Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1853 E. 2021/501 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1853
KARAR NO: 2021/501
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2018
NUMARASI: 2017/207 Esas, 2018/728 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı davaya konu takiple bakiye cari hesap alacağının tahsilini istemiş; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Taraflar arasında kumaşlar üzerine nakış işlenmesini konu alan sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici, davalının göndermiş olduğu kumaşlara nakış işi yaptığını belirterek davaya konu takiple bakiye bedel alacağını istemiş; davalı iş sahibi ise, borca itirazlarının yanında icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine de itiraz ederek yetkili icra dairesinin/ mahkemenin ikametgahının bağlı bulunduğu İzmir İcra Daireleri/Mahkemeleri olduğunu belirtmiş, aynı zamanda işin ayıplı ifa edildiğini savunmuştur. Mahkemece, faturaya dayalı alacağın ödenecek borç olması nedeniyle davalının yetki itirazı reddedilerek süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından bahisle bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar davalı vekili tarafından sair istinaf sebepleriyle birlikte yetki yönünden de usulünce istinaf edilmiştir.Eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan icra takiplerinin veya açılacak davaların kural olarak, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen icra dairelerinden/mahkemelerden birinde açılması gerekir. Bu tür sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 818 sayılı BK’nın 73, 6098 sayılı TBK’nun 89. Maddesinin uygulama imkanı olmadığı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış içtihatlarıyla kabul edilmiştir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 23.02.2015 tarih ve 2014/2485 Esas, 2015/922 Karar sayılı kararı) Eser sözleşmesinde işin teslim edildiği yer sözleşmenin ifa yeri olup, somut olayda davaya konu ürünler davalı iş sahibinin Buca/İzmir’de bulunan iş yeri adresinde teslim edilmiştir. Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, sözlü sözleşmeye konu kumaşlar davalı iş sahibi tarafından davacı şirkete gönderilerek davacının Güneşli/İstanbul iş yeri adresinde işlenip davalının Buca/İzmir adresinde teslim edilmiş; davacı ise davaya konu icra takibini kendi iş yeri adresinin bağlı bulunduğu Bakırköy İcra Dairelerinde başlatmıştır. İtirazın iptali davalarında davaya konu takibin usul ve yasaya uygun olması, başka bir deyişle takibin geçerli olması bir dava şartıdır. Dava şartları, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece her aşamada kendiliğinden dikkate alınmalıdır.Açıklanan nedenlerle, davaya konu icra takibinin davalı şirketin iş yeri adresinin bağlı bulunduğu İzmir İcra Daire’sinde yapılması gerekirken, yetkisiz Bakırköy İcra Dairesi’nde yapılmış olması nedeniyle geçerli bir icra takibinden söz edilemeyeceğinden, mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde işin esası incelenerek karar verilmiş olması hatalı olduğundan, kararın kaldırılarak, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2018 tarih ve 2017/207 Esas, 2018/728 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 213,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 153,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Davalı tarafından yapılan 28,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 1.200,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine, 2-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 59,10 TL tehiri icra karar harcı olmak üzere toplam 157,20 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 10/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.