin edilen taş yünü ile kaplama işleri bedelinin malzeme, işçilik, nakliye ve KDV dahil yaklaşık olarak 1.500,00 TL olacağı, tarafların ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine istinaden delil niteliğine haiz olduğu, davacının, davalıya kestiği 221.412,66 TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının bu faturaya istinaden 170.000,00 TL avans ödemesi yaptığı, bakiye 51.412,66 TL nin davacı kayıtlarında alacak olarak, davalı kayıtlarında da 51.412,66 TL borç olarak kayıtlı olduğu, davalı tarafın 88.500,00 TL tutarlı iade faturasının davacı kayıtlarına işlenmediği, davacıya kesilen 88.500,00 TL tutarlı iade faturası hariç tüm kayıtların uyumlu olduğu, davacı şirketin 07/01/2015 tarihinde imzaladığı sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen ” sözleşme tutarı 180.000,00 TL KDV dahil ” maddesi ile işi tamamlaması gerektiği, davalının, davacının eksik bıraktığı ve yapmadığı halde faturadan çıkaramadığı taş yünü kaplamayı malzeme+işçilik+nakliye+ KDV dahil yaklaşık olarak 1.500,00 TL bedelle ikmal edebileceği, fatura ettiği diğer eksik işlerin sözleşme kapsamında olmadığı belirlenmiştir. Aynı kurul tarafından düzenlenen 03/04/2018 tarihli bilirkişi kurul ek raporunda, 63 m2 doğrama camlarının takıldığının tespit edildiği, cam takılması işinin sözleşme kapsamında olmadığı, bu nedenle doğrama cam takılması işinin ek iş olduğu, alüminyum doğrama ile birlikte cam takılmasının faydalı ve zorunlu olduğu, cam takılması için 16/11/2015 fatura tarihi itibariyle, malzeme+işçilik+nakliye+ KDV dahil 129,80TL/m2 bedelinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, sözleşme kapsamında 8mm dc cam takılması işinin bulunmadığı, davalı tarafından yapılacak duvar bulunmadığı için eksik kalan taş yünü kaplamanın sonradan kaplandığının anlaşıldığı, eksik taş yünü kaplama işinin piyasa rayiçlerine göre 1.500,00 TL bedelle tamamlanabileceği belirtilmiştir. Mahkemece taraflar arasında düzenlenen sözleşme, toplanan deliller ve yargılama sırasında alınan denetime açık ve bilimsel verilere uygun bilirkişi kurul kök ve ek raporu doğrultusunda dosya kapsamına uygun değerlendirme yapılıp; davacının, davalıya kestiği 221.412,66 TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının bu faturaya istinaden 170.000,00 TL avans ödemesi yaptığı, bakiye 51.412,66 TL nin davacı kayıtlarında alacak olarak, davalı kayıtlarında da 51.412,66 TL borç olarak kayıtlı olduğu, davalı tarafın 88.500,00 TL tutarlı iade faturasının davacı kayıtlarına işlenmediği, davacıya kesilen 88.500,00 TL tutarlı iade faturası hariç tüm kayıtların uyumlu olduğu, davalının, davacının eksik bıraktığı ve yapmadığı halde faturadan çıkaramadığı taş yünü kaplamayı malzeme+işçilik+nakliye+ KDV dahil yaklaşık olarak 1.500,00 TL bedelle ikmal edebileceği, fatura ettiği diğer eksik işlerin sözleşme kapsamında olmadığı gözetilerek taş yünü kaplama bedeli 1.500,00 TL’ nin bakiye 51.412,66 TL’ den mahsubu suretiyle davacının alacağının 49.912,66 TL olduğu yönündeki tespiti ve bu miktar üzerinden takibin iptaline karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2018 tarih ve 2015/1237 Esas, 2018/874 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.409,48 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 852,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.557,11 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.